* Fotoğrafar: wikimedia, Anadolu Ajansı.
Eey çekingen maliye bakanları! Buyurun size bazı yeni fikirler...
Aklınızı başınıza toplayın artık! ECO kurulduğundan bu yana geçen 50 yıldır aynı soruyu soruyor: Finansman nerede? Finansman konusu kalkınma yardımlarının artırılması talepleri ile başlamıştı, bugünlerde ise kırılgan ülkelere sağlanacak azaltım ve adaptasyon finansmanıyla ilgili.
Ve finansman konusunun iyiye gideceğini düşünüyorsasınz bize bir söylesenize Kopenhag 2009 ve Cancún 2010'da taahhüt edilen 100 milyar ABD doları nerede?
Son mazeret
Bilin bakalım en son mazeret ne? Rusya'nın Ukrayna işgalinin neden olduğu yüksek enflasyon. Hadi canım siz de! Geçmişteki bahanelerinizi hatırlıyor musunuz? Zaten bütçeyi hazırlamış olmanız veya güvenilir proje olmadığı, veya yolsuzluk yapıldığı, veya yönetişim eksikliği vs. Ancak işin gerçeği hiçbiri ödeme yapmak istemiyor. Yaptıkları en iyi öneri "Ali'den alıp Veli'ye vermek".
Kim demiş bu paranın zengin ülkelerin mevcut vergilerinden veya mevcut bütçelerinden gelmesi gerektiğini?
Dört yeni finansman seçeneği
ECO, maliye bakanları kadar çekingen değil. ECO aynı zamanda cömert de olduğu için, maliye bakanlarına COP'tan ayrılmadan önce önümüzdeki birkaç gün boyunca düşünebilecekleri dört yeni finansman seçeneği sunuyor:
İlk olarak, sayıları 50 civarında olan en büyük uluslararası kömür, petrol ve gaz şirketlerinin süper kârlarına vergi getirin. Bu süper-gezegen-yok-edicilerin bu yılki kârlarının, (ciroları değil, kârları!) 250 milyar ABD dolarını bulabileceği tahmin ediliyor. Yüzde 20'lik bir vergi getirilse, 50 milyar dolar eder (Bunların işledikleri çevre suçları düşünüldüğünde, ECO açısından yüzde 50 veya daha yüksek bir vergi getirilmesinin de bir sakıncası yok ama biz makul bir oranla başlayalım).
İkincisi, fosil yakıtların çıkarılması faaliyetlerine karbon vergisi yerine yıllık enerji içeriği vergisi getirin. Mesela, şu anda petrol varil fiyatının 90-100 ABD doları civarında olduğunu ve dünyada günde yaklaşık 100 milyar varil petrol üretildiğini düşünürsek, yüzde 1'lik bir vergiyle 35 milyar ABD doları toplanabiliyor. Buna bir de kömür ve gazın enerji içeriğine getirilecek vergileri eklersek, toplam 80 milyar ABD doları elde ediyoruz (Elbette, ECO'nun gönlünden geçen çok daha yüksek bir rakam ama yukarıda da belirttiğimiz gibi, bir yerden başlamamız lazım).
Üçüncüsü, geri kazanılan vergi gelirinin bir kısmını iklim finansmanına tahsis edin. Birleşmiş Milletler'in Temmuz ayında açıkladığı tahmine göre, ülkelerin vergi cennetleri aracılığıyla kaçırılan vergilerden doğan yıllık kayıpları yaklaşık 483 milyar ABD doları. Bu geri kazanılan gelirin sadece yüzde 10'u iklim finansmanına ayrılsa, yılda yaklaşık 50 milyar ABD doları elde eder.
Dördüncüsü, servet vergileri. Dünyadaki tüm milyarderlerin toplam servetinin 9 trilyon ABD dolarının üzerinde olduğu tahmin ediliyor (bu sadece milyarderlerin serveti, milyonerlerin servetleri dahil değil). Yüzde 1'lik bir servet vergisi yılda yaklaşık 85 milyar ABD doları getirir. "Zenginleri Ye" filmini hatırlıyor musunuz? İşte başlıyoruz!
Mali işlemlere bir Robin Hood vergisi de getirilebilir.
Hükümetler, toplumsal şifa, eşitlik, uluslararası iklim adaleti ve dayanışma için görevinizi yerine getirin!
Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27), 6-18 Kasım tarihlerinde Mısır'ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenleniyor. Zirveyle ilgili Uluslararası İklim Eylem Ağı'nın (CAN International) koordinasyonu ile sivil toplum örgütlerinin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) toplantılarında yayımladığı ECO haber bülteninin başlıklarını bianet ve Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) iş birliği ve Ayşe Bereket'in çevirisi ile sizlerle paylaşıyoruz. |
(TY)