*"Psikedelik Masallar" kitabından. (Yazan: Burcu Ovacık, resimleyen: Başak Günaçan (sağda))
İllüstratör Başak Günaçan'ın (moncarot) çocuklarla bir arada üretimleri 1999 yılından bu yana devam ediyor. Sadece atölyelerle değil, vakıf ve STK'ler için eğitim materyalleri de tasarlayarak, çocuk kitapları resimleyerek de buluşuyor çocuklarla.
"Çocuklarla birlikte pek çok hikâyem oldu ve bunların bir kısmı hafızamda yer etti" diyen Günaçan, Kasım ayında ise unutulmaya yüz tutmuş fanzin kültürünü çocuklarla birlikte yorumlayacak.
'BU BENİM ÖYKÜM' Çocuklarla Fanzin AtölyesiAtölyeMer ev sahipliğinde online yapılacak atölye 4 hafta boyunca haftada 1 gün yaklaşık 1 saat sürecek buluşmalarla devam edecek. Atölyelerde çocuklar, öyküsünü ve çizimlerini kendileri tasarlayacağı illüstrasyonlar yapmayı öğrenecek. Kullanılabilecek malzemeler: Kağıt, boya (kuru kalem, suluboya, kara kalem, füzen, pastel, akrilik boya, mürekkep vb). | |
"Ormanda Kral Yok", Başak Günaçan
Başak Günaçan yaklaşık 14 yıldır çocuklarla bir araya gelişlerini şöyle anlatıyor:
"Çocuklarla buluşmalarım 1999 yılında başladı, İstanbul'daki Sokak Çocukları Derneği ile tanıştım ve 1 yıl boyunca çocuklarla birlikte mum yapımıyla ilgili çalışmalar ortaya koyduk. Devam eden süreçte, Sakıp Sabancı Müzesi'nin İstanbul ve Mardin'de çocuklara yönelik düzenlediği atölye etkinlikleri için programlar yazdım ve yürütücülüğünü yaptım. Bu deneyimler gösterdi ki çocuklarla birlikteliğim uzun bir yolculuğa evrilecekti, her buluşmanın arkasından, bir sonrası için 'neler yapabiliriz' sorularıyla çoğaldı ve yoğunlaştı.
"Dönem dönem, devamlılığı olan, anlık karşılaşmalarla biriktirdiğim pek çok hikâye oldu ve bunların bir kısmı hafızamda yer etti. Sanırım hep taze kalması isteğiyle arkadaşlarımla paylaştığım, bana yollar açan ve ilhamlar sunan anılar oldu.
Kadınları koruyan süper kahraman
"Mesela benim için çok kıymetli olan çalışmalardan biri Domingo Yayınları'yla birlikte yürüttüğümüz 'Hepsi Sana Miras' kitap serisinin okullarda yaptığımız illüstrasyon atölyelerinden birinde temamız "süper kahraman"dı. Yaş aralığı 10-13 olan kız ve oğlan katılımcılarla "süper kahraman var mıdır?", "süper kahraman neye deriz'' konusunda sohbet ettik ve ardından bunun illüstrasyonlarını çalıştı çocuklar.
"Her katılımcı çocuk kendi süper kahramanını çizdi ve içlerinden biri saçları kendi boyundan uzun bir kadın figürü çizmişti. Figürü siyah beyaz resmetti ve çalışmasını açıklarken 'Ülkemizde kadınlar çok fazla haksızlığa uğruyor, bazıları hayatlarını kaybediyor, bu süper kahramanı kadınları koruması için çizdim' diye ekledi.
*"Süper Kahraman", Sinan Özkan
'Unutma' çiçekleri
"Diğer bir çocuk renkli bir vazo içerisinde çiçekler çizdi ve etrafına pek çok 'unutma' kelimesi yazdı. Çalışmasını anlatırken 'Hafızam çok kötü, hatırlamak istediğim bir sürü şeyi hatırlayamıyorum, ancak bir çiçek kokladığımda koku yaşadıklarımı hatırlamamda yardımcı oluyor. Bu nedenle çiçekler benim süper kahramanım' diye ekledi.
