* Fotoğraflar: Anadolu Ajansı.
İklim acil durumunun failleri olan petrol, gaz ve kömürden aşamalı, adil ve bir çıkış taahhüdü içermeyen bir sonuç metni yayınlanmadan COP27'den ayrılamayız. Neyse ki, nihai sonuç metni henüz yazılmadı ve fosil yakıtların ve etkilerinin ifşa edilmesi için hâlâ vaktimiz var.
İlk adımı Avrupa Birliği ve AILAC'tan (Latin Amerika ve Karayipler Bağımsız Birliği) atmıştı ve Glasgow sonuç metnine ek olarak tüm fosil yakıtların, yani sadece kömürün değil, petrol ve gazın da aşamalı olarak kaldırılması çağrısı yapmışlardı. Birleşik Krallık da fosil yakıtlardan temiz enerjiye çağrısında bulunmuştu.
Tuvalu, tüm fosil yakıtlardan koşulsuz çıkış ifadesinin sonuç metnine özellikle dahil edilmesi için benzer bir çağrı yapmıştı. Lamı cimi olmayan, mazeretsiz bir çıkış.
Bunlar, 1,5°C derece hedefiyle uyumlu ve fosil yakıtların sürekli kullanımını uzatan karbon yakalama gibi yalancı çözümleri kesin bir şekilde reddeden bir sonuç metni için yapılan yegane çağrılardı.
COP tarihinde ilk
Bizi şaşırtan bir dizi açıklama da yapıldı. Hindistan, "etkisi azaltılmamış" fosil yakıtların aşamalı olarak azaltılması çağrısında bulundu. ABD, Hindistan'ın tüm "etkisi azaltılmamış" petrol, gaz ve kömürün aşamalı olarak azaltılması çağrısını destekledi. Norveç de Hindistan ve ABD'ye katıldı. COP tarihinde ilk kez, büyük ülkelerin fosil yakıt bağımlılığının sonlandırılması gerektiğini kabul ettiklerini görüyoruz.
Bununla birlikte, bu çağrıların nihai sonuç metninde açık ve net olarak ifade edilmesine ihtiyacımız var. Ne yazık ki, taslak metinde petrol ve gazdan hiç bahsedilmiyor ve hatta Glasgow'da kirli enerjiden temiz enerjiye geçiş taahhüdü konusunda kat edilen kısacık mesafeden bile geri adım atılıyor. Taslak metinde, kurnaz bir dille "etkisi azaltılmamış" kömürden aşamalı çıkış taahhüt ediliyor ve bu da yetmezmiş gibi "rasyonelleştirilmiş" ve "verimsiz" fosil yakıt sübvansiyonlarının devam ettirilmesine olanak sağlanıyor.
İklim inkârcılığı
Glasgow'da verilen taahhütlerden geri adım atamayız. Sorunun tüm fosil yakıtlar olduğunu kabul eden bir sonuç metnine ihtiyacımız var; bundan daha azı iklim inkarcılığıdır. Şu anda bütün gözler iklim acil durumunun faili fosil yakıtların aşamalı olarak azaltılmasını taahhüt etmek isteyen ülkelerin önünü kapatan Mısır Başkanlığında.
Bu ülkeler de bu kadarıyla yetinmemeli. Fosil yakıtlardan çıkışın sadece "azaltılmamış" fosil yakıtlarla sınırlı kalması kabul edilemez. Kullanılan bu dil Pandora'nın yalancı çözümler kutusunu açıyor. Büyük ölçekli karbon denkleştirme, karbon yakalama ve fosil hidrojen gibi yalancı çözümler fosil yakıtların enerji sistemi içindeki yerini koruması amacını taşıyor ve iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini artırmaktan başka bir işe yaramıyor. Fosil yakıt bağımlılığımızın bizi yaşanamaz bir gezegene ve adaletsiz bir dünyaya mahkum ettiği gerçeğini yansıtan kelimelere ihtiyacımız var.
Borçların yüzde 70'i geri ödemeli
Pazartesi günü gerçekleştirilen bakanlar düzeyindeki iklim finansmanı toplantısı pek coşkulu geçti (hep öyle olmuyor mu zaten?). Hindistan, Kosta Rika, Vanuatu, Ürdün, Bangladeş ve diğer En Az Gelişmiş Ülkeler (EAGÜ), iklim finansmanı için daha net bir tanım yapılmasını talep ettiler. Mevcut "tanım" son derece muğlak ve borçların hibe denkliği yerine nominal değer üzerinden hesaplanmasına olanak tanıyor. Bu, yanıltıcı olduğu kadar 100 milyar ABD doları miktarına erişilmesinde de rakamları şişiriyor.
