Kongreden BİA'dan Nadire Mater'in "Türkiye'de ve Dünyada STK'lar ve Medya" panelinde konuşacağını duyunca haberim oldu elbette.
Cumartesi sabahı koştur koştur, kendimi Troia Kültür Merkezi'ne attım. Hafta sonunda sabahın dokuzunda ne toplantısı demeyip hocalar da kayıt masasının önünde dizilmişlerdi, yani, gazetecilere pek benzemiyorlar.
Gelenler sadece ÇOMÜ'den sanmayın. Kocaeli, Eskişehir Anadolu ve Osman Gazi, Bursa Uludağ, Kayseri Erciyes, İzmir Dokuz Eylül, Antalya Akdeniz, Aydın Adnan Menderes, Konya Selçuk, İstanbul'dan Fatih, Mimar Sinan, Bilgi, Samsun Ondokuz Mayıs, Kütahya Dumlupınar, Ankara Gazi, Adana Çukurova, Sakarya, Balıkesir ve İstanbul üniversitelerinden öğretim elemanları ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi Çanakkale'de buluştu.
Hocaların çoğunun iktisadi ve bilimler fakültelerinde geldiğini de hemen not edeyim burada.
"Biga"dan "önce kitap"
Hayranlıklarımı aktarmaya devam edeyim, sonra ne konuşulduğuna sıra gelir nasılsa. Kongrelerde insanlar konuşurlar, tartışırlar... Hep bir zaman sorunu vardır; konuşmacının önüne bir küçük kağıt parçası uzatılması bir panel klasiğidir. Önce toparlayın işaretleri, arkasından biraz sertleşen "lütfen toparlayın" uyarıları falan. Bilirsiniz işte!
Konu sizin için can alıcıysa, ki izlemeye gittiğinize göre büyük olasılıkla öyledir, bu telaşa sinir olursunuz...
İşte size, farklı bir uygulama. Kültür merkezine adım attığınız anda elinize tutuşturulan çantanın içinde 632 sayalık bir kitap buluyorsunuz: II. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Kongresi Bildiriler Kitabı- Küresel Eşitlik
Benim böyle kongre tebliğlerinin basılmasıyla ilgili hatırladıklarım "kitap ne zaman çıkacak" sorusu, "yakında" yanıtı ve sonra unutuluş gibi bir sıra izliyor.
Böylesine hiç rastlamamıştım, düşünsenize oturumlarda kitaptan sunuşları izliyor, olaya daha çabuk giriyor, sorular soruyor, tartışıyorsunuz... Kitabın Kongre'ye yetiştirilmesi "mucizesi" dolayısıyla Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akdemir ve dekan yardımcısı Yard. Doç. Dr. Halis Kalmış'ı ismen anmak istiyorum doğrusu.
İki panel
Kongre açılış konuşmalarından sonra büyük salondaki iki panelle başladı. "Ekonomik ve sosyal boyutlarıyla STK'lar ve Etkiler"nde eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, İstanbul menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Osman Birsen ve Washington Üniversitesi'nden Prof. Dr. Steven Rathgeb Smith konuştular.
Konuşmalardan aklımda sadece yeni gazeteci Erçel'in neden enflasyonla mücadele amaçlı bir STK kurulmaması merakıyla Arjantin'de enflasyonun halkın istemesi nedeniyle düştüğü yolundaki tespiti kaldı.
Sahi "Enflasyonla Mücadele Derneği" neden kurmadık? Kursaydık, belki de enflasyonu yıllar önce düşürürdük demek istiyorum ama yıllarca memleketin Merkez Bankası gibi bir kurumunun başında bulunan kişiyle tartışma cüreti göstermeyeyim en iyisi. .
Bir de İMKB'nin okul açma meselesi var, okul açmak Milli Eğitim Bakanlığı'nın işleri arasında sanki; benim sorum da bu...
Nadire Mater, Merdan Yanardağ ve Cihat Şener'in oturumu fena değildi. Mater, yine olayı kadın meselesinden başlattı, vallahi de haklıydı. Kendisi, inşallah bianet'e yazar, yerine konuşmayayım.
