12. Innocenti Raporu üzerinden ekonomik durgunluk zamanında gençlerin yaşadığı sorunlar ve fırsatlara odaklanarak gençlerin kendilerini etkileyen kararlara katılımlarını arttırmayı hedefleyen Ekonomik Durgunluk Zamanında Çocuk ve Genç Olmak paneli Ankara’da yapıldı.
Gençlerin katılımıyla gerçekleşen panelin moderatörlüğünü Bilgi Üniversitesi’nden Volkan Yılmaz yaptı. Hayat Sende Gençlik Akademisi Derneği’nden Ahmet Kurnaz, Uluslararası Genç Liderler Akademisi İklim Takımları Lideri Evrim Polat, Çocuk Dostu Şehirler Projesi Gönüllüsü Fatma Vatan, Toplum Temelli Psikososyal Destek ve Araştırma Derneği’nden Atakan Avcı panelist olarak katıldı.
Yerel stratejiler
Ahmet Kurnaz uygulanan politikalar sayesinde Türkiye’nin, kriz döneminde yoksulluk içinde yaşayan çocuk sayısının artmasını önlemeyi başaran ülkelerden biri olduğunu vurguladı.
Evrim Polat ise ekonomik krizin çocuklar üzerindeki etkilerine odaklandı.
Fatma Vatan ise çocukları güçlendirmede yerel stratejilerin öneminden söz etti.
Atakan Avcı da eşitsizliklerin ortaya konulması ve çocuk haklarının daha ileriye taşınmasında ailelerin önemine dikkat çekti.
Rapor
“Ekonomik Durgunluk Döneminin Çocukları: Ekonomik krizin gelişmiş ülkelerde yaşayan çocukların iyi olma hali üzerindeki etkisi” isimli 12. Innocenti Raporu’na göre, 2008’den bu yana 41 AB ve İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkesinden 23’ünde çocukların gelir yoksulluğu oranı yükseldi, diğer ülkelere ait rakamlar ise ya aynı kaldı ya da düşme eğilimi gösterdi.
Gelişme var ama...
Gençlerin rapora dayanan analizlerine göre, 2008-2012 arasında Türkiye’deki çocuk yoksulluğu oranında yüzde 2,76’lık bir düşüş gözlendi.
Ancak rakamlar Türkiye’de yaşayan çocukların yüzde 30,2’sinin hâlâ yoksulluk sınırı içinde yaşadığını gösteriyor.
Ayrıca Türkiye’de örgün eğitimine devam etmeyen, çalışmayan veya herhangi bir mesleki eğitim almayan gençlerin oranında yüzde 11,5’lik düşüş kaydedildi.
Buna rağmen, Türkiye bu alanda yüzde 25,5’lik oranla hâlâ 41 AB ve OECD ülkesi arasında İsrail’in arkasından (yüzde 30,7) en yüksek ikinci orana sahip durumda.
Türkiye’nin öğrenecekleri
UNICEF’e göre; bu karşılaştırmalı veriler “çocukların iyi olma halinin uygulanan politikalar tarafından belirlendiğini” gösteriyor.
“Bu uluslararası karşılaştırmalar, bu sorunların kaçınılmaz olmadığını ama politikalardan kolaylıkla etkilenebildiğini de gösteriyor.”
UNICEF Türkiye’nin yoksulluk içinde yaşayan çocuklara ve gençlere yalnızca kriz zamanlarında değil, sürdürülebilir ve sürekli bir devlet politikası kapsamında her zaman daha iyi yaşam koşulları sunacak yeni politikalar üretebilmek için diğer ülkelerden öğreneceği ve uyarlayacağı çok şey olduğuna dikkat çekti. (YY)