İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Laboratuvarı (BELİS) tarafından TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) ve Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) desteğiyle yürütülen "Varlık Dağılımı Karar Sürecinde, Birey, Grup ve Toplum Çıkarlarının Çatışması" projesinin sonuçları açıklandı.
Grup kayırma davranışı ile sosyal refah kaygısı arasındaki ilişkiyi parametrik olarak ölçen çalışmaya göre, Türkiye'de toplumun yüzde 55'inin kaynakların bölüşümü için alınan kararlarda sosyal refaha zarar verme pahasına kendi grubunu kayırma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.
Yüzde 33 toplumsal eşitliği koruyor
Proje kapsamında laboratuvar ortamında iki yıl boyunca bin 305 katılımcıyla yürütülen deneylerde, grup çıkarını gözetmeyen ve topluma daha az zarar vererek yalnızca kendi kazancını artıranların oranı yüzde 12'yken, katılımcıların yüzde 33'ü toplumdaki eşitliği ve sosyal refahı sağlamaya yönelik karar aldı.
Projenin yürütücülüğünü üstlenen BELİS Direktörü Doç. Dr. Ayça Ebru Giritligil, çalışmanın sonuçlarına ilişkin şöyle dedi:
"Çalışmamızda insanların hangi koşullar altında kendi grubunu kayırma davranışında bulunduğuna ve bu davranışın toplumun genel ekonomik çıkarlarıyla ilgili kaygılara ne ölçüde baskın geldiğine baktık.
"Kendi grubumu kayırmamın sonucunda topluma gelecek zararın boyutu beni bu davranışı göstermekten alıkoyar mı? Deneylerimizde temel olarak bunu ölçtük.
"Toplumda grupların var olduğu ve var olmadığı senaryolarda bireylerin toplumdaki varlıkların yeniden dağıtılmasına ilişkin aldıkları kararları karşılaştırdık.
"Yaptığımız deneyler, tutulan takım, cinsiyet veya hemşerilik gibi gerçek grup aidiyetinin olduğu bir senaryoya dayanmıyor. Katılımcıları tamamen rastgele olarak X, Y, Z gruplarına ayırdık.
"Kayırmacılık bir refleks olabilir"
"Katılımcılar, kendi grubunda başka kimlerin olduğuna dair bilgiye ve diğer grup üyeleriyle iletişime geçme olanağına sahip değildi. Böyle yapay oluşturulmuş gruplarda bile grup kayırma davranışının bu denli yüksek çıkması bu davranışın bir refleks olabileceğini gösteriyor.
"Toplumda bireylerin, farklı grupların ya da kesimlerin arasındaki ilişkileri biçimlendiren o toplumdaki kurumlardır.
"Ekonomik ve siyasi kurumların kapsayıcı olduğu toplumlarda grup kayırma davranışının daha az görülmesi beklenir, çünkü o toplumlarda bireylerin refahları belli bir grubun üyesi olarak tanımlanmayacaktır. Dolayısıyla grup kayırmaya çok daha az ihtiyaç duyulacaktır."
(DŞ)