Bugünlerde bana bir merak hasıl oldu; Acaba dedim aynı haberi değişik gazeteler nasıl verir, altın gününde toplaşan kadınlarla bir deneme yapalım, mesela bu Kıbrıs'ın Kuzey'indeki mitingin ertesi günü çıkan gazetelere göz atıp bir tecrübe yaptık.
Akşam: Nereden nereye
Akşam Gazetesi haberi birinci sayfadan vermiş: Başlık: Nereden Nereye...
Üstteki fotoğrafta, "Ben Bir Şehit Çocuğuyum" ve "Geleceğimiz İçin Barış İstiyoruz" manasın gelen İngilizce pankart, altta 1968'deki bir miting fotoğrafında "Kırk bir tekne ile bize koşmuştun, bugün 120 bin gönül sana koşuyor" pankartı yer alıyor.
Haberde; 40 binden fazla Kıbrıs Türkü AB bayraklarıyla yürüyüp KKTC Lideri Denktaş'ı istifaya çağırdı. Oysa aynı halk 35 yıl önce Denktaş'ı "120 bin gönül sana koşuyor" diye karşılamıştı sözleri yer alıyor.
Haberin devamında ise mitinge katılanların sayısı 50 bin oluyor (16 sayfa sonra mitinge 10 bin kişi daha mı katıldı) "KKTC sokakta" başlığının yanısıra, "Denktaş: 28 Şubat'a kadar çözüm zor" ve Arınç: Kıbrıs gerçeğini gördük" alt başlıkları yer almış gazetede.
Akşam'ın yazarlarından Ahmet Tan ve Semih İdiz da Kıbrıs konusunu ele alan yazılar yazmışlar.
Milliyet: AB için yürüdüler
Milliyet'in ilk sayfasındaki haberin başlığı: "Kıbrıs AB için sokağa döküldü" Haberde Türk ordusu için işgal ordusu pankartı açanların göz altına alındığı, 200 bin nüfuslu Kuzey Kıbrıs'ta mitinge 50 bin kişinin katıldığı bilgilerine yer verilmiş.
Haberin devam sayasında ise; "4 Kıbrıslıdan biri mitingde" başlıklı bir haber, "Kritik 6 hafta" başlıklı Atina kaynaklı haberin yanısıra, Girne'den "KKTC basınının fena kapıştığı", "Arınç'ın iki ateş arasında" kaldığına dair haberlerle Milliyet Dış Haberler sayfasının tamamını Kıbrıs'a ayırmış.
Milliyet'de ayrıca Karikatürist Ercan Akyol'un çizgisi ve Güneri Civaoğlu'nun dolaylı da olsa Kıbrıs üzerine bir yazısı da yer alıyor.
Kaç kişi katılmış bu mitinge
Yeni Şafak'ta haber 12 sayfada "Kıbrıs'ta çözüm ve AB kararlılık" mitingi başlığıyla verilmiş. Haberde mitinge kaç kişinin katıldığı bilgisi yok, altta ise Bülent Arınç'ın Kıbrıs gezisine ilişkin başka bir haber ve 18 Mart Üniversitesi'nden Yrd Doç. Dr Mehmet Hasgüler'le yapılan bir röportaj yer alıyor. Gazetenin manşetinde ise Başbakan Abdullah Gül'ün "5 Yıl Buradayız" sözleri yer alıyor.
Sabah gazetesinin .başlığı "Kıbrıs'ta ya çözüm ya çözüm". Haberde "onbinlerce Kıbrıs Türkü , Kıbrıs'ta Çözüm ve AB'ye Evet mitingi için Lefkoşa'da toplandığı" belirtiliyor.
Gazetenin "Orta Sayfa"sında ise, "Onbinlerce Kıbrıslı çözüm için yürüdü" başlığı yer alıyor. (Sabaha göre mitingde 30-40 bin civarında insan vardı) Ayrıca Arınç'ın "Asıl amaç Kıbrıs'ı Türkiye'den kopartmak" sözlerine ve Rauf ile Serdar Denktaş'ın "İmza atılmasın, önce referanduma gidilsin" sözlerine yer verilmiş. Mehmet Tezcan'ın köşe yazısında konu "Kıbrıs'ta kaynama noktası" başlığıyla ele alınmış.
Denktaş ve Arınç gerçekten ne dedi?
