Çocuk gebelikleri ile karşılaşıldığında neler yapılmalı, sorumlular kimdir, yükümlülükler nelerdir, çocukların hakları nelerdir, yasal mevzuat ne diyor?
Avukat Ümit Asye Demir, 115 çocuk hamileliğinin bildirilmemesinin ardından yönelttiğimiz sorularımızı yanıtladı.
"15-18 yaş ayrımı hastane personelinin yetkisinde değil"
İstanbul'da Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 115 çocuğun hamileliklerinin bildirilmemesi bir sosyal hizmet uzmanının harekete geçme ve Hürriyet'ten Dinçer Gökçe'nin haberi ile ortaya çıktı. Sorumlular hakkında soruşturma izni vermeyen İstanbul Valiliği'nin kararı incelenirken Vali Vasip Şahin 15-18 yaş ayrımından söz etti. Başsavcılık konuyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Çocukların ifadeleri alınmaya başladı.
bianet'in Erkek Şiddeti Çetelesi'ne göre erkekler 2017'de en az 376 kız çocuğuna istismarda bulundu. 19 kız çocuğu tecavüz sonucu hamile kaldı, 19 kız çocuğundan 15'inin istismarına maruz bırakıldığı hamileliklerinin belirginleşmesiyle ortaya çıktı.
Demir, 18 yaşındaki tüm bireylerin çocuk olduğunu, devletin çocukları ve haklarını korumakla sorumluluk ve yükümlülüklerinin bulunduğunu hatırlatıyor.
Yasal mevzuatta çocukların cinsel istismarına dair cebir, tehdit ve baskı şikayet olup olmadığından yola çıkılarak yapılan, İstanbul Valisinin söz ettiği 15-18 yaş ayrımının ise hastane personelinin yetkisinde olmadığına dikkat çekiyor.
"Bildirim yükümlülüğü, öğrenen herkes için"
Yasalara göre çocuk istismarına dair bildirim yükümlülüğünün öğrenen herkes için olduğunu, bu kişinin kamu görevlisi veya sağlık personeli olması durumunun da özel olarak düzenlendiğine dikkat çekiyor.
Hastaneye gebe çocuk geldiğinde ne yapılmalı?
Demir'in yanıtlarından hazırladığımız başlıklar şöyle:
*Hastaneye gebe bir çocuğun gelmesi halinde sağlık personeli çocuğun yaşına bakmaksızın adli makamlara bildirimde bulunmak zorunda. * Çocukların 15 yaş altında olması halinde yine savcılık makamınca gerekli araştırma yapılarak dava açılacak. 15 yaşın üzerindeki çocuklar için ise suçun nitelemesi yapılacak, cebir, tehdit veya baskı olup olmadığı araştırılacak tüm bu araştırmalar sonunda çocuğun şikayeti arandığından çocuğun şikayeti olması durumunda dava açılacak. * Fakat hastaneye gebe olarak gelen bir çocuğun baskı görüp görmediğini veya tehdit edilip edilmediğini sağlık personelinin bilmesi mümkün olmadığı gibi sağlık personeli çocuğa şikayetçi olup olmadığını sorabilme yetkisi olan makam da değil. Bu nedenle mutlaka adli makamlara bildirimde bulunulması gerekir. |
Çocukların beyanı nasıl alınmalı?
* Çocuğa karşı bir suç işlenmesi durumunda ilgili makam Cumhuriyet Savcılığı. Cumhuriyet savcıları suçun tanımlamasını yapacak ve kanunda suçla ilgili düzenlenmiş şartları arayacak olan makam. * Çocukların beyanları, çocukların cinsel istismar mağduru oldukları dikkate alınacak ve Çocuk İzlem Merkezleri aracılığıyla alınacaktır. * Çocukların beyanları bir psikolog tarafından alınacak ve bu ifade sırasında Cumhuriyet Savcısı, avukat, meslek elemanı ve kolluk hazır bulunacak. |
Yasal mevzuat ne diyor?
Cinsel istismar suçu
* Türk Ceza Kanunu (TCK) 103. madde çocuklara yönelen cinsel istismarla ilgili birtakım düzenlemeler içeriyor.
TCK / Madde 103 / Çocukların cinsel istismarı (1) (Yeniden düzenlenen birinci ve ikinci cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden; a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış, b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır. (2) (Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/13 md.) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz. (3) Suçun; a) Birden fazla kişi tarafından birlikte, b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından, d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından, e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. (4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da (b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. (5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. (6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur. |
* Bu düzenlemeler çeşitli ayrımlara da tabi tutulmuş. 104. maddede bu ayrım 15 yaş kıstas alınarak yapılmış. Bu düzenlemelere göre; 15 yaş altındaki çocuklara yönelen her türlü cinsel eylem cezalandırılıyor. 15 yaş üzerindeki çocuklar için de belli şartlar düzenlenmiş. 15 yaş üzerindeki çocuklara yönelen cinsel eylemlerde cebir, tehdit veya baskı ve çocuğun şikayeti aranan şartlardan.
TCK Madde 104 / Reşit olmayanla cinsel ilişki (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(1) (2) Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (3) Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. |
Bildirim yükümlülüğü
* Bu düzenlemelerin yanı sıra çocuklara yönelen cinsel eylemleri öğrenen kişiler için de kanunlarda düzenlemeler var. Bu düzenlemeler kişinin bir suçu öğrenmiş olmasına rağmen adli makamlara bildirmemesine ilişkin.
“Türk Ceza Kanunu 278. madde bir suçu öğrenen herkes için bildirim yükümlülüğüne ilişkin hüküm içeriyor.
TCK / Madde 278 / Suçu bildirmeme (1) İşlenmekte olan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) İşlenmiş olmakla birlikte, sebebiyet verdiği neticelerin sınırlandırılması halen mümkün bulunan bir suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Mağdurun onbeşyaşını bitirmemiş bir çocuk, bedensel veya ruhsal bakımdan engelli olan ya da hamileliği nedeniyle kendisini savunamayacak durumda bulunan kimse olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza, yarı oranında artırılır.(1) (4) Tanıklıktan çekinebilecek olan kişiler bakımından cezaya hükmolunmaz. Ancak, suçu önleme yükümlülüğünün varlığı dolayısıyla ceza sorumluluğuna ilişkin hükümler saklıdır. |
* Bunun yanında suçun işlendiğini öğrenen kişinin kamu görevlisi (madde 279) veya sağlık personeli olması (madde 280) durumunu da özel olarak düzenlemiş.
* Çocukların uğramış olduğu ihmal ve istismar durumlarıyla karşılaşan, özellikle kamu görevlisi ve sağlık personeli bu durumu gecikmeksizin ilgili makamlara bildirmekle yükümlü.
TCK / Madde 279 / Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (1) Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Suçun, adlî kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. TCK / Madde 280 / Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır. |
(BK)