Beyaz Şov’a telefonla bağlanarak, konuşmasıyla "terör örgütü propagandası" yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açılan öğretmen Ayşe Çelik, program sorumlusu ve destek olmak amacıyla savcılığa başvurarak suça ortak olduklarını bildiren 38 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün (30 Kasım) görülen davanın duruşmasında Çelik katılmadı.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada mahkeme heyeti, sanıkların avukat sayısının hukuka uygun olmadığını ifade ederek her sanık için üç avukatın duruşmada bulunmasında ısrar etti.
Sanık başına üç avukat savunma yapabilecek
Evrensel'in haberine göre davada sanık sıfatıyla yargılanan avukat Bahri Belen ise, iddianamenin hazırlanma sürecinin ilgili yasal düzenlemeyi kapsamadığını ve bu dosya için geçerli olmayacağını belirtti. Yaşanan tartışmalar üzerine mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından her sanık için üç avukatın savunma yapmasına karar verildi.
676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile bir sanık için savunma yapabilecek avukat sayısı üç ile sınırlandırılmıştı.
"Çocuklar ölsün mü deseydik?"
Duruşmada oyuncu Orhan Alkaya, yazar Temel Demirer ve akademisyen Ayşe Yaşın ile yazar Ayşegül Devecioğlu'ın beyanları alındı.
Alkaya, “Dün bizden barış için çalışmamızı isteyenler bugün barış istediğimiz için bizi yargı önüne çıkarıyorlar” dedi.
Demirer “Çocuklar ölmesin demek yerine çocuklar ölsün mü demeliydik” diye sorduğu ifadesinde terör tanımının net bir tanımının olmadığını belirterek, “Buradaki yargılama 'çocuklar ölsün mü ölmesin mi?' üzerinden yapılmalı" dedi.
İlk duruşmaya katılmayan Devecioğlu da yaptığı savunmada "Ayşe Çelik hakkında soruşturma ve dava açanlar, söylediği şeyler için bir araştırma gereksinimi duydu mu" diye sordu.
Yaşın ise, “Ben Kıbrıslıyım. Çocukluğum Kıbrıs’ya savaş içinde geçti. Gittim Diyarbakır’da yaşananları da kendim gördüm. Barış sever bir insanım. Ayşe öğretmenin sözlerinde de şiddet içeren tek kelime yoktu. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.
Sanık savunmalarının ardından söz alan avukatlar ara celse ile ifadesi alınan tanık Beyazıt Öztürk’ün bir kez daha salonda dinlenilmesini talep etti.
Beyazıt Öztürk'ün beyanı ara celsede alınmış
Önceki duruşmada tanık olarak dinlenilmesine karar verilen Beyazıt Öztürk’ün tanıklık beyanının ara celsede alındığı ortaya çıktı.
Öztürk’ün tanıklık beyanları özetle şöyle:
“Normalde telefon görüşmesi sırasında vücudumun bir kısmı görülmediğinden bağlantısının kesilmesi ile ilgili yönetmene elle bağlantıyı kesin şeklinde işaret yaparım. Olayın yaşandığı gün ne olduğunu tam anlayamadığım ve hızlı bir gelişme olduğu için böyle bir işaret yapmadım. Yönetmen olan sanığın Ayşe olan kişinin yanlış şeyler söylediğini ben fark etmeden de fark etmesi halinde Ayşe isimli kişiyi telefondan alacak şekilde bir tasarruf yetkisi yoktur. Buna ancak ben karar veririm. Ben de fark etmediğim için Ayşe isimli kişiyi telefondan alamadık.”
Programın yayın yönetmeni Kadir Turnalı’nın da ara celsede sanık olarak savunması alındı.
Mahkeme, Beyazıt Öztürk'ün yeniden dinlenmesi talebinin reddine karar verdi. Davaya 1 Mart 2017'de devam edilecek.
Ne olmuştu? |
8 Ocak günü yayınlanan programda adının Ayşe Çelik, mesleğinin öğretmen olduğunu söyleyen bir izleyici programa telefonla bağlanmış, canlı yayında “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” demişti. İzleyici “Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Sessiz kalmayın, insanlar, çocuklar ölüyor Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın” diye konuşmuştu. Programın sunucusu Beyazıt Öztürk de “Elimizden geldiğince duyurabileceğimiz yerlerden duyurmaya çalışıyoruz. Bu söyledikleriniz bize ders oldu. Daha da fazla yapmaya devam edeceğiz. İnşallah o söylediğiniz barış dilekleri en kısa zamanda gerçekleşir” diyerek Çelik’i stüdyoda alkışlatmıştı. Olayın ardından, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Ayşe Çelik hakkında "terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Kanal D'de yayınlanan Beyaz Show programında bir izleyici kadının telefonla bağlanıp “Çocuklar ölüyor, sessiz kalmayın” demesi nedeniyle Beyazıt Öztürk, program sorumlusu ve Ayşe Çelik hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan soruşturma başlatmıştı. Programın sunucusu Beyazıt Öztürk, programın yayını sırasında gürültülü ortam dolayısıyla Ayşe Öğretmenin dediklerini anlamadığını belirterek özür dilediği için soruşturmaya yer olmadığına karar verilmiş, ancak program sorumlusu Kadir Turnalı’nın da Ayşe Çelik’le birlikte yargılanması savcı tarafından kararlaştırılmıştı. Bunun üzerine çeşitli mesleklere mensup aydınlar, Ayşe Çelik’in telefonda söylediği sözlerin ifade özgürlüğü olduğunu belirterek “eğer Ayşe Öğretmenin söyledikleri suçsa biz de bu suça ortak oluyoruz” diyerek kendilerini Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na ihbar etmişlerdi. Bakırköy Cumhuriyet Savcısı İdris Kurt, Ayşe Çelik’le birlikte sayıları 40’ı bulan bu kişilerin de terör propagandası suçuna ortak oldukları gerekçesiyle Ayşe Öğretmen’le birlikte yargılanmasına karar vermişti. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ise kanalara 900 bin lira para cezası kesmişti. Öğretmen Ayşe Çelik, Haziran ayında Silvan’da talimatla alınan ilk ifadesinde, sözlerinin arkasında durduğunu ve söylediklerinin içinde suç teşkil edecek bir ifade bulunmadığını, annelerin ağlamaması için toplumda bir duyarlılık yaratmak istediğini ve asıl amacının medyanın duyarsızlığına dikkat çekmek olduğunu belirtmişti. Öğretmen Çelik, kendisine yöneltilen suçlamayla ilgili asıl savunmasını yarın yapılacak duruşmada yapacağını da söylemişti. |
(EA)