*"Süper kahraman", Aslıhan Bekiroğlu
Bir süper kahraman: Gökyüzü
"Bir başkası, 'Bence gökyüzü günü kurtardığı için herkesin kahramanı olması gerek'' diye bahsetti. Bunlar gibi pek çok anlam, duygusallık, duyarlılıkla buluşuyorsunuz... Bazen ifade etmesi zor. Çocuklarla iletişimde olmak sadece ortaya çıkan çalışmalar anlamında değil, fikirler dünyası anlamında da izler bırakıyor. Bu karşılaşmalardan kalan keyif ve maneviyat benim asıl motivasyonum diyebilirim. Her birliktelik, farklı bir gezegene götürüyor adeta, o nedenle dilerim yolculuk hiç bitmez."
*"Süper kahraman gökyüzü", İlke Erbilici
Ödüllü çocuk kitabı
Çocuklarla buluştukça; eğitim materyalleri tasarlamak, haklara yönelik programlar düşünmek, kitaplar için çizimler yapmak gibi çocuklara yönelik pek çok çalışmanın içinde olmak istediğini fark ediyor Başak Günaçan. Ve yolu TAP Vakfı'yla kesişiyor.
"2010 yılından itibaren Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı'nın (TAP Vakfı) çocuklar ve ergenler için hazırladığı eğitim programları için broşür, kitap, poster benzeri materyalleri üretmeye başladım.
"Ardından Şuşu doğdu. Yıldıray Karakiya'nın yazdığı, benim resimlediğim 'Şuşu ve Üçtekeri' ve 'Şuşu, Can ve Dörtteker' kitapları Redhouse Kidz Yayınlarından çıktı. 'Şuşu Can ve Dörtteker' Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği'nin (ÇGYD) 2014 "Yılın Resimli Çocuk Kitabı Ödülü'nü kazandı.
"2019 yılında Sabancı Vakfı Hibe Programı kapsamında Rengarenk Umutlar Derneği'nde (Amed) çocuklara yönelik etkinlik atölyeleri düzenledim ve eğitim broşürlerini çizdim.
*"Piknik", Başak Günaçan
Bol kahkahalı bir buluşma
2016 yılında İstanbul'dan ayrıldıktan sonra, yaşadığı şehirlerde yeni tanışıklıkları ve buluşmaları oluyor Günaçan'ın.
"İzmir'deki Dodo Kitap, bir süredir takip ettiğim ve çalışmalarını merakla izlediğim bir kültür sanat mekanı. Bu yıl Dodo Kitapla tanışma fırsatım oldu ve ardından felsefe ile illüstrasyonu bir arada deneyimlediğimiz bir atölye düzenledik. Kendi adıma bu anlamda bir ilkti bu. Yürütücülüğünü Psikolog Damla Yağmur Demir Yıldırım ile birlikte gerçekleştirdiğimiz, teması ''Gülme, Kahkaha'' olan atölyede; sözcüklerin ve renklerin ifadelerini aradık, kahkahamızın bol olduğu bir buluşma oldu.
Çocuklar için fanzin atölyesi
"Bu günlerde, bir süredir hazırlığını yaptığımız ''Çocuklarla Fanzin Atölyesi'' etkinliğimiz var. Hikayesini ve çizimlerini çocukların tasarlayacağı, toplamda 1 ay sürecek, haftada 1 gün buluşmalarla ilerleyecek bir online atölye. AtölyeMer'in ev sahipliği yapacağı etkinlikte, öykü nasıl kurulur, illüstrasyon nedir, resimden farkı var mıdır, fanzin nedir malzemeleri neler olabilir benzeri soruların etrafında toplanacağız. Bugün artık neredeyse unutulan Fanzin kültürünü günümüz görsel materyallerinin imkanlarını kullanarak yorumlayacağız. Benim de ilk fanzinim olacak, merakla ve heyecanla bekliyorum."
*"Annem", Başak Günaçan
Başak Günaçan kimdir?
1998 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Heykel bölümünden mezun oldu. Çocuklarla birlikte çalışmaya 1999'da başladı, UNICEF kadrosuna katıldı ve İstanbul'daki Sokak Çocukları Derneği ile tanıştı. 2000 yılından itibaren illüstrasyon alanına yöneldi, çocuklar için eğitim materyalleri düşünmeye ve bu anlamda çalışmalar yapmaya başladı.
(AÖ)