Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda son anayasa değişikliğinin çocuklar için pozitif ayrımcılık yapılabilmesinin önünü açtığı vurgulanıyor. İlköğretimde kız ve oğlan çocuklarının oranının neredeyse eşitlendiği belirtilerek okul öncesi eğitime dahil olan çocuk oranının da yüzde 39'a ulaştığını ekleniyor.
Dün yayınlanan raporda çocuk haklarıyla ilgili tespit ve eleştiriler özetle şöyle:
* Aile hekimliği sistemi yeterli kapasite oluşturulursa çocuk sağlığının daha iyi izlenmesini sağlayabilir.
* Çalışma Bakanlığı'nda dezavantajlı gruplar için bir müdürlük oluşturuldu ve bu bölümün görevleri arasında çocuk işçiliğiyle mücadele de var.
* Meclis Çocuk Hakları İzleme Komitesi daha aktif hale geldi. Çocukların görüşlerini belirtebileceği bir websitesi kuruldu. Fakat komite hala enformel ve yasa tekliflerini çocuk hakları açısından inceleyemiyor.
* Kayıp çocuklarla ilgili bir Meclis komisyonu kuruldu.
* Başbakanlık mevsimlik işçilerle ilgili bir genelge yayınladı ve çocukların eğitim ve sağlığa erişiminin iyileştirilmesi öngörüldü.
* Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi'yle ilgili ikinci ve üçüncü uygulama raporlarını BM'ye sundu.
* Çocuk adalet sistemiyle ilgili olarak, TMY'de yapılan değişikliğin eylemlere katılan çocuklara verilen cezaları ciddi oranda düşürmesi bekleniyor.
* Denetimli serbestlik sistemi yeni olmasına rağmen yaygınlaştı. Eylül 2010 itibariyle 6 bin 233 çocuk gözlem altındaydı.
* Öte yandan, -özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerindeki kız çocukları- 200 bine yakın çocuk eğitim sistemi dışında. Ortaöğretimde bölgesel olarak ciddi farklar var. Kız-oğlan çocuklarının kayıt oranları da eşitsiz -yüzde 68'e karşın yüzde 62. Eğitim kurumlarında şidderin önlenmesiyle ilgili strateji kısıtlı. Kurumlarararası işbirliği gerekiyor.
* Çocuk işçiliğini önlemede kısıtlı ilerleme sağlandı. Hala etkin bir izleme mekanizması yok.
* 15 yaş altında yoksulluk oranı yüzde 24,4'e düştü ama genel yoksulluk oranından yüzde 7,3 daha fazla. Kırsalda bu oran yüzde 44,9'a ulaşıyor. Kırsalda çocuk yoksulluğunu önelemek için özel önlemler gerekli.
* SHÇEK'in yönetim kapasitesi kısıtlı. Kurum dışı hizmetlerin yaygınlaşması için rehberlik hizmetleri ve doğal ve üvey anne-babalık desteği gerekiyor.
* 2008 araştırması beş yaş altındaki çocukların yüzde 6'sının nüfusa kayıtlı olmadığını gösterdi. Doğuda bu oran yüzde 11'e çıkıyor.
* Uluslararası çocuk hakları mekanizmalarına konulan çekincelerin kaldırılmasında yol alınamadı.
* Çocuklar çoğu kez çocuklar için ayrılmamış cezaevi ve nezarathanelerde tutuluyor. Çocukların tutulduğu kurumlarda ciddi oranda eğitimsiz personel var.
* Çocuk Koruma Kanunu 81 ilde çocuk mahkemelerinin kurulmasını öngörüyor. Eylül 2010 itibariyle sadece 30 ilde 72 çalışır halde mahkeme vardı.
Raporda "Genel olarak çocuk hakları, çocuk adalet sistemi ve ilköğretimde cinsiyet eşitsizliği üzerine yasal çerçevede ilerleme sağlandı. Bununla birlikte, her alanda uygulama açısından çabaların güçlendirilmesi gerekiyor" denildi. (EÜ)