Solfasol Çocuk gazetesini çıkaran çocuklar, kendi başlarına çalışmanın tadını ve özgürlüğünü anlatırken, "Büyüklerin işimize karışmaması güzel bir şey. Çünkü çocukların kendi kararlarını alması, tek başlarına toplantılarını yapmaları güzel" dedi.
"Ankara'nın Gayriresmi Gazetesi" Solfasol'un eki olarak mevsimlik çıkan Solfasol Çocuk'un kadrosuyla, gazetedeki işleyiş ve duyguları üzerine konuştuk. İçerik üretiminden tasarımına kadar tüm süreçlerde çocukların söz sahibi olduğu gazetenin, 14 kişilik yayın kurulu ve 10'u aşkın yazarı bulunuyor. 7-18 yaş arasında tüm çocuk ve gençlerin yazı yazıp, çizim yaptığı gazetenin mutfağında yer alan gazetecilerle yeni yıl vesilesiyle buluştuk.
'Şaka olarak söyledim, gerçek oldu'
Gazetenin çıkış fikrini anlatan Deniz Çınar Bozbeyoğlu (11), Solfasol gazetesinde çalışan yetişkinlerle bir arada olduğu bir gün şaka yoluyla dile getirdiği fikrinin gerçeğe dönüşmesinin sevinicini yaşıyor. Bozbeyoğlu, "Yetişkinlerin gazetelerini katlarken 'niye çocuk gazetesi yok' dedim. Fakat boyuma çok büyük gelir diye şakaya vurdum. Sonra gerçekleşti ve böyle ilerledi. Daha çok yazılarımız oldu. Aaslında tek bir kişi veya iki kişi falan değil, grupta olan tüm kişilerin sayesinde Solfasol Çocuk var. İlk toplantıda nasıl bir şey istiyoruz, ikon ne olabilir diye tartıştık ve şu anki ikon çok iyi" dedi.
'İstediğimizi yazabiliyoruz'
Annesinin önerisiyle gazetenin üretim sürecine dahil olan Ada Su Başcılar (10) da duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: "Yazıp çizmeyi seviyorum. Resim yapmayı ve hikâye yazmayı çok seviyorum. Üçüncü sınıfta okulumuzda kendi yazılarımızla bir kitap çıkarmıştık. Yetişkinlerin yazılarımıza karışmaması, yardım etmemesi güzel bir duygu. Kendimiz istediğimizi yazabiliyoruz. Gazetenin sayfaları gittikçe azalıyor, 'neden' diye düşünüyorum. Şundan olabilir, mesela bazıları yazı yazamıyor olabilir. Herkesin gazetesinin basılması, yayımlanması konusunda destek olması güzel olabilir."
'Kendi kararlarımla yazılarımı yazmayı seviyorum'
Çocukların kendileri hakkında verdiği kararın önemine dikkati çeken Kiraz Melis Polat da teyzesinin önerisiyle gazeteyle tanıştığını ve çok heyecanlı olduğunu ifade etti. Gazeteye İstanbul'dan katkı sunan Polat, "İlk yazım barınaklarla ilgiliydi. Kediler neden kısırlaştırılmamalı yazısını yazdım. Gazete ilk açıldığında arkadaşlar dosya konusunu belirliyordu. Dosya konusunda herkesin isteğine göre bir konu seçerek yazı yazıyorduk. Onun dışında bir isteğimize bağlı başka konularda da yazı yazabiliyorduk. Her ayın farklı bir gazetesi vardı. Kendi kararlarımla yazılarımı yazmayı çok seviyorum. Bence büyükler çok karışmasın ama annem yazılarımı okuyup beğenince hoşuma gidiyor" dedi.
