Buradan yola çıkarak Çocuk ve Mimarlık çalışmalarının varlık gerekçesi şöyle sunuldu:
Çocuk, keşfedilecek pek çok yeni ile dolu ortamda kendi ifadesini kurar, araçlarını seçer ve üretir. Bu üreti bazen oyun olur; kuralları ve sınırları olan, bazen yetişkinlerce bilindik bir duruma üretilen en basit çözüm. Ama her şekilde güçlü bir yeniyi ve saf bilincin ipuçlarını içerir bu ürünler.
Gerekçeleri her türlü dayatmadan bağımsız, araçları bildik ancak yeniden tanımlı ve ürünler kendi ifadesinde kusursuzdur. Özgür yaratının bilme ve tecrübeden bağımsız saf bilinçle var olabileceğinin kanıtıdır. Zamanla yitirilen bu saf bilinç (özgür yaratma yetisi) mimarların meslek adamı olarak temel ihtiyacıdır ve çocuklardan yeniden öğrenilebilir.
Diğer taraftan çocuklar, üzerinde kafa yorduğumuz ne varsa hepsinin yarınında sözün sahibi olacaklardır. Kentin, kültürel mirasın, var olan mekânların sahibi, üretilecek mimarlığın mimarları ve/ya da kullanıcıları onlardır.
Bu yüzdendir ki söz haklarını bugünden tanımak ve böylece eleştirel düşünen, kültürel birikim ve sorumluluk sahibi, çevresel sürdürülebilirliği savunan bireyler olmalarına katkıda bulunmak önemlidir.
Bu çerçevede mimarlık ortamına düşen, paralel tanımlı düzlemler olan Mimarlık Kültürü'nü ve Çocuk Kültürü'nü birbiri için tanımlı kılmaktır. Böylece, mimarlar çocuğu, gereksinimi olan mekân yetişkinlerden farklı verilerle üretilmesi gereken, özel bir tip kullanıcı olarak görmenin ötesinde algılayabileceklerdir.
Bülten iki yaşında
Mart 2003'te yayımlanan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin Çocuk ve Mimarlık dosya konulu 09 sayılı Bülteni'nin giriş yazısından alıntılanan bu satırların yazılmasından bu yana neredeyse iki yıl geçti.
Bu iki yıl içerisinde ortaya çıkmış, pek çok mimar, eğitimci ve çocuğun katkı ve katılımı ile şekillenmiş ürünlerin bir kısmı; 1000 Mimar 1000 Okulda Projesi, yaz okulu, atölye çalışmaları, sergiler...
Bu yayının hazırlanmasının temel nedenlerden birisi bütün bu çalışmalarımızın Temmuz 2005'te, İstanbul'da, Mimarlar Odası'nın ev sahipliğinde gerçekleşecek, UIA2005 Kongresi'nin uluslar arası ortamına derli toplu ve açılımlarıyla birlikte sunulmasının gerekliliğidir.
Yayının İngilizce ve Türkçe olmasının nedeni budur. Ancak bundan daha da önemlisi bu bülteni eline alan her mimarı bulunduğu kentte benzer bir çalışmaya ikna etmek ve hatta davet etmektir. Bu çerçevede; TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi üyeleri için bu davete karşılık Şubeleri'ne başvurmaları yeterlidir.
Farklı fikir, olanak ve olanaksızlıklara göre çeşitlendirdiğimiz katılma biçimlerinden en az birisinin sizin için olduğundan eminiz; tek defalık ya da haftalarca; var olan projelerle ya da kendi kurgunuz ile... Katılmamak için tek bahaneniz projenin hiçbir şekilde ilginizi çekememesi olabilirdi. Açık söylemek gerekirse bunu da olası görmüyoruz. En azından kararınızı, mimar kimliğiniz ile çocuklarla ilk buluşmanızın ardından vermenizi istiyoruz. Dolayısıyla hepinizin bu projeye katılmanızı bekliyoruz.
Ankara Şubesi üyesi olmayanları ise biraz daha fazla iş bekliyor. Çalışmayı bulunduğunuz il, ilçe ve hatta köyde başlatmak için gereksiniminiz olan altyapı ile ilgili elimizden gelen katkıyı sunmak için bizimle iletişim kurmanızı bekliyoruz. Sonrası buluşacağınız çocukların ve çocuklarla ortaya çıkaracağınız ilk ürünün size katacağı enerjide saklıdır.
Bültenimizi ingilizce takip eden ve benzer alanda, konuyla ilgili kendi ülkesinde çalışma yürüten herkesin her türlü katkı ve desteğine ise açık olduğumuzu belirtmek isteriz.
Çocuk ve Mimarlık Çalışma Grubu olarak konu ile ilgili her türlü, yurtiçi ve yurtdışı deneyimden faydalanmayı, çalışmalarımızı geliştirirken yaygınlaştırmayı dolayısıyla "Oda'daki Çocuklar"m sayısını çoğaltmayı önemsiyoruz.
Bu çalışmanın TMMOB Mimarlar Odası'nın diğer birimlerinde de hayata geçmesinin zamanının geldiğini düşünüyoruz. Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇOKAUM)'nin baştan bu yana süregelen desteği ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışmalarımıza olan ilgisi ve ortak çalışma iradesi gösteriyor ki, çalışmalarımızın bundan sonraki etkisi ulusal ölçekte olacaktır. Yola çıktığımız ilk zamanlarda ancak kısık sesle dillendirebildiğimiz uzak hayallerimizden birisi olan bu durum "1000 Mimar 1000 Okulda" projesiyle birlikte bundan sonraki ana gündemimizi oluşturacaktır.
Bütün mimarlık topluluğunu bu hayali sahiplenmeye, büyütmeye ve gerçekleştirmek için beraber çalışmaya çağırıyoruz.(MOY/EÜ)