Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu - UNICEF, COVID-19 salgını sırasında evden çıkamayan çocukların, çevrimiçi ortamda daha çok vakit geçirmeleri nedeniyle, çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalma riskinin arttığını söyledi.
UNICEF; Çocuklara Yönelik Şiddete Son Küresel Ortaklığı, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC), WePROTECT Küresel İttifakı, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ABD Dünya Çocukluk Vakfı (World Childhood Foundation USA) ile birlikte bir bilgi notu yayınladı.
Bilgi notunda hükümetler, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, eğitimciler ve ailelerin dikkatli olması gerektiği vurgulandı. Notta ayrıca olası riskleri azaltmak için acil önlemler almaya ve COVID-19 salgını sırasında çocukların çevrimiçi deneyimlerinin güvenli ve olumlu olmasının sağlanmasının altı çiziliyor.
"Çocuklara yollarını bulabilmeleri için yardımcı olmalıyız"
UNICEF Genel Direktörü Henrietta Fore, COVID-19 salgını nedeniyle, milyonlarca çocuğun hayatının geçici olarak, evleri ve ekranları arasına sıkıştığını aktardı ve şunları söyledi:
"Değişen dünyada yollarını bulabilmeleri için çocuklara yardımcı olmalıyız. Çocukların ve gençlerin sanal ortamda güvende olmasını sağlamak için hükümetleri, özel sektörü, aileleri ve eğitimcileri hep birlikte çalışmaya davet ediyoruz. Bunun için ailelere ve eğitimcilere, çocuklarına interneti güvenli bir şekilde kullanmayı öğretmelerine yardımcı olacak yeni araçlar ve gelişmiş güvenlik özellikleri sunulması gerekiyor."
UNICEF, COVID-19 sırasında, çocukların çevrimiçi ortamda karşılaşabileceği riskleri azaltmak için ilk etapta önerilen bazı tedbirleri şöyle sıraladı:
• "Hükümetler tarafından alınabilecek tedbirler: Salgın boyunca çocukları korumaya yönelik hizmetlerin erişilebilir ve aktif kalması desteklenmelidir. Artan çevrimiçi riskler de dâhil olmak üzere, COVID-19 salgınının çocuklar üzerindeki olası olumsuz etkileri hakkında sağlık, eğitim ve sosyal hizmet çalışanlarına eğitim verilmelidir. Çocukların çevrimiçi güvenliği konusunda farkındalık faaliyetleri ve eğitim çalışmaları hızlandırılmalıdır.
• Sosyal ağ platformları da dâhil olmak üzere bilgi teknolojisi sektörü tarafından alınabilecek tedbirler: Başta sanal öğrenme araçları olmak üzere, çevrimiçi platformlarda güvenlik önlemleri arttırılmalıdır. Eğitimcilerin, ailelerin ve çocukların bu güvenlik önlemlerine kolaylıkla erişmesi sağlanmalıdır. Çocukların güvenliğiyle ilgili yardım hatları ve yönlendirme hizmetleri teşvik edilmeli ve bunların kullanımı kolaylaştırılmalıdır. Çocuk haklarıyla uyumlu, teknolojinin doğru kullanımını teşvik eden, standart politikalar geliştirilmelidir.
• Okullar tarafından alınabilecek tedbirler: Evde eğitim alan çocuklar için mevcut koruma politikaları, değişen şartları yansıtacak şekilde güncelleştirilmelidir. Çevrimiçi ortamda olumlu davranışlar teşvik edilmeli ve izlenmelidir. Çocukların okul temelli danışmanlık hizmetlerine sürekli erişimleri sağlanmalıdır.
• Aileler tarafından alınabilecek tedbirler: Çocukların cihazlarının en yeni yazılım güncellemelerine ve virüs koruma programlarına sahip olması sağlanmalıdır. Aileler; çocukların çevrimiçi olarak nasıl ve kiminle iletişim kurdukları konusunda çocuklarıyla konuşabilmelidir. Çocukların interneti nasıl, ne zaman ve nerede kullanılabilecekleri konusunda çocuklarıyla birlikte kurallar belirlemelidir." (AÖ)