Yeni Kolektif Nicelikli Hedef (NCQG) tartışmaları hızlanırken, 100 milyar dolar temelinin ne kadar sağlam olduğunu düşünmek için bir dakikamızı ayıralım. Gelişmiş ülkeler 2020'de 83 milyar dolara ulaştıklarını ve bunun 68 milyar dolarının kamu finansmanından geldiğini söylüyorlar. Nijerya ve Uganda Bakanları, Oxfam'ın kısa süre önce yayınladığı ve "gerçek değerin" sadece 21 milyar ila 24 milyar dolar arasında –yani, gelişmiş ülkelerin bildirdiği miktarın sadece üçte biri kadar– olduğu tahmin edilen rapora atıfta bulundular.
Tavizsiz krediler
Daha kötüsü, bu kamu finansmanın yüzde 70'i geri ödemeli kredilerden oluşuyor. Bundan daha da endişe verici olan, daha yüksek faiz oranlarına sahip tavizsiz kredilerdeki artış. Bu finansal araçlar, çok taraflı kalkınma bankaları için bir "hem pastam dursun hem karnım doysun" aracı. ECO açısından, tavizsiz kredilerin 100 milyar ABD dolarlık finansmanın bir parçası olarak sayılması kabul edilemez. Birinin evini su basmasına neden olup, ondan sonra da tamirat için ödünç para vermekle aynı şey ve olacak iş değil.
Bugün Dünya Bankası iklim finansmanının yüzde 50'si adaptasyon finansmanından oluşuyor. Bu adaptasyon finansmanının yüzde 80'i de kredi seklinde sağlanıyor (ve bunun da yarısı tavizsiz krediler).
Şeffaflık
İklim krizinde sorumluluğu yok denecek kadar az olan bu ülkelerin iklim adaptasyonu ve direnci için harcanan paraları geri ödemek zorunda olmaları hiç adil değil. IMF'ye göre borç sıkıntısı riski altında olan ülkelere bile tavizsiz krediler veriliyor. Bu durum, uluslararası sermaye piyasasında faiz oranları yükseldikçe daha da kötüleşecek.
ECO, Dünya Bankası ve diğer kalkınma bankalarının daha şeffaf ve hesap verebilir olmalarını talep ediyor. Bu, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (UNFCCC) sunulan finansal raporlara güven duyulması ve bu güvenin devam ettirilmesi açısından çok önemli. ECO, kamu ve hibe temelli adaptasyon ve direnç finansmanının artırılması gerektiğini ve bunun şu anda ve NCQG açısından hayati öneme sahip olduğunu dile getiren gelişmekte olan ülkeler bakanlarının endişelerine katılıyor.
Yalnız "İmparator"
Evvel zaman içinde, bir takım imparatorluklar doğmuş ve dünyanın dört bir köşesine yayılmış. Tarihleri zengin, nehirleri berrak, ormanları yeşil topraklara gelmişler. Bu zengin toprakları ele geçirmişler, halkları da kırıp geçmişler. Ormanları yakmışlar, nehirleri ve gökyüzünü zehirlemişler ve buna deniz seviyeleri yükselene, gökyüzü kızarana, toprak kuruyana ve fırtınalar şiddetlenene kadar devam etmişler. Bütün bunları yaparken paralarına para katmaya devam etmişler.
Zaman, iklim değişikliğinde suçu olmadığı halde etkilenen toplulukları destekleme zamanı. Zaman, G77 ve Çin'in talep ettiği gibi bir Kayıp ve Hasar Finansman Fonu/Mekanizması zamanı (adının ne olacağı değil, ilkeleri önemli: yeni, ek, uygun, öngörülebilir, ihtiyaç ve hibe temelli finansman).
Kayıp ve Hasar finansmanı
Son iki distopik haftadır (artı 30 yıl), insanlar Kayıp ve Hasar finansmanı diye haykırıyor ve ilk kez bu konuda bu denli birlik olundu. AB ülkelerinden dostlarımız bu seslere kulak veriyor vermesine ama iş resmiyete gelince Amerika Birleşik Devletleri ile aynı çizgide duruyor.
ABD, uzun süredir aradığımız iklim adaletinin önündeki en büyük engel olmaya devam ediyor. Dünyanın büyük kısmı birlikte olan biteni izliyor. Ve bu tarihi anı unutmayacaklar. Siz, hangi tarafta yer alacaksınız?
Zirveyle ilgili Uluslararası İklim Eylem Ağı'nın (CAN International) koordinasyonu ile sivil toplum örgütlerinin BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) toplantılarında yayımladığı ECO haber bülteninin başlıklarını bianet ve Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) iş birliği ve Ayşe Bereket'in çevirisi ile sizlerle paylaşıyoruz. |
(TY)