Midyat Devlet Hastanesi psikoloğu Dilaver Kaplan, ailelerin çocuklarını cinsel istismar konusunda bilgilendirmeleri gerektiğini söyledi. Kaplan, son zamanlarda ilçede cinsel istismar vakalarının arttığına işaret ederek, istismara maruz kalanların büyük çoğunluğunu oğlan çocukların oluşturduğuna dikkat çekti.
Oğlan çocukların neden cinsel istismara maruz kaldıkları yönünde ciddi bir araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu belirten Psikolog Kaplan, ailelerin sürekli olarak bu durumla karşı karşıya gelebilecekleri endişesini de taşıdıklarını kaydetti.
"İstismara maruz kalan kişi olayı anlatsa bile ailelerin, çevrelerinden ve toplumdan çekinmeleri, rezil olma ve ayıplanma düşüncesi gibi nedenlerden dolayı olayın üstünü örtmekte ve böylece bir sürü cinsel istismar olayı gün yüzüne çıkamamaktadır. Ensest, tecavüz, çocuğun fuhuş malzemesi yapmaktan; teşhircilik, cinselliği kışkırtan konuşmalar, cinsel ilişki ya da pornografik film seyrettirme, cinsel organları okşama, oral sekse kadar değişen eylemler cinsel istismar kapsamı içindedir."
"Ensest gizleniyor"
Özellikle ensest (aile içi cinsel istismar) olaylarının çok azının polise intikal ettiğini açıklayan Kaplan, "Ensest vakalarının çoğu annelerin çocuklarındaki davranış sorunları sonucu çocuklarını bir uzmana götürmeleri sırasında araştırmalarla ortaya çıkmaktadır" dedi.
"Özellikle tecavüzle sonuçlanan olaylarda kişi büyük korkular yaşamakta ve olayı anlamakla beraber büyük endişe yaşamaktadır. Özellikle ailenin ve çevrenin olayı duyması ve polise intikal etmesi ve olayın ifade sürecinde anlatılması maruz kalan çocuğun kaygılarının daha da artmasına neden olmaktadır. Çocukta uyku bozuklukları yaşanmakta ve kâbuslar gözlenmektedir. Çocuk kendini kirlenmiş ve suçlu hissedebilmektedir. Bunun yanında; kaygı, karın ağrıları, bulantı, kusma, baş ağrıları, tuvalet sorunları (altını ıslatmaya başlaması) gözlemlenen sorunlar arsındadır. Özellikle yaşça büyük ve olayın vahametini anlayan kişilerde suçluluk hissi, depresif belirtiler gözlemlenebilir. Okula giden çocuklarda ise; okula gitmek istememsi, okuldan kaçışlar, derslerdeki başarısızlıklar, arkadaş ortamından uzaklaşmalar, yalnız kalma isteği ve okulu bırakma yaşan sorunlar arasındadır."
Cinsel istismar bir kişinin kendi rızası dışında cinsel bir eyleme hedef olması ya da buna kalkışılmasıdır diyen Kaplan, "Cinsel istismar sözle, dokunmayla, davranışlarla olabilir. Cinsel istismarla her yerde ve her konumda karşılaşılabilir" diye ekledi.
İstismarcıların öykülerine bakıldığında, geçmişte kendilerinin de istismara uğradığının gözlendiğini belirten Kaplan, "Çocuk istismar edildiği yaşta olaya fazla bir anlam yükleyemezken, ileri yaşlarda konu daha da anlaşılır ve anlamlandırıldığında kişi bu dönemde travmatik olayın etkilerini daha ağır yaşayabilir. İstismara maruz kalan çocuk yeterli ilgi görmediği ve tedavi edilmediği takdirde ileride kendisi de istismarcı olabilir" dedi.
Yapılan araştırmalarda da gösteriyor ki istismarcıların öykülerine bakıldığında, geçmişte kendisinin de istismara uğradığı gözlenmiştir. Adeta bu bir kısır döngüye neden olmaktadır." dedi.
Ne yapmalı?
Kaplan, "Çocuklarınızın sizlere her konuda güvenmeleri ve her türlü sorunlarını sizlerle konuşabilmeleri çok önemlidir. Çevredeki yabancı şahıslara karşı çocukların daha dikkatli olmaları ve fazla güvenmemeleri yolunda eğitilerek uyarılmaları gerekmektedir. Özellikle mahremiyet duyguları iyice güçlendirilmeli ve herkesin mahrem uzuvlarının olduğu ve başkalarının, kendi mahrem yerlerinin görmemesi ve dokunmaması gerektiği konusu ve hayır diyebilme alışkanlığı kazandırılmalıdır" dedi.(MHİ/EÜ)