Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu'nun Aralık 2000'de başlattığı kampanya "çocukların kendi yaşamları ve Türkiye hakkında düşündüklerini olabildiğince dolaysız olarak kamusal alana aktarabilmesini" hedeflemişti.
Kök Yayıncılık tarafından basılan kitapta 6-17 yaş arasındaki çocukların görüşleri kendi kelimeleriyle yer alıyor.
"Türkiye, 'çocuk yok' ülke"
Kitaba bir önsöz yazan Çocuk Vakfı Başkanı Mustafa Ruhi Şirin "Küçük adam anlayışının hala çok yaygın olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Çocuk ve yetişkinler arasındaki iletişim körlüğüyse çocuk görüşünün karar süreçlerine yansımasını engelliyor" diyor.
"Türkiye'nin suskun çocuklar ülkesi olduğunu belirtmeyeyse gerek bile yok. Türkiye sanki 'çocuk yok' ülke".
Şirin "Yenilikçi çocukluk kuramlarının hepsi çocuğun görüşünün alınması, katılımı ilkesini öngörüyor. Bu ilke Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin de temel ölçütlerinden biri" diye ekliyor.
"Çocuğun özne haline gelmesi, çocukları dinlemeye hazır olduğumuz ve dünyayı çocuklar için çocuklarla birlikte değiştirmeye karar vermemiz anlamına gelir. Çocuk yüzlü devrimlere yöneleceklerin asıl itici gücü çocuktur".
Çocukların mektupları Başbakan'a gitti
Değirmencioğlu, "Benim de Sesim Var-Sesimi Duyun" kampanyasına ABD'li çocuk hakları aktivisti Trish Lindberg'in "Mail the Chief-Başkan'a Mektup Gönder" kampanyasından esinlenerek karar verdiğini anlatıyor.
"Türkiye'de çocukların ve gençlerin seslerinin hemen hemen hiç duyulmadığını bildiğim için benzer bir girişimin çok yararlı olacağını düşündüm ve hayatımda belki de ilk defa çok önemli bir adımı atmaya birkaç dakika içinde karar verdim".
Bunun üzerine sesimiduyun.org adresli bir web sitesi açıldı ve oy atma yaşına ulaşmamış gençler ve kendini yazıyla ifade edebilen tüm çocuklara çağrı yapıldı.
Gençlerin ve çocukların da birey olduğunu vurgulamak için "Benim de Sesim Var"; çocukların seslerini çıkarabilmelerinin yanında dinlenilmek de hakları olduğu için "Sesimi Duyun" kampanya başlıkları olarak belirlendi.
İster genç olsun ister yetişkin her yurttaşı dinlemek zorunda olan yöneticilere hitaben de "Başbakana Yazıyorum" altbaşlığı kampanyaya eklendi.
Katılımları güç olabilecek özel durumdaki bireylerin -örneğin görme engelli, okul dışındaki çocukların- kampanyaya katılımları da özel bağlantılar ve kolaylaştırıcıların yardımıyla sağlandı.
Çocukların kampanyaya gönderdikleri mesajlar değiştirilmeden, yalnızca adları çıkartılarak 23 Nisan 2001'de; gençlerin gönderdikleri mesajlar da yine değiştirilmeden 19 Mayıs 2001'de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ve kamuoyuna sunuldu.
"Çocuklara ne düşündüğünü soran yok"
Değirmencioğlu, nüfusun büyük bir bölümünü oluşturan çocukların ve gençlerin kendilerini ilgilendiren konularda görüşlerini iletebilecekleri kamusal düzenlemelerin olmadığını vurguluyor.
"Seçmen yaşına gelmemiş kişiler politikacılar tarafından ancak dolaylı olarak, örneğin anne ve babalarına seslenilirken hedef alınıyor. Gerek merkezi, gerekse yerel yönetimlerde çocuk ve gençlere görüş sorulduğu da çok enderdir.
Çocuk Hakları Sözleşmesi'yle güvence altına alınmaya çalışılan katılım haklarının bir türlü hayata geçmediği gözönüne alınırsa bu kampanyanın önemli bir işlev gördüğü söylenebilir".
Çocukların hakları var ama uygulanmıyor
1989'da oluşturulan ve Türkiye'de 1995'ten beri yürürlükte olan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12. maddesi "görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkının, taraf devletlerce, bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanınacağını" güvence altına alıyor.
Sözleşmenin 13. maddesi "Çocuk, düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahiptir; bu hak, ülke sınırlarına bağlı olmaksızın; yazılı, sözlü, basılı, sanatsal biçimde veya çocuğun seçeceği başka bir araçla her türlü haber ve düşüncelerin araştırılması, elde edilmesi ve verilmesi özgürlüğünü içerir" diyor.
15. madde de çocukların dernek kurma ve barış içinde toplanma özgürlüklerini güvence altına alıyor. Türkiye'de 1980 darbesi sonrasında kaldırılan bu hak, Dernekler Yasası'nda 2004 sonunda yapılan bir değişikle tekrar tanındı.
"Oyuncaklarımın çok olmasını istiyorum"
"Sesimi Duyun-Benim de Sesim Var" kitabı, mesaj gönderen en küçük çocukların yazdıklarıyla başlıyor.
Ankara'dan yazan yedi yaşındaki bir çocuk "Ekonomik sıkıntı var. Bunu düzeltmenizi istiyorum Ecevit Başbakanımız" diyor.
Bir diğeriyse "Çok okumak istiyorum. Bütün derslerimde pekiyi almak istiyorum. Daha güzel bir okulda okumak istiyorum. Babamın bir işi olmasını istiyorum. Bir evimiz olmasını istiyorum. Oyuncaklarımın çok olmasını istiyorum" diyor.
Mesajlar yaş sırasına göre 17 yaşına kadar devam ediyor. Nezih Danyal kitaba desenleriyle destek vermiş.
Kampanya kitabına tüm çocukların gönderdiği tüm mesajlar alınamamış. Kampanyaya gelen destek mesajları ve basında çıkan haberlerse kitaba dahil edilmiş. Bu haliyle kitap önemli bir arşiv işlevi görecek.(EÜ)
* Kitabı edinmek ve ayrıntılı bilgi almak için Kök Yayıncılık'a 0312 435 04 97 numaralı telefondan ya da web sitesinden ulaşabilirsiniz.