Cumhuriyet'in ilk sayfadan verdiği haberin başlığı"Denktaş referandum dedi". Gazete fotoğraf altında "sivil toplum örgütlerinin 80 bin kişi toplayamasa da yaptıkları eylem ses getirdiğini" yazdı.
Cumhuriyet'in dış haberler sayfasında mitinge ilişkin haberde şu bilgiler veriliyor: KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş barış istemek akıl işi. Mitingde AB bayrağı yanında çok az Türk ve KKTC bayrağı vardı. Mitingde toplanan 40 bin kişi görkemli bir eylem yaptı. Gazetenin yazarı
Oral Çalışlar'ın yazısının başlığı "Denktaş'ın elini güçlendirmek". Denktaş'ın danışmanı Mümtaz Soysal ise köşe yazısında "Çözmek kavramının eski dilde halletmek manasına geldiğini, bu durumun Avrupa Birliği ve Kıbrıs konusun da ortaya çıktığını" belirtiliyor.
Soysal'a sözlük
Oysa Soysal herhangi bir sözlüğe baksaydı, "bir problemde aranan sonucu, belli öğeler yardımıyla ortaya çıkarıp halletmek" sözleriyle karşılaşırdı, yani Çözmek eşittir Halletmek değil; Çözmek eşittir, belirli öğeler yardımıyla ortaya çıkarıp halletmek"tir. Neye niyet neye kısmet dememek lazım sevgili kariler.
Neyse efendim Mümtaz Soysal'ın yazısını da okuyunca ipin ucunu kaçırdım, mesele fazlasıyla çetrefili ama şu noktalar gözüme takıldı, paylaşmak istiyorum:
Hala öğrenemediklerimiz
1- Mitinge kaç kişi katılmıştır. (onbinler, 40 bin, 30-40 bin, 50 bin hangisi?)
2- Mitingin ismi ne? ( Çözüm ve AB için kararlılık mı?, AB ve Barış mı yoksa Annan Planı'nı kabul ettirme mitingi mi?)
3- Neden hep aynı fotoğraf kullanılmış? (Bizim ortanca toruna göre "anane kız güzelde onun için" sözü doğru olabilir mi?)
4-Yeni Şafak miting olduğundan haberi olmayabilir mi? Akşam arşivden bulduğu 1968 yılı fotoğrafıyla neyi kast ediyor?, AB bayraklarının Türkiye ve KKTC bayraklarından fazla olması ne anlama gelir?
Ve son olarak zurnanın zırt dediği yer: Mümtaz Soysal'ın Çözümleme kavramı üzerine yaptığı semiyolojik yazının manası nedir?
Mümtaz Soysal'dan dil dersleri
Soysal, "Dilin Türkçeleştirilmesi, herkes her şeyi anlasın diyedir" diyor. Oysa semiyoloji kitaplarını baştan okusa (yoksa bizim küçük torunun kütüphanesinden temin ederim) "dilin iletişim kurmak için düzenlenen semboller, anlam dizgeleri olduğu, bunun herhangi özel bir dille (burada Türkçe) uydurulmasından çok, kullanılış biçimiyle şekillendiğinin idrakına varırdı.
Soysal anlaşılan bu yazıyı şu cümleleri aktarmak için yazmış: "Çözmek, bütün unsurlardan kalkıp bir bütüne varmak olduğuna göre, bu konuyu da yerli yerine oturtup ( Kıbrıs meselesi) başka konularla birlikte değerlendirmek yerine, yarım yamalak bir çözüme varmak uğruna elinizdekini de yitirmek akıl karı mı?"
Behey Mümtaz Bey, yazıya başlarken çözmek kavramının "güzel ve anlamlı bir kavram olduğunu ve eski dilde halletmek manasına geldiğini" yazmamış mıydınız? Dolayısıyla halletmek ve çözmek nihai bir kavramsa, nasıl oluyor da yarım yamalak oluyor? Kaldı ki değerlendirilecek başka konulardan bilgili bir insan olarak bahsetmesen , bu acz içindekilerin çözüme kavuşmasını nasıl beklersiniz?
Mesele uzun sevgili kariler, bizim küçük torunun elinden düşürmediği bir kitaba göre bir feylesof olan Heideger şöyle söylemiş;"Dil benim dünyamdır, kurduğum dile baktığınızda sunduğum dünyayı anlarsın", üzerinize alınmayın bu cümleleri Mümtaz Bey okusun yeter.(NK/NM)