Romanların yaşadığı Kuştepe mahallesinde Roman Sanat Evi kuruldu. Yaklaşık beş bin Roman'ın yaşadığı mahallede bir yıl önce kurulan merkeze ilgi gittikçe artıyor.
Okulöncesi eğitimden lise öğrencilerine her yaştan çocuğa ders verilen sanat evinde, müzik, resim gibi atölye çalışmaları da var. Sabancı Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi'nden gönüllü öğrenciler ders veriyor.
Harabe haldeki küçük bir bina temizlenmiş, iki yıllık kirasını Şişli Belediyesi ödeyecek. Gerisi bağışlar üzerinden ilerliyor.
Merkezin kurucusu aynı zamanda Dünya Roman Konseyi Ortadoğu sorumlusu Metin Salih Şentürk, ilk fikir ortaya çıktığında çekincelerle karşılaştığını söyledi.
"Normal dönemde bile Roman çocuklarını okula çekemezken yaz sıcağında nasıl etüt derslerine çekeceksin" demişler.
İlk hafta yedi kişi gelmiş. Sonra Şentürk mahalleyi iyi tanıdığından "teşvik lazım" diye düşünmüş. Çocukları otobüse bindirip, Miniatürk, Dolmabahçe'ye gezilere götürmüşler. Müzik dersleri de eklenince, sayı 47'ye çıkmış.
Hatta içlerinden biri mahallede arkadaşına, ""Sen otur yerine, ben Atatürk'ün yattığı yatağı elledim. Sen bunu hayal bile edemezsin" diye racon kesmiş.
"Hani Romanlar okuyamazdı"
"Romanlar okumaz söylemini ortadan kaldırmış olduk. Önemli olan teşvikler" diyor Şentürk.
En az 6 zayıfı olan altı lise öğrencisinin çok yoğun çalışma temposuyla bütünlemelerde nasıl sınıf atladığını anlatıyor heyecanla. Hatta sözlü ve yazılılarda kaç puan aldıklarını bile hatırlıyor.
Ve ekliyor: "Artık Roman çocukları lisenin değil, üniversitenin hayalini kuruyor."
Şu anda merkez, üniversite okuyan dört öğrenciye burs veriyor. Şentürk, "Merkezi gönül rahatlığıyla teslim edeceğimiz, Romanları dünyaya anlatacak, gümbür gümbür üniversite okumuş bir nesil geliyor" diyor.
Merkezin ünü artınca Koç Lisesi öğrencileri de mahallenin evlerini gönüllü olarak rengarenk boyamış. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan üst düzey yöneticiler de merak edip ziyaret etmiş.
Hatta son olarak Akil İnsanlar Marmara Heyeti grubu da Romanların sorunlarını dinlemek için gelmiş. Şentürk, "Mahalleli çok iyi karşıladı onları, çıkarken çok mutluydular" diyor.
Çocukların yanında merkez kadınlar için de sürekli fikir üretiyor. 38 kadın okuma yazma kursuna gidiyor. İŞKUR'la ortaklaşa kuaförlük kursu açılacak. Genç kadınlara yönelik kurslarda başarılı olanlarla mahallede yine proje destekli bir güzellik merkezi açılacak.
Gittiğimiz saatlerde etüd yoktu, lise öğrencileri müzik provası yapıyordu. Ramazan nedeniyle belediye desteğiye gelen erzak kolileri düzenleniyordu.
Sanatevi genelde düğünlerde çalan genç erkeklerin prova mekanı aynı zamanda, hepsi konservatuarda okumak istiyor. Lise 2 öğrencisi Ramazan Matyan, klarnet, klavye ve saksafon çalıyor. Etüdler sayesinde zayıflarının da düzeldiğini söylüyor.
12 yaşındaki Aylin Doğu'nun dersleri iyi ama yine de sanat evindeki etüdlere katılmayı çok seviyor. En büyük sevki şarkı söylemek. Çiçekçilik yapan 28 yaşındaki Nermin Kurp, hiç okula gitmemiş. Bir aydır okuma yazma dersi alıyor ve çok mutlu.
Harebe haldeki küçük bir dükkanı sanat evine çeviren hayaller, şimdi mahalleliye yeni hayaller kurduruyor. (NV)