"Anayasa taslağında çocuk haklarına özel olarak atıfta bulunulması iyi bir gelişme. Fakat bu madde daha da geliştirilebilir ve bunun için de sivil toplum girişimlerinin, baroların baskı oluşturması gerekli."
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi'nden avukat Yasemin Onat, dün (12 Eylül) Prof. Ergun Özbudun'un açıkladığı yeni anayasa taslağındaki "çocuk hakları" başlıklı maddenin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin (ÇHS) temel prensiplerini içerdiğini belirtti.
"Yine de ilk baktığımda aklıma gelen, örneğin çocukların ihmal ve istismarıyla ilgili özel bir vurgu olmaması eksiklik. Bu kadar gündemde olan ve olmaya devam edecek bir soruna karşı çocukların koruma altına alınması anayasada özel olarak garanti altına alınabilir."
Özbudun başkanlığındaki altı akademisyenin dün açıkladığı Anayasa taslağında ilk defa çocuk haklarıyla ilgili bir düzenleme yer alıyor.
Taslakta çocuğun katılım hakkı, korunma hakkı, kamu hizmetlerinin ve işlemlerinin çocuğun yüksek yararı göz önünde bulundurularak verilmesi ve ailesiyle ilişkisi güvence altına alınıyor.
"Yasa zaten var ama uygulanmıyor"
1989'da oluşturulan BM ÇHS, çocuk hakları alanındaki en kapsamlı sözleşme. Varolan anayasanın 90. maddesi nedeniyle ÇHS de diğer uluslararası sözleşmeler gibi kanun hükmünde.
Türkiye, sözleşmeyi 1990'da imzaladı ve 1995'te yürürlüğe soktu.
Onat'ın vurguladığı bir konuysa, yasal değişiklikler yapılsa bile uygulamaya geçmemesi:
"Bu taslak iyi bir adım ama zaten ÇHS zaten Anayasanın üzerinde, kanun hükmünde bir metin. Buna rağmen hiçbir hükümet, hiçbir uygulayıcı bu durumu hatırlamadı şimdiye kadar. Bundan sonra da hatırlayacaklarına dair bir gelişme yok."
Taslakta yer alan düzenleme
Taslağın "Sosyal ve ekonomik haklar" başlıklı dördüncü bölümünün altında yer alan "Çocuk hakları" başlıklı 44. madde şöyle:
Madde 44- (1) Her çocuk, kendi iyiliği için gereken himaye ve bakımdan yararlanma hakkına sahiptir. Çocuklar görüşlerini serbestçe açıklayabilir ve bu görüşleri kendilerini ilgilendiren konularda, yaşlarına ve olgunluklarına göre dikkate alınır.
(2) Kamu veya özel kurum ve kuruluşlarca çocuklarla ilgili olarak yapılan eylem ve işlemlerde, çocuğun azamî iyiliği gözetilir.
(3) Her çocuk, kendi menfaatine açıkça ters düşmedikçe, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
Maddenin gerekçesi de şöyle:
"Çocuk hakları, insan hakları kavramının tarihî gelişiminin ortaya çıkardığı ve uluslararası belgelerle birçok yeni anayasada yer verilen bir hak kategorisidir. Türkiye'nin de onayladığı Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesinin özünü ifade eden bu madde ile çocuk hakları, Anayasal güvenceye kavuşturulmuş olmaktadır. Böylece, Cumhuriyetin temelini oluşturan millî egemenlik gününü, Atatürk'ün çağdaşlaşma idealinin en anlamlı vurgularından birini oluşturacak biçimde, dünya çocuklarıyla birlikte kutlayan Türkiye'nin çocuklarına verdiği değeri hayata geçirecek somut politikaların ana çerçevesi de belirlenmiştir." (EÜ/NZ)