20 Kasım Evrensel Çocuk Hakları Günü dolayısıyla bir açıklama yapan İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İzmir Şube Başkan Yardımcısı Selvet Çetin, bu bilgileri verdi.
Çetin, dünyada ve Türkiye'de çocuk haklarını hiçe sayan uygulamalara dikkat çekerek yetkilileri ve sivil toplum kuruluşlarını duyarlı olmaya çağırdı.
Türkiye 1990'da imzaladı
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 20 Kasım 1989'da kabul edilip ve 2 Eylül 1990'da yürürlüğüne girdiğini belirten Çetin, şu tespitlere yer verdi:
* Türkiye bu sözleşmeyi 14 Eylül 1990 tarihinde imzalayarak, 4058 sayılı yasayla onayladı. Çocuk Hakları Sözleşmesi çocukların ruhsal ve fiziksel bütünlüğünü korumayı amaçlıyor ve sağlıklı kişisel gelişim için taraf devletlere önemli sorumluluklar yüklüyor.
Şiddet ve cinsel taciz kurbanları
* Sözleşmenin 6. maddesi çocukların yaşam hakkının korunması için taraf devletleri yükümlü tutarken, 19.maddesi çocuklara yönelik şiddet ve kötü muamelenin önlenmesi hükümlerini içeriyor.
* Ne yazık ki yazılı metinlere rağmen çocuklar şiddet, işkence ve kötü muameleye maruz kalmakta, cinsel taciz, sömürü ve uyuşturucu kurbanı çocuk sayısı dünya genelinde artış göstermektedir.
* Tüm uluslararası koruyucu mekanizmalara rağmen dünya genelinde çocuklar büyük acılar yaşamaya devam ediyor. İstatistiklere göre yaklaşık 2 milyar olan dünya çocuk nüfusunun 600 milyonu yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
4 milyon bebek "aylık" olmadan ölüyor
* Dünya genelinde her gün 30 bin çocuk önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Bebek ölüm oranları hala yüksek düzeydedir. Yılda ortalama 4 milyon bebek bir aylık olmadan ölüyor.
* Gelişmekte olan ülkelerde 170 milyon çocuk (1-5) yetersiz besleniyor. Dünya çocuklarının ancak yüzde 75'i temiz su içebiliyor. Hamilelik ve doğumdaki yetersiz sağlık koşulları nedeniyle 500 bin anne hayatını kaybediyor. Yılda yaklaşık 1.5 milyon çocuk seks pazarına sürülüyor. Acil önlem alınmadığı taktirde yüz binlerce çocuk AIDS kurbanı olacak.
Türkiye'de çocuklar çalışıyor
* Ülkemizde çocuklara yönelik temel hakların ihlali oldukça yaygın. Bu kanaati resmi istatistikler de doğruluyor.
* Örneğin Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün Çocuk Bürosu kayıtları baz alınarak yapılan araştırma, çocuk işçilerin yüzde 35'inin 13 yaşından küçük olduğunu gösterdi.
* Devlet İstatistik Enstitüsü rakamlarına göre 12-14 yaş arası çocukların yüzde 21.96'sı çalışıyor.
Yüzde 62.60'ına aile içi fiziksel ceza
* 15-18 yaş arası çocukların yüzde 39.72'si çalışıyor ve eğitim hakkından yararlanamıyor. Aile Araştırma Kurumu'nun verileri aile içi şiddetin oldukça yaygın olduğunu gösteriyor. 4-12 yaşlar arasındaki 50 bin 473 çocuk üzerinde yapılan bir araştırma, çocukların cinsiyet farkı olmaksızın yüzde 62.60'ının fiziksel cezaya maruz kaldıklarını ortaya koydu.
* Okul ve işyerlerinde de çocuklar şiddete maruz kalıyor. Çok sayıda pornografik ve şiddet içerikli film yayınlanan televizyonlar çocukların ruh sağlığını bozuyor.
* Çocuk Islahevlerinde sağlıklı beslenme ve eğitim imkanları yetersiz olduğu gibi çoğu kez çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar olayları öne çıkıyor. Türkiye'de işkence görenlerin yüzde 10'u çocuklardan oluşuyor.
Bir milyondan fazla engelli çocuk
* Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerine göre ise ülkemizde 4-18 yaşları arasında 1 milyon 100 bin engelli çocuk bulunuyor. Bu engelli çocuklardan 45 bin görme, 130 bin işitme, 500 bin zihinsel, 300 bin hareket engelleri olan çocuklar için verilen eğitim son derece yetersizdir. Engelli çocukların okullaşma oranının yüzde 2 civarında bulunması bu gerçeği gözler önüne sermektedir.
Çocuk "sokakta" yetişkin oluyor
* Bir diğer önemli sorun sokak çocukları sorunu. Aslında sorun sokak insanları sorununa dönüşmüş durumda. Çünkü çocuk yaşta sokakta yaşamaya başlayanların önemli bir bölümü yetişkin insanlar olarak yine sokakta yaşamaya devam ediyor. Sokak Çocukları Derneklerinin verilerine göre sadece İstanbul'da 20.000 sokak çocuğu bulunduğu belirtiliyor.
Yetkililere duyarlılık çağrısı
* Bu önemli gün dolayısıyla yetkililere sesleniyor ve çocuk hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik hukuki yaptırımların artırılmasını ve mevcut koşulların iyileştirilmesi için çaba harcanmasını istiyoruz.
* Çocuğa yönelik her türlü ayrımcılığın, işkence, kötü muamele ve istismarın sona ermesi için sivil toplum temsilcilerini duyarlı davranmaya çağırıyoruz. (BB)