Ülkü yasa önerisinde, başta tekstil sektörü olmak üzere çocuk emeğiyle üretilen malların Türkiye'ye ithalinin kısıtlanmasını istedi.
Ülkü, yasanın çıkmasıyla, Türkiye'nin 15 yaş altındaki çocuk emeğinin sömürüsüyle yapılan üretime dolaylı katkısının ortadan kaldırılmış olacağını söyledi; "küresel sermayenin de bu anlamdaki sömürüsü azaltılacak ve belli ölçüde kontrol altına alınacaktır" dedi.
Türkiye'nin " Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi "ni 25 Ocak 2001'de 4623 sayılı yasa olarak TBMM'de onaylandığını hatırlatan Ülkü, yasa önerisinin komisyonlarda olgunlaştırılarak, meclis genel kuruluna gelmesini beklediğini söyledi.
Çocukların gelişim ve eğitim hakları engelleniyor
Bugün dünyada "ailelerine ekonomik katkı sağlamak" amacıyla çalıştırılan milyonlarca çocuğun olduğu tahmin ediliyor. Bu çocukların bedensel ve zihinsel gelişimleri olumsuz etkileniyor, küçük yaşta çalışmaya zorlandıkları için eğitim hakları da engelleniyor.
Sayısı kesin olarak tespit edilememekle birlikte, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) yaptığı bir araştırmaya göre, 5-14 yaş arasında 250 milyon çocuk çalıştırılıyor. 12-17 yaş arasında, çalıştığı için eğitimden yoksun bırakılan çocuk sayısıysa, 283 milyon dolayında.
Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde 15 yaşın altındaki çocukların kaçak çalıştırıldığı ve emeklerinin sömürüldüğü bir gerçek.
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün, 1999 yılında yaptığı "Çocuk İşgücü Anketi"nde, Türkiye'de 6-17 yaş grubu arasında bulunan 16 milyon çocuktan, bir milyon 635 bin çocuğun ekonomik faaliyette bulunduğu ve bunun da yüzde 10,2'ye tekabül ettiği tespit edilmiş. Bu gün ise bu rakamın 4 milyona yaklaştığı tahmin ediliyor.
Ülkeler ivedi ve etkin önlemleri almakla yükümlü
Bu çocukların da eğitim hakkı, sosyal ve ekonomik hakları, gerçekte uluslararası ve ulusal yasalarla güvence altında.
ILO'nun 1999 yılında Cenevre'de yaptığı 87. Genel Konferans'ta kabul ettiği 182 sayılı "Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi" çalışan çocukların korunmasını, emeklerinin sömürülmesini önlemeyi amaçlıyor.
Türkiye Cumhuriyeti de 25 Ocak 2001'de 4623 sayılı yasayla sözleşmeye taraf oldu.
18 yaşın altındaki herkes bu sözleşmenin amaçları bakımından çocuk kabul ediliyor ve sözleşmenin 1. maddesine göre de sözleşmeyi kabul eden her ülke; acil bir sorun olarak en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğinin yasaklanmasını ve ortadan kaldırılmasını temin edecek ivedi ve etkin önlemleri almakla yükümlü kılıyor.
Sözleşmenin 5. Maddesi'nde, "Her üye (ülke), işçi ve işveren kuruluşlarına danıştıktan sonra bu Sözleşme hükümlerinin uygulanmasını izleyecek uygun mekanizmalar kurar ya da belirler" deniyor.
Öte yandan, 7-8 Aralık 2000 tarihlerinde Nice'te kabul edilen ve AB vatandaşlarının temel haklarını ve AB'nin vatandaşlarına karşı sorumluluklarını düzenleyen "Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı"nın 32. maddesinde de "Çocuk işçi çalıştırmanın yasaklanması ve çalışan gençlerin korunması" kabul edilmiş.
Türkiye koruma mekanizmalarını hayata geçirmeli
Buna göre "Çocuk işçi çalıştırılması yasaktır. Gençler için daha elverişli olabilecek kurallar saklı kalmak üzere ve sınırlı istisnalar dışında istihdam edilmek için asgari yaş sınırı, zorunlu eğitimin tamamlanması için belirlenen asgari yaştan daha düşük olamaz."
Bu bağlamda Türkiye'nin de taraf olduğu bu uluslararası antlaşma ve sözleşmeler gereğince, çocuk emeğinin sömürülmesi yönündeki her türlü uygulamayı engelleyerek, çocukların yaşlarına ve sosyoekonomik koşullarına uygun koruma mekanizmalarını hayata geçirmesi gerekiyor.
Tüm bu atılan imzalara, verilen taahhütlere rağmen, ülkemizde ne derecede uygulandığı ve denetlenebildiği konusunda kaygılar yaşandığı da bir gerçek.
Bu kaygıların açığa çıkarılması ve korunması adına CHP İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü'nün attığı adım dikkate alınmalı.(BT/KÖ)