İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ufuk Sezgin, "Cinsel istismar vakalarında, 15 yaşından küçük çocukların rızasından söz edilemez. Bu yaşta cinsel istismara uğrayan bir çocuğun buna karşı çıkması imkânsızdır" diyor.
"Bu yaşta cinsel istismara uğrayan bir çocuğun buna karşı çıkma şansı yoktur. Yaşadığı şeyin aslında ne olduğunun farkında değildir, bunları yaşamayacağı bir hayatı bilmez, karşı çıkmak istese de sesini duyuramaz."
Sezgin, çocuğa genellikle ailesinden, yakınlarından bir kişinin istismarda bulunduğunu kimi durumlarda da çocuğu bir yakınının para karşılığında istismara maruz bıraktığını hatırlatıyor.
"Hakim ve savcılar peşin kabulle hareket etmeli"
Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara cinsel istismarda bulunan kişi, 3 yıldan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılıyor. Cinsel istismar sonucunda çocuğun ruh veya beden sağlığı bozulmuşsa suçun cezası artırılıyor.
Sezgin ise "Bir çocuğun cinsel istismardan etkilenmemesi imkansız. Çocuğun erken dönemde travma sonrası stres bozukluğu belirtileri göstermemesi yaşadıklarından etkilenmediği anlamına gelmez" diyor.
"O gün etkilenmese de iki üç yıl sonra yaşadığı olayın farkına vardığında bundan etkilenecektir. Bu nedenle çocuğun yaşadığı olaydan etkileneceği peşin kabulüyle hareket edilmesi gerekir."
Çocuk, istismarı sevgi ve hazla karıştırabilir
Sezgin'e göre, korkutulmadığı ve canı çok yanmadığı sürece, istismara uğrayan çocuk, yaşadığı şeyin ayırdına varamıyor:
"Cinsel istismarı, karşılığında ailesine para götürebildiği, sevgi - ilgi görebildiği, şiddetin ve korkunun hüküm sürdüğü bir ortamda ayrıcalıklı tutulduğu, kendisini biraz daha güçlü hissedebildiği bir gizli oyun gibi algılıyor. Saldırgan bedeninin uygun noktalarına temas ettiğinde haz alması bile mümkün. Ancak bu haz, yetişkinlerin yaşadığından farklı."
"Cinsel istismarla baş etmek çok zor bir süreç"
Anal ya da vajinal tecavüz ise çok daha travmatik bir olay. Ancak tecavüz olsun ya da olmasın, cinsel istismar, çocuğun bütün hayatını etkiliyor. Sezgin, istismara maruz kalan çocukların, ergenlik döneminde yaşadıklarını anlamlandırmaya başladığını belirtiyor. İşte zaman zorlu bir mücadele başlıyor. Çünkü cinsel istismarla baş etmek çok zor bir süreç.
Cinsel istismara maruz kalmış bir çocuğun karşılaşabileceği güçlükleri Sezgin, şöyle sıralıyor:
"Başka türlü ilişki kurmayı bilmediği için uygunsuz çoğul ilişkiler kurabilir, yakınlık sınırını ayarlayamayabilir, kendi sınırlarını çizemeyebilir. Başka türlü davranmayı bilmediği için kışkırtıcı tavırlar sergileyebilir ya da kendini tamamen kapatabilir.
"Gelişimine uygun olmayan bir cinsellik yaşadığı için kişilik bozuklukları yaşayabilir. Kendini diğer insanlardan farklı, kötü, pis, değersiz, kirlenmiş, başka, yaşadıklarını hak etmiş görebilir. Okul yaşamında, iş hayatında, ilişkilerinde, evliliklerinde, çocuğuyla ilişkilerinde sorun yaşayabilir." (BB/EÖ)