Adana Pozantı M Tipi Çocuk Cezaevi'nde yaşananların ortaya çıkmasının ardından 200'den fazla çocuğun Ankara Sincan Cezaevi'ne nakli bugün başladı.
Hakimler görev başına
Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar bianet'e çocukların daha fazla travmaya maruz kalmadan tahliye edilmeleri gerektiğini söyledi, hâkimleri göreve çağırdı.
Aktar, tutukluluk konusunda karar veren hâkimlerin, çocuğun hem ruh sağlığını, hem de bedensel sağlığını göz önünde bulundurmak zorunda olduğunu belirtti.
"Hâkim kendiliğinden bunu gözetmek zorunda. Yalnızca taş atan çocuklar değil, adli suçlardan dolayı da içeride bulunan çocukların geçirdiği travmalar doğrudan hâkimi ilgilendirir" dedi.
"Söz konusu 200 çocuğun büyük bir bölümü belki de asla yaşadıklarını anlatmayacaklar" şeklinde konuşan Aktar, "Kim onların korkmadıklarını, ruh sağlıklarının olumsuz etkilenmediğini söyleyebilir?" diye sordu.
"Çocukların Sincan Cezaevi'ne değil psikolojik tedaviye ihtiyaçları var" diyen Aktar, hem Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde hem de Çocukları Koruma Kanunu'nda suçun niteliği ne olursa olsun çocuk için tutuklama kararı çıkmasının "son çare" olduğuna vurgu yaptı.
Aktar, tutuklama zorunluysa ve başka çare yoksa tutuklama kararı verilebileceğini, bunun dışında hâkimlerin tutuksuz yargılama yolunu seçmesinin hukuki düzenlemelere uygun olmadığını belirtti.
Aktar, hükümlü çocukların ise yalnızca çocuklara uygun infaz mekânlarında kalabileceğinin altını çizdi.
"Tutuklama, son çare olmalıdır"
Pozantı Cezaevi'nde kalan çocuklardan dördünün avukatlığını üstlenen Çiğdem Altuntaş ise şöyle konuştu:
*Nakil kararının mağduriyete sebep olacağı çok açık. Mahkemede her zaman ısrarla şunu söylüyoruz: "Çocuğun, suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi yoksa, suçun ağırlığının bir önem taşımaması gerekiyor."
*Tutukluluk hallerinde, şart ve koşulların Çocukları Koruma Kanunu'na ve uluslararası sözleşmelere uygun olarak çok daha hassas değerlendirilmesi gerekiyor.
*Tutukluluk, çocuk için en son çaredir. Somut deliler yeterince tartışılmadan ağır tutuklama tedbiri alınıyor. Dosyada yalnızca gizli tanık ifadesi ya da teşhis tutanağı olan, somut kanıt yokken tutuklanan birçok çocuk var. Bu tutuklamalar kanuna ve sözleşmelere aykırı.
"Cumhurbaşkanı bu işe ön ayak olmalı"
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu da Pozantı Cezaevi'nde kalan çocukların Sincan Cezaevi'ne değil, ailelerine gönderilmesi gerektiğini söyledi.
Önder, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e hitaben "Sayın Cumhurbaşkanı bu işe önayak olmalı. Çocuklar 24 saat içinde Sincan Cezaevi'ne değil, anne babalarının kollarına, yuvalarına gönderilmelidir. Çocuklardan da kuvvetli bir özür dilemeliyiz" dedi.
Güneydoğu Anadolu illerinden baro başkanları ise Batman'da yaptıkları açıklamada Pozantı Cezaevi'ndeki çocukların cezaevi koşullarında rehabilite edilmelerinin imkansız olduğunu söyleyerek, rehabilitasyon sürecinin sağlıklı koşullarda yapılabilmesi için tahliye edilmeleri gerektiğini belirtti. (IC)