Çocuklara kurban edilen hayvanların ölüm nedeniyle ilgili açıklama yapılırken yanlış, yetersiz ve bazen çocukta endişe yaratabilecek bilgiler verildiğine dikkat çeken Değirmencioğlu ve öğrencileri, ölüm nedenlerinin dürüstçe ve çocuğun yaşına göre söylenmesi gerektiğini önemle vurguladılar.
Değirmencioğlu: Çocuklar ölümü zor ve farklı algılıyor
Kurban Bayramı boyunca kurban kesme telaşındaki yetişkinler tarafından pek önemsenmeyen çocukların, kurban kesimi öncesi ve sırasında, ruhsal açıdan karşılaşacakları zorluklardan yola çıkan Değirmencioğlu, Karka ve Gezgör, yaptıkları "Kurban Bayramı ve Çocuk Araştırması"nın sonuçlarını açıkladı.
Çocukların yaşları küçüldükçe ölümü hem zor hem de farklı algıladıklarını ve gerek anne babaların, gerekse medyanın bu konuda çocuklara yeterli destek sağlamaları gerektiğine dikkat çektiler.
Araştırmalarında bilimsel literatürü tarayan, kurban kesimi hakkında öğretmenlerle, anne babalarla ve çocuklarla görüşmeler yapan Değirmencioğlu ve öğrencileri, bu konuda duyarlılık ve kaynak oluşturmayı hedefliyor.
Araştırma, çocukların ölümü yetişkinlere benzer bir şekilde kavrayabilmesinin, gerek okul öncesi dönemde gerekse ilköğretim çağında mümkün olmadığını ve ölüme ilişkin deneyimlerin çocuk için zor baş edilen deneyimler olduğunu gösteriyor.
Çocuklar kurbanlık hayvanla duygusal bağ kuruyor
Araştırmada, çocukların ölüme ilişkin yetersiz bilgi ve destek edinmelerinin onları hem kısa hem de uzun süreli etkileyebildiği, çocukların çok sevdikleri evcil hayvanların ölümünü anlamakta zorlandıkları ve bu nedenle çok üzüldükleri belirtiliyor.
Sonuçlar, yıllardır birçok çocuğun kurban olarak eve getirilen hayvan ile duygusal bir bağ kurduğunu ve bayramda bu hayvanın kurban olarak kesileceğinin çocuğa söylenmediğini veya çarpıtılarak aktarıldığını gösteriyor.
Çok sevdiği hayvanını kaybeden çocuğun üzüntüsünün, çoğu zaman anne baba tarafından anlaşılmadığı ve bu konuda çocuğa verilmesi gereken desteğin verilmediği ifade edilen araştırmada, çok sevdiği bir hayvanın kurban olarak kesilmesi nedeniyle birçok çocuğun etten uzaklaşması ve hatta hiç et yememesi de sık rastlanan öyküler olduğu vurgulanıyor.
"Çok iyi bir hayvandı ve Allah onun kesilmesini istedi" denilerek yapılan bir açıklamanın, çocuk için "iyilik yapan canlıların öleceği" anlamına gelebileceğini ve çocuğun iyi davranışlarından vazgeçebileceğini belirten Değirmencioğlu ve öğrencileri, aynı şekilde, "Bak, beslediğimiz kuzunun etini yiyoruz" diye yapılan bir açıklamanın da, çocuğun et ürünlerinden uzun süreli olarak uzaklaşmasına neden olabileceğine dikkat çektiler.
6 yaş öncesi çocuklar kurban kesimini görmemeli
Araştırmanın sonucunun bir uyarı niteliği taşıdığını belirten Değirmencioğlu, Karka ve Gezgör, çocukların kurban bayramında psikolojik olarak olumsuz etkilenmemesi için şu önerilerde bulundu:
* Çocuklar kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır. Özellikle okul öncesi dönemdeki (6 yaş öncesi) çocukların kurban kesimini görmemesi gerekir. Çocuklar 8 yaşından başlayarak kurban kesilmesinin anlamını kavrayabilirler ama 10 yaş öncesinde ölüme ilişkin kavrayışları yetersiz olduğu için yine de rahatsız olabilirler. Bir dini görev olarak kurban kesilmesi kavramı özellikle 11 yaştan sonra daha iyi anlaşılabilir.
* Çocuklar hangi yaşta olursa olsunlar, istemiyorlarsa kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdırlar.
* Çocukların yanında kurban kesiminin konuşulması ve ayrıntılı olarak anlatılmasından kaçınılmalıdır.
* Çocukların bir süredir baktıkları ve bir ilişki kurdukları hayvanların kesilmesi, 10 yaşından küçük çocuklar için özellikle rahatsız edicidir. Bu nedenle kurbanlık hayvan ya evde beslenmemeli, ya da kesileceği çocuğa dürüstçe anlatılmalıdır. Bu aşamada çocuğun yaşına göre açıklama yapılması ve kullanılan kelimelerin özenle seçilmesi önemlidir. "Uykuya daldı", "Zaten ölecekti" "Kaza oldu" gibi açıklamalar kullanılmamalıdır. Özellikle çocuğa haber verilmeden kesilen bir hayvanın daha sonra çocuğa yine haber verilmeden, "Kestik ve bak ne güzel yedik" gibi açıklamalarla yedirilmesi çocuklar açısından çok rahatsız edicidir.
* Çocuklar hangi yaşta olursa olsunlar, istemiyorlarsa kurban eti yemeye zorlanmamalıdırlar.
* Çocukların ölümle ilgili ya da ölümün ardından yaşadıklarına ilişkin sorularına açık ve net cevap verilmelidir.
* Çocukların duygularını anlatmalarına izin verilmelidir. "Erkekler ağlamaz" gibi ifadeler kullanılmamalı ve çocukların anlattıkları dikkatle dinlenmelidir. Çocuğun üzüntüsüne ve yasına anne baba ve diğer aile üyeleri ilgi göstermeli ve değer vermelidir. Üzüntüsünü paylaşırken "Boşver", "Seneye yenisini alırız" gibi geçiştirici cümleler sarf edilmemelidir.
* Kurban Bayramı sırasında yaşananların, çocuğu çok etkilediği ve davranışlarında uyuyamama, yemek yememe gibi önemli değişikliklere neden olduğu görülürse, bir uzmana danışılmasında yarar vardır.
* Televizyon kanalları kurban kesimlerine ilişkin görüntülerini, kan ya da parçalanmış hayvan görüntülerini vermekten kaçınmalıdır.
"Kurban Bayramı ve Çocuk Araştırması"na bayramda da devam edeceklerini bildiren Değirmencioğlu ve öğrencileri, araştırmanın hedefinin ailelerin ve toplumun, çocukları ölüm kavramı karşısında yeterli oranda ve doğru şekilde bilgilendirmeleri ve çocuğun yaşayabileceği duygusal sorunların önlenmesi olduğunu vurguladılar. (KÖ/TK/AD)
* Araştırma hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız.