Törene bazı aileler kucaklarında bebekleriyle geldiler. Üzerinde yüzbaşı üniforması bulunan 2 yaşındaki Seyit Ali isimli bebek de tören sırasında tören geçişinin yapıldığı alana gelerek asker selamı verdi.
Vicdani retçi Erkan Ersöz ve Ersan Uğur Gör de, dünyayı şiddetten arındırmaya uğraşmak yerine militarist anlayışın çocukların zihninde oluşturulmasına itiraz ediyorlar.
Haber bültenlerinde, 2 yaşındaki Seyit'in asker selamı verdiği sırada, pek çok kadının gözlerinin dolduğunu izledik. Sanki onun büyüyüp "gerçek" bir asker, "hayırlı" bir evlat olduğu günleri görür gibiydiler.
İhtimal, Seyit de eve döndüğünde yakınları tarafından kayda alınmış o görüntüleri defalarca izledi, gururlandı, büyüdüğünde bir asker olup, ülkesini kurtarmak için savaşlara gittiğini hayal etti.
Kabil'e giden babasını özlemeye başladığı günler henüz gelmedi.
Militarist zihniyet bu tip görüntüler ve duygulanımlar üzerinden, çocuklar üzerinden kuruluyor.
Ersöz ve Gör, "Dünyayı dost ve düşman olarak algılayan militarist zihniyet çocuklardan başlayarak ortadan kaldırılabilir ancak" diyorlar...
Ersöz, vicdani retçi, 30 yaşında:
"Benim de annemle babamın evinde üç yaşımdayken asker kıyafetleri içinde bir fotoğrafım var. Bizim kültürümüzün asker millet söyleminin bir parçası bu. Yadırgamıyorum. Ama benim çocuğuma bir asker üniforması giydirmem ve böyle bir sahnenin parçası yapmam mümkün değil."
Vicdani retçi olarak çocuğunun da vicdani retçi olmasını bekleyemeyeceğini söyleyen Ersöz, çocukların böyle kullanılmasını bütünüyle sakıncalı gördüğünü aktarıyor:
"Çocuk dünyaya geldiği aileyle, o çevreyle, o kültürle hayata bağlanıyor ama onun özgür iradesine saygı duymamız lazım".
Ersöz: Çocuk dünyayı "dost" ve "düşman" olarak görecek"
Haberlerde, televizyonlarda kullanılan şiddet ve militarizm öğelerinin teşvik edilmesini çok tehlikeli bulduğunu belirten Ersöz, "bunlar, çocukların, kin ve nefretle dolan dünyayı sürekli 'dost ve düşman', 'biz ve onlar' ayrımını yaparak algılamasını sağlayacak unsurlar" dedi.
"Çocukları şiddet söylemlerinden yalıtmalıyız"
"Şiddettin daha fazla konuşulduğu dünyada özellikle çocukları bundan yalıtmaya çalışmanın kökten bir çözüm olabileceğini düşünüyorum" diyen Ersöz, "çocuğumla ilgili bu konuda çok demokratik bi tavrım yok, 'herşeyi kendisi görsün kendi seçimini kendi yapsın' diye bir yaklaşımım söz konusu değil" diyor.
"Oğluma oyuncak olarak yalnızca araba alabiliyorum"
"Onu militarizmden kollayabildiğim kadarıyla kollamaya çalışıyorum. Örneğin bu tür oyuncaklar edinmemeye çalışıyorum. Sadece araba alabiliyorum bu durumda. Bu tür oyuncaklardan da oyunlardan da kollamaya çalışıyorum."
Ersöz, baskı kurmanın ters tepeceğini düşünerek oğluna, seçenekler sunduğunu belirtiyor.
"Bir ülkenin yoğun ısrarı ve yalanları sonucunda ülkeler işgal ediliyor. Bir vicdani retçi olarak umutsuzum. Dünya kendi kendini yok etmeye doğru gidiyor."
Ersan Uğur Gör, vicdani retçi, 31 yaşında:
"Öğrenciler her sabah militarist bir ant içiyor"
Gör, "Türkiye'deki eğitim sisteminde, cumhuriyet itibarıyla okullarda her sabah ant içerek derslere başlandığına, andın içinde çeşitli ayrımcı ve militarist öğelerin olduğuna dikkat çekiyor.
"Asker malzemesi satan mağazalar vitrine çocuk manken koyar"
Ortaokuldan itibaren milli güvenlik dersleri okutularak öğrencilerin askeri yapılanmaya hazırlandığını anımsatan Gör, bayramlarda da çocuklara askeri giysiler giydirildiğini, hatta asker malzemesi satan dükkanlarda vitrinlerde çocuk mankenler konduğunu hatırlatıyor.
Hayatın birçok alanında örneğin reklam dünyasında da çocukların istismar edildiğini gördüğümüze dikkat çeken Gör, "çocuklar hep resmi ideolojinin politikalarına alışkın bir hale getirilerek yetiştiriliyorlar, Askeriye başlı başına şiddet üreten bir kurum, eğitim sisteminin devamı medya aracılığıyla devam ediyor" dedi.
"Ben çocukken 'gavur'u bir 'şey' sanıyordum"
"Ben küçük bir çocukken "gavur" diye bir nesne vardı. Hep duyardım türlü şekillerde, atasözlerine bile girmiş. Gavurun insana benzediğini düşünmüyordum."
"Ailem bana küstü"
İnsanların bu zihniyetten uyanmasının ve gerçeklerin farkına varmasının zor ve sancılı olduğunu söyleyen Gör, "kendi vicdani ret kararından sonra ailemle aram açıldı. Onlar da toplumun geri kalan kısmı gibi düşünüyorlar. Reddetme noktasından sonra ilişkilerimiz epeyi bozuldu. Kabullenemediler" diye konuştu.
"Milliyetçilik ve militarizm iç içe geçmiş ideolojiler"
Sabancı Üniversitesi'nden Yard. Doç. Ayşe Gül Altınay militarizm tanımında milliyetçilik ve eğitimin yakın ilişkisine dikkat çekiyor:
"Milliyetçilik ve militarizm son iki yüzyılın kaderini tayin etmiş, bunu yaparken de birbirlerini tamamlamış, içiçe geçmiş ideolojiler olarak ele alınırlar.
Bu ilişkiye iki ana eksende bakılabilir. Birincisi savaşlar, ulus-devletler ve modern milliyetçilikler eksenidir.
Milliyetçilik-militarizm ilişkisini anlamak açısından önemli ikinci bir eksen ise vatandaş orduları, zorunlu askerlik ve eğitim eksenidir.
Türkiye'de 1926'dan beri müfredatta bulunan zorunlu Milli Güvenlik Bilgisi (eski adıyla Askerlik) dersleri bu etkileşimin en çarpıcı örneklerindendir. Benzer uygulamalar başka ülkelerde de görülmüş, eğitimin militaristleşmesi önemli bir tartışma alanı yaratmıştır
Zorunlu askerlik anlayışına dayalı vatandaş orduları ile ulus-devletler, militaristleşme ile uluslaşma, militarizm ile milliyetçilik modern dünyanın birbirini etkileyen, hatta şekillendiren kurum, süreç ve ideolojileri olmuşlardır diyebiliriz." (NZ/AÖ)