'Büyükler karışmadan yazmak, çizmek güzel'
Bir arkadaşının sayesinde gazeteye katılan Rüya Ateş (10) de gezmeyi çok sevdiği için ilk yazı konusunun da gezi üzerine olduğunu dile getirdi. Tarihi yerleri gezmeyi sevdiğini vurgulayan Ateş ise şunları söyledi:
"Ben de eskiden biraz gazete okuduğum için bu işe giriştim. Güzel bir duygu bence. Etrafımdaki arkadaşlarım ve öğretmenlerimle paylaşıyorum. Etrafımdakiler seviyor, beğeniyor. Bazen okulda gazeteyle ilgili bir şey olunca beni çağırıyorlar. Gazetemi beğeniyorum daha çok kendi çizimlerimi seviyorum. Gazetede fotoğrafların kullanılmasını pek istemiyorum, kendim çizip koymayı daha çok istiyorum. Büyükler karışmadan yazmak çizmek güzel bir şey çünkü çocukların kendi kararlarını alması, tek başlarına toplantılarını almaları güzel bir şey. Bence gazetemizde birkaç ünlü kişiyle konuşmak ve onlarla yaptığımız röportajları gazeteye aktarmak güzel olabilir diye düşünüyorum."
Ateş, yeni yılda yaşıtlarına J. K. Rowling'in "Noel Domuçu ile Jack'in Müthiş Maceraları" kitabını okumalarını önerdi.
'Teknolojiyi tamamen kesmek yanlış'
Teyzesinin aracılığıyla gazeteyle tanıştığını belirten Rüzgar Öncü Işık (12) da Trabzon'da yaşadığını ve gazeteyi duyduğunda heyecanlandığını söyledi. İlk yazısının "Yaz Teknolojileri" üzerine olduğunu ve çocukların teknolojiyle ilişkisinin belirli saatlerle sınırlı olduğunda sorun olmayacağını dile getiren Işık şöyle devam etti:
"Çocuklara telefonu komple yasaklamak, engellemek bence yanlış. Çocukların teknolojiden kopmasını doğru bulmuyorum. Sağlık sorunları açısında da internette zaten doğru pozisyonlar var. Çocuk teknolojiyi yararlı bir şey için kullanıyorsa sınırsız kullanmasını isterim. Ebeveynin bunun takibini yapması gerekir. Çocuğun yoğunluğuna bağlı örneğin 1, 2 veya 3'üncü sınıfı okuyan çocukları bir tutamazsınız. Ben kendi yaş grubumda olanlara iki buçuk saat normal görüyorum."
'Yetişkinler kendi işini yapmalı'
"Büyüklerin işimize karışmaması güzel bir şey. Kendi ailemden değil de başkalarından övgü almak daha çok hoşuma gidiyor. Çocukların fikirlerinde özgür olması onları daha ileriye doğru götürür. Bizleri özgür bırakmak, sınırların dışında bırakmak daha güzel oluyor. Gazetenin normal ve çocuksu kısımları olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yetişkinlerin işine yetişkinler, çocukların işine de çocuklar karışmalı. Bu da gazeteyi daha net yapıyor ve çocukları da kendi içlerinde özgüvenli kılıyor. Bence gazetelere ve diğer yazı türlerine Solfasol ulaşabilir. Çizgi roman olur veya bir karikatür olabilir."
'Özgürlük alanlarına ihtiyaç var'
Çocuklara sadece koordinasyon konusunda yardımcı olan Zişan Kürüm ise şunları söyledi: "Konya'dan Diyarbakır'dan yazılar geliyor. Kendileri mail atarak yolluyorlar. Görsel yollayanlar oluyor. Çeşitli okullardan gelen yazılar oluyor. Önümüzdeki süreçte daha çok şehirden daha çok çocuğa ulaşmayı diliyorum. Çocukların kendi ilgi alanları var. Bunu geliştirebilecek birçok yer var. Biz yetişkinler çok görmüyoruz. Çocukların dünyadan kopuk olduğunu düşünüyoruz ama aslında çocuklar kitapları, gazeteleri ve dergileri takip ediyorlar. Herkesin sosyalliği gibi çocukların da sosyalliği vardır. Çocukların biraz daha özgürlük alanlarına ihtiyaçları var."
Abone olabilirsiniz
Ankara'daki kitabevlerinin yanı sıra Solfasol.tv internet adresi üzerinden de gazeteye ücretsiz ulaşılabilir. Gazetenin yayını sürdürebilmesi için abone olabilir veya satın alarak katkı sunabilirsiniz. Çocuklara gazete okuma alışkanlığı ve kendilerine ait bir mecraya ulaşmasını isteyen ebeveynler de çocuklara yardımcı olabilir.
(SYZ/AÖ)