Şırnak’ın Cizre ilçesinde sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği 7 Şubat 2016’da üç binanın bodrum katında yakılarak katledilenler anıldı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) binasında yapılan anmaya, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözülmesi talebiyle başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün Van kolunda yer alan siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.
Anmaya Cizre’de öldürülen Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’un annesi Esmer Tunç, kızının cenazesini hâlâ bulamayan Hezni Arslan, evinin önünde oynarken öldürülen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın annesi Ayşe Kazanhan ile polis kurşunuyla katledilen Ümit Kurt’un annesi Nafiye Kurt da anmada yer aldı.
AYM'den Cizre kararına gerekçe | Ölümcül güç kullanmak zorunluluktu
Anmanın gerçekleştiği salona, hayatını kaybedenlerin isim ve fotoğrafları asıldı.
Anmada konuşan Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Şırnak Eşbaşkanı Esmer Çıkmaz konuştu.
İki çocuğunu sokağa çıkma yasaklarında kaybeden anne Çıkmaz, şunları söyledi: "Üzerinden 9 sene değil 900 sene de geçse aynı gün gibi acı yaşıyoruz. Ama biz onlara söz verdik; mücadelelerinin yerde kalmasına izin vermeyeceğiz. Onların yaktığı çıra yolumuzu aydınlatıyor.”
Konuşmasında cezaevlerinde devam eden açlık grevleri eylemlerine de değinen Çıkmaz, "Buradaki anneler hepsi benim gibi ciğeri yanan anneler. Biz tutsakların annesiyiz. Bu tecridi kınıyoruz" dedi.
Cizre’deki Bodrumda 10 Gün
"Özgürlük ve birlik muradımıza ulaşacağız"
Ardından konuşan DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise "Büyük Özgürlük Yürüyüşü"ne dikkat çekti ve şöyle devam etti:
"Yürüyüşümüzü görmek isteyemeyenler bilsin ki barış, özgürlük ve birlik muradımıza ulaşacağız. Kaç yıl geçerse geçsin Cizîr’deki bu katliam unutulmaz, kimse de unutturamaz.
Yüzyıllardır şehirlerimizi talan ettiler, toplumumuzu çürütmek istediler, kirli savaşla bizi birbirimizden koparmak istediler. Bunlara karşı da uyanık olmak lazım.
Özgürlük Yürüyüşle amacımıza ulaşacağımızı bilmemiz gerekiyor. Muhakkak tecridi kaldıracağız, İmralı’nın kapısını açacağız, Sayın Öcalan’ın sesini duyuracağız. Anneler karar verdikten sonra kimse onları engelleyemez. Sizden ne kadar korktuklarını gördünüz. Belki hiçbir yerde bu kadar bir araya gelmiyorlar, korkmuyorlar. Biz güçlüyüz, muradımıza ulaşacağız.”
Konuşmaların ardından hayatını kaybedenler için sinevizyon gösterimi yapıldı.
AİHM Kararı Geldi ama Ambulans Gelmedi; Cihan Karaman Kurtarılamadı
Cizre'de ne olmuştu?
Haziran 2015 seçimlerinin ardından Urfa, Ceylanpınar’da iki polisin şüpheli şekilde öldürülmesi sonrasında çözüm süreci rafa kaldırılmış, Sur, Cizre ve Nusaybin başta olmak üzere birçok bölgeyi kapsayan sokağa çıkma yasakları ilan edilmişti. Yasaklarla birlikte, devletin “Hendek operasyonları” adını verdiği operasyonlar başlamıştı.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı devam ederken, İçişleri Bakanı Efkan Ala 11 Şubat 2016’da Cizre’deki operasyonların sona erdiğini ifade etti.
Fakat Cizre’deki yasaklar 2 Mart 2016 tarihinde akşamları devam edecek şekilde yeniden düzenlendi ve 2 Mart'a kadar ilçeye giriş-çıkışlar yasaklandı.
Cizre’nin Cudi ve Sur mahallelerinde, sokağa çıkma yasağının sona ermesinin ardından, büyük çoğunluğu 3 binanın enkazından ve civardaki evlerden, sokaklardan 25’i çocuk toplam 177 cenaze çıkarıldı. Hayatını kaybedenlerden 103 kişinin kimliği tespit edilirken 74 kişi kimliği teşhis edilmeden defnedildi. Toplam ölü sayısı 189 olarak açıklandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) raporuna göre, cenazelerin neredeyse tamamı ya yanmış ya da parçalandığı için tanınamaz haldeydi. Bodrumlarda insan kemikleri ve askeri mühimmat atıkları görüldü. Adli Tıp Uzmanları, bodrumlarda çocuklara ait olduğu kabul edilen kemik parçaları buldu.
Raporda, Cudi Mahallesi’nde 75 yaşında bir yurttaş şu tanıklıkta bulundu: “Vahşet bodrumlarını asla unutmayacağız. Çünkü unutursak tarih içinde kayboluruz. Tarihte buna benzer nice kıyımlar ile tekrar karşılaşabiliriz. Bu vahşeti sürekli hatırlamalıyız. Ancak hatırlarsak geleceğimizi sağlam bir şekilde inşa edebiliriz…”
Uluslararası raporlarda da yer aldı
Cizre’deki hukuksuzluklar, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile birçok uluslararası kurum ve kuruluşun raporlarında da yer aldı.
Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu’nun 13 Haziran 2016 tarihinde yayınlanan “Sokağa Çıkma Yasaklarının Hukuki Boyutu’’ isimli raporunda, “Ciddi insan hakları ihlallerinin yaşandığı, temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı ve esasen sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağının olmadığı” tespitinde bulunuldu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Raad El Hüseyin başkanlığındaki komisyonun, 10 Mart 2017 tarihinde hazırladığı raporda da “bu dönemde 18 ay süreyle devam eden operasyonlarda 2 bine yakın kişinin hayatını kaybettiği’’ bilgisine yer verildi.
(RT)