Özetle, çalışanlarını sendikasızlaştıran medyanın STK'lara ilgi göstermesinin mümkün olmadığını söyledi. Adalet Ağaoğlu'nun İnsan Hakları Derneği kuruculuğunu bilmeyen okurun, istifayı manşetten öğrenmesi hoş ve çok açıklayıcı bir örnekti bence.
Yanardağ, Kanaltürk'te çalışıyor, yılların gazetecisi. O da Zonguldak maden işçilerinin Marmara depreminde görmezden gelindiğini hatırlattı, "küreselleşme" ve "özelleştirme" konuları uzmanlık alanları besbelli, bu bağlamda STK'lar üzerine konuştu.
Cihat Şener de çok hoştu, kendisini dinletiyor, medyada o da şikayetçi tabii.
Paraleller
Medya paneli sonrasından Pazar öğleye kadar sekiz on oturum vardı; yeni dilde bunlara paralel oturum deniyor. Aynı anda üç yerde olamayacağıma göre zıp zıp koşarak her oturuma uğramaya çalıştım. Hepsi de, iyi hazırlanılmış sunumları ve canlı tartışmalarıyla gayet hoştular.
Önce başlıklarını yazıyorum; ilgilenenler kıskansın diye: Türkiye'de ve dünyada küresel eşitlik ve STK'lar, Türkiye'de ve dünyada kadın ve çocuk hakları örgütlenmeleri ve sorunları, STK'ların işlevsel etkinlikleri, Türkiye'nin AB katılım sürecinin STK'lara etkileri ve katkıları, STK'ların sosyal, siyasal ve ekonomik yaşamdaki rolleri, Merkezi ve yerel yönetimler ile STK etkileşimi ve Türkiye'deki merkezi yönetimin STK'lara bakışı, Türkiye'de ve dünyada demokrasi ve STK'lar, Türkiye'de ve dünyada STK'ların gelişimi ve etkinlikleri, STK - üniversite işbirliğinin boyutları ve STK'lara yönelik eğitim ve öğretimin sağlanması.
Uçan Süpürge uçuyor
Şimdi, bütün bu güzel başlıklardan birinin ötekinden daha önemli olduğunu söyleyerek haksızlık etmek istemem ama ben mesela "Türkiye'de ve Dünyada kadın ve çocuk hakları örgütlenmeleri ve sorunları" oturumunda Çağlayan Kovanlıkaya Ergin konuşmaya başlayınca orada kalıverdim.
Ergin'in "Kadın sivil toplum kuruluşlarının kadın bilincine katkıları ve Uçan Süpürge Örneği" sunuşu çok güzel bir çalışmaydı. Uçan Süpürge de böyle dikkat çekmeyi hak ediyor.
Bianet, önümüzdeki haftalarda kimi sunuşları yayınlarsa hiç fena olmaz doğrusu.
Öğrenciler
Belki de kongrenin eksik duran yanı öğrenci katılımının azlığıydı. Üniversitelerin fakülte ve bölümlerinin ilçelere yayılmasının böyle sorunlara yol açtığı söylendi. Bilemiyorum tabii.
Keşke gençler için otobüs ayarlansaydı. Yine de, Çanakkale'de yaşayan öğrencilerin neden ilgi göstermediğini düşünmeye devam edeceğim.
Kongreye katılan öğrencilerse çok aktiftiler, gelenler tanışmak, tanıştıklarıyla konuşmak ve tartışmak için koşuşturup duruyorlardı.
Kıskançlık
Şimdi kıskançlık meselesine geliyorum. Gazeteciler neden biraraya gelip böyle toplantılar yapamıyor? Kırk yılda bir yapıldığında neden katılım çok az oluyor? İşte, ben bunları kıskanıyorum. İyi bir kıskançlık bu.
Üniversitenin böylesi çabaları sahiden çok kışkırtıcı. ÇOMÜ ve esas olarak Biga İktisadi Bilimler Fakültesi'ne yeniden teşekkürlerle. (BA)