"Baba burada televizyon var, arkadaşlarımla çok oyun oynuyorum, orada daha başarılı olurum, dedi. Ben de yurda gönderdim."
Bu sözleri Konya'da 17 çocuğunun öldüğü Kuran kursu yurdunda meydana gelen patlamada kızını kaybeden Mehmet Bağcı söylüyor. Hükümetin bu kursu denetleme sorumluluğunu yerine getirmediği ortaya çıktı. Sorunun bir yanı bu, bir diğer yanıysa ailelere ve çocuklara başka seçenek sunulmuyor olması.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ülkede 5-14 yaş arasında 12 milyon 848 bin çocuk var. Kışın bu çocukların hepsi okula gitmek zorunda.
Yaz tatilindeyse –özellikle yoksul çocuklar için çok fazla seçenek yok. Merkezi ve yerel yönetim, çocuklara kendilerini geliştirebilecekleri, güvenli ve ücretsiz faaliyet seçenekleri sunmuyor.
En örgütlü ve kapsamlı seçenek 7 binden fazla Kuran kursu. Gençlik merkezlerinin, spor ve eğitim programlarının kapasitelerinin azlığı bir yana, kentlerde çocukların kendi başlarına oynayabilecekleri parklar bile çok az.
Güvenli oyun için park yok
Yaz tatilinde okuldan uzaklaşan çocuklar için iki seçenek var: Evde kalmak ya da bir kurumun düzenlediği faaliyete katılmak.
Evde kalan çocuklar –özellikle de büyük kentlerde yaşayanlar için en önemli sorun, güvenli bir şekilde oynayabilecekleri mekanların yokluğu. bianet'e konuşan çocuklar "sokakta değil parkta oynamak istiyoruz" demişti.
Örneğin, Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün bianet'e verdiği bilgiye göre İstanbul'da 368 park var; bunların 80'i çocuk parkı. 2000 verilerine göre, kişi başına 1,9 metrekare oyun oynanabilecek yeşil alan düşüyor.
Yoksullar için ana seçenek Kuran kursu
Kendi başına oynamak istemeyen çocuklar için iki seçenek var: Para karşılığında düzenlenen yaz okulları, kurslar, programlara katılmak ya da ücretsiz sunulan faaliyetlerden yararlanmak. Bazı belediyelerin yanı sıra devletin sunduğu ücretsiz faaliyetler bulunuyor.
Bunların en kapsamlısı Kuran kursları. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de 7 bin 36 Kuran kursu var. Geçen yıl yaz tatilinde açılan kurslara devam eden öğrenci sayısıysa 1 milyon 436 bin oldu. 2005'te bu sayı 1 milyon 100 bin civarındaydı. Veriler kaçak ve kayıt dışı kursları kapsamıyor. Yaz kursları için beşinci sınıfı bitirme koşulu aranıyor.
"Sosyal devlet" hizmetleri yetersiz
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) esas olarak korunmaya muhtaç çocukların bakımıyla uğraşıyor. Kurumun denetiminde kurulan özel kreş ve gündüz bakımevleri çalışan fakat yoksul anne-babaların çocuklarına bir kontenjan ayırmak zorunda. Bu hizmetten ücretsiz yararlanan çocuk sayısı sadece 877.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, 13-17 yaş grubundaki çocuklar ücretsiz gençlik kampları düzenliyor. Toplam dört gençlik kampında bir senede sadece 4 bin 400 çocuk yararlanabiliyor. "Maddi durumu kısıtlı" fakat okulda ya da örneğin sporda başarılı çocuklar seçiliyor.
389 "gençlik klubü" olarak faaliyet gösteren dernek var. Bu klüplerin amacı "gençlerin boş zamanlarını faydalı şekilde değerlendirmesini sağlamak." Hükümet bu klüplere maddi destek veriyor. Benzer faaliyetler yürüten 134 tane de genel müdürlüğe bağlı Gençlik Merkezi var.
Yerel ve merkezi yönetim
Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi'nin çıkardığı "Türkiye'de Gençlik Çalışmaları ve Politikaları" kitabında merkez başına 146 bin gencin düştüğü; merkez sayısının artması gerektiği söyleniyordu.
Uzmanlar, belediyelerin kanunen gençlere hizmet sunmak zorunda olduğunu fakat bu alandaki faaliyetlerin çok yetersiz kaldığını da belirtiyordu.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), bu yıl açıkladığı Türkiye'de Gençlik Raporu'nda, acil olarak bir gençlik politikasına ihtiyaç olduğunu vurguluyordu. En korunmasız gruplar da genç kadınlar, engelliler, yasayla ihtilafa düşmüş olanlar.
"Diğer" çocuklar
Bütün bu veriler fotoğrafın bir yüzünü gösteriyor ve "boş zamanı" olan çocuklarla ilgili. Oysa TÜİK 2006 verilerine göre Türkiye'de 6-17 yaş grubundaki çocukların 958 bini çalışıyor. Eğitim yılının sona ermesini beklemeden okuldan ayrılmak ve çalışmak zorunda kalan mevsimlik çocuk işçilerle ilgili haberler her sene medyada yer alıyor.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne (ÇHS) göre "her çocuğun dinleme, boş zaman değerlendirme, oynama, kültürel ve eğlence etkinliklerinde bulunma hakkı var."
Devlet ve aileler, bu hakkın hayata geçmesini sağlamak zorunda.(EÜ/EZÖ)