Dünyanın tüm ülkeleri gibi, Türkiye de bu sözleşmeyi imzalamış, onaylamış ve yürürlüğe sokmuştur. Bu prensiplerin ne kadarını yaşamda görebiliriz tartışılır ama üzerinde en az konuşulan ve uygulanan prensibinin "katılım" olduğunu da belirtmek istiyorum.
Hürriyet gazetesinde yayımlanan bir habere göre Maltepe Belediye Başkanı, 13 yaşındaki Büşra Saygı'yı kendisine danışman olarak tayin ederek görüşlerine başvurmaktadır.
Gazetenin haberine göre Büşra Saygı 13 yaşında Kadir-Rezzan Has İlköğretim Okulu son sınıf öğrencisi. Mali müşavir baba ve ev hanımı annenin ikinci çocuğu. Büşra, konuşkan, hakkını savunan, kendine güvenli ve duyarlı olarak tanımlanıyor.
Büşra, Belediye'nin çocuk meclisi başkanlığını yaparak dikkat çekmiş. Başkanla istediği gibi görüşebiliyor ve sürekli iletişim kurabiliyor. Ayrıca Başkanın denetleme ve sorun dinlemek için ayrılan özel makam aracıyla okulları geziyor.
Çok kısa süre içinde kendisine verilecek cep telefon numarasının bölgedeki çocuklara duyurulmasının ardından onların sorunlarını dinleyip, yakında hazırlanacak özel odasında çalışmalarını sürdürecek.
Maltepe bölgesinde yaşayan, 70 bini öğrenci olmak üzere toplam 130 bine yakın çocuğun temsilcisi olan Büşra Saygı görevi için şöyle diyor: "Kendimi iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. Binlerce çocuk ve gencin temsilcisi olmak benim için gurur kaynağı. Ama bir yandan da büyük sorumluluk. Bazen Başkanın yanına giderken utanıyorum, ama sonra sorunları tek tek anlatıyorum".
Büşra kısa bir süreden beri danışmanlık yapmasına karşın sorunlarla ilgili oluşturduğu dosyanın çok kalın olduğunu da belirtiyor.
Büşra'ya iletilen sorunların başlıcalarının şunlar olduğu belirtiliyor:
* Ağaçlandırma yetersiz. Yeni dikilen ağaçlara da zaman zaman park eden arabalar zarar veriyor.
* Gençler için sosyal faaliyet sürdürebilecek açık ve kapalı alanlar yapılmalı.
* Çevre temizliği için kampanyalar düzenlenmeli.
* Çocuklar için spor salonları yapılmalı ya da salonu olan okullar herkese açılmalı.
* Park ve bahçeler kötü durumda. Onları çocukların oynayacağı düzene getirin.
* Bilgisayar kullanılacak birimler halka açılmalı.
Maltepe Belediye Başkanı Fikri Köse de bu konuyla ilgili olarak "Çocuktan al haberi derler, ben de onu yapıyorum. Zaman zaman birlikte geziler yapıp, sorunları yerinde belirliyoruz. Her zaman küçüklerin dilinden anlamayabiliriz. Bütün çocukların bana ulaşması çok zor. Çocuk çocuğun dilinden anlar. Büşra bu durumda arada köprü olacak. Çocuklarla olan iletişimi ona bıraktık. Ayda bir kez düzenli görüşüp toplantı yapacağız" diyor.
Yukarıda aktardığım haberin sizde yarattığı etkiyi merak ediyorum. Aklıma birkaç olasılık geliyor. Bunların ilki, "Geç bile kalınmıştır" olabilir. Sonuç, Maltepe Belediyesi'nin İstanbul'da diğer 32 ilçe belediyesi ve anakent ile ülkenin diğer belediyelerine örnek olarak onların da benzeri girişimlere bir an önce başlamaları.
İkincisi tepki ise, "Bu göstermelik bir davranıştır". Sadece kamuoyunun sempatisini toplamak için yapılmış bir davranış olduğu görüşü. Üçüncü olasılık, "Çocukların bu işlerle ne ilgisi var?". Bu görüşler doğru değil.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin en önemli maddelerinden birisi olan "katılım hakkının" en doğal uygulamalarından birisinin gazete manşetlerinde yer bulması bizim daha yolun çok başlarında olduğumuzun bir kanıtı gibi duruyor.
Halbuki, bu doğal bir uygulama ve çoktan herkesin yapıyor olması gerekiyordu. Çocuklar kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini rahatlıkla iletebilmeliler. Bunu sağlamak da devletin ve erişkinlerin temel görevi. Ancak tek bir uygulama gazeteye haber olacak kadar orijinal bulunuyor.
İkincisi, bu uygulamanın pratik bir yararı olmayacağı görüşünü savunanların sayısının çok fazla olması da daha toplum olarak çocukların katılımına hazır olmadığımızın açık bir göstergesi. Çocukların değeri ve toplumdaki yeri konusunu çok boyutlu tartışmaya açmamız gerektiğinin de bir başka göstergesi.
Tüm bunların dışında, çocukların isteklerinde dikkatimi çeken bir boyut da istekler içinde "oyun parkı isteği" yok. Halbuki, çocukların en büyük mekânı, onlar için en önemli olan yer parklarıdır. Acaba çocuklar kendileri için en önemli yerle ilgili istekte bile bulunmayacak kadar çocukluklarını mı unuttu? Ben de buna takıldım.
* Bu yazı 0-18.org, "Çocuk Hakları İçin Yurttaş Hareketi" sitesinden alınmıştır.