Worldwatch Enstitüsü "Dünyanın Durumu" adlı kitaplarını 1984 yılından bugüne yayınlıyor. Enstitü bu kitapları küresel konularda politika çözümleri ve araştırmalardan oluşan bir yıllık rapor olarak yayınlıyor. Her yıl küresel bir sorunun çözümüne yönelik çeşitli ülke ve bölgelerde yapılan çalışmalar, araştırmalar biraraya getiriliyor.
“Dünyanın Durumu” adlı kitabı Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) ise 1993'ten bugüne Türkçe'de yayınlıyor. 2017 raporunda ana tema eğitimdi. Yayınlanan kitabın adı "Dünyanın Durumu 2017 - Yeryüzü Eğitimi: Değişen Gezegende Eğitimi Yeniden Düşünmek" olarak seçilmişti.
TEMA Vakfı'nın Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları işbirliği ile yayınlanan kitaptan "Canavarın Gözünün içine Bakmak: Sürdürülebilirlik İçin Çizgi Roman" başlıklı makaleyi yayınlıyoruz.
Makalenin yazarları Marilyn Mehlmann, Esbjörn Jorsâter, Alexander Mehlmann ve Olena Pometun*.
***
İsveçli çizgi roman eğitmeni Esbjörn Jorsâter, İsveç’teki mülteci ve diğer göçmenlerin çocuklarını ve torunlarını ebeveynlerinin veya büyük anne ve babalarının hikâyelerini anlatmaya davet etti. İstenilen anlatım (Star Wars veya Harry Potter filmlerinde olduğu gibi) bir kahramanın bir zorlukla karşı karşıya kalıp, canavarla yüzleşmesi sonrası büyük bir alkışla geri dönmesini konu edinen klasik hikâye anlatımı “kahramanın yolculuğu” türüdür. Hikâyenin sosyal etkisi etkileyiciydi: göçmen çocukları yaygın olarak ebeveynlerini bir utanç kaynağı olarak görürken, projeye katılan çocukların çoğu onları kahraman olarak görmeye başladılar.
Hindistan’da Shankar Musafir adlı bir diğer öğretmen Pakistan’dan öğrencilere bir değişim ziyareti ayarlamayı başardı. İki ülke arasındaki gerilim düşünüldüğünde bu ziyaretin kendisi bile bir kahraman yolculuğu idi. Hem misafir hem de konuk eden öğrencilerden birbirlerini tanımadan önce beklentilerini çizmelerini ve ziyaret sırasında da çizmeye devam etmelerini istedi. Bu çalışma öğrencilerin içindeki korku ve önyargıları tehditkâr olmayan, hatta komik şekilde ifade etmeleri için etkili bir yol sağladı. Örneğin, Pakistanlı öğrenciler Hint kızlarının hepsinin tahrik edici sariler içinde olacağını düşünürken, Hint öğrenciler de Pakistanlı kızların ağır tesettür içinde olacağını hayal ettiler. Sürpriz: Buluştuklarında her iki taraf da t-shirt ve kot pantolon giyiyordu.1
Neden çizgi roman?
Çizgi romanı bir eğitim aracı olarak kullanma fikri yeni değil. Japonya’da bilgilendirici manga -her türlü çizgi film, çizgi roman ve animasyona verilen ad- II. Dünya Savaşı’ndan beri hem genç hem yaşlı insanları etkilemek için kullanılıyor. 1970’li yıllarda ülke, cinsellik gibi toplum içinde tartışılmak için duyarlı konulara bile değinen, eğitici mangaların basımında bir patlama yaşadı. Japonya’da çizgi romanların eğitici rolü günümüzde de devam ediyor: 2013 yılında Asahi Cam Vakfı, öğrenciler, öğretmenler ve veliler arasında iklim değişikliği ve diğer konularda farkındalık yaratmak için çevre odaklı Gring ve Woodin serisini geliştirdi.
Bir eğitim aracı olarak çizgi roman -diğer kültürel dışavurum yolları olan tiyatro ve film gibi- eğitimciler tarafından tarif edilen (bugünün “canavarları”) konular hakkında farkındalığı artırmak veya bilgi aktarmak için bir araç olarak kullanılmaya günümüzde de devam ediyor. Bu önemli eğitici rolüne dair bir eleştirimiz yok. Antik Mısır’da gıda yetiştirme ve hasat etme talimatlarını içeren resimli bir kitap bin yıldan uzun bir süre Mısır halkına hizmet etti. Daha yakın bir zamanda, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) küresel eğitim hedefleri yolundaki ilerlemeyi izleyen yıllık yayını “2016 Küresel Eğitim İzleme Raporu”nun gençlik versiyonunu çizgi roman formatında yayımladı. Bu, okuyucuların ilgisini çekmek için mükemmel bir yol olsa da, eğitim bağlamında yeterli değil.3
Sürdürülebilir kalkınma için eğitim sıradan bir zorluk değil. Başarılı olması için, öğrencilerin katılımını ve güçlenmesini varsayan dönüşümü ve katılımcı eylemi kapsaması lazım. İsveç ve Hindistan’daki deneyimler, farkındalık ve empati getirmeye yardımcı olarak dönüşümsel çıktılar yakalamada özellikle etkili oldular çünkü öğrencilere sadece okuma yerme kendi çizgi romanlarını tasarlama ve çizme görevi verdiler. Çizgi roman öğrencilerin sürdürülebilirlikle ilgili soyut kavramlarla ilgilenmelerine ve zor sorularla yüzleşip onları çözmeye çalışmalarına olanak sağladığı için öğretimde önemli bir role sahip olabilir.
Eğitsel zorluk
Sürdürülebilirlik eğitiminin etkin olması için sadece bilgiyi aktarmak yeterli olmaz. Öğrencilerin etkin olarak katılım sağlamaları ve yeri geldiğinde öğrenci kadar öğretmen de olup sürdürülebilir dünya arayışına katkıda bulunmaları için olanak sağlanmalıdır. Öğrencilere kendi “canavarlarını tanıma ve onları yenme yolları bulmaları için fırsat sunulmalı. Bu öğretmenlerden, sürdürülebilirlik eğitimi uzmanı Charles Hopkins’ın sözleriyle bilginin ötesine geçen, yetenekler, değerler, algılar ve hareket becerilen gibi sıra dışı taleplerde bulunuyor. Diğer bir deyişle öğretmenler de kendilerini öğrenci olarak görme ihtiyacında.
Sürdürülebilirlik eğitmenlerinin çoğu için büyük kişisel sorun, bilmemektir: Sürdürülebilir bir toplumun neye benzediğini hiç kimsenin gerçekten bilmediğini kabul etmek ve açıklamak için kendilerine izin vermeleri gerekebilir. Eğitim verebiliriz, ancak başkalarıyla ortak bilinçte hayal edebileceğimiz bir gelecek için.4
Bu kritik soru sanat söz konusu olduğunda özellikle ortaya çıkıyor. Susana Gonçalves ve Suzanne Majhanovıch adlı yazarların “Sanat ve Kültürlerarası İletişim” seçkilerinde yazdıkları gibi:
“Sanat, çeşitliliği harekete geçirir, besler ve korur. Hayalgücü, yaratıcılık, yenilikçilik ve problem çözme sanatsal yaratış sürecinin içine örülmüştür. Bu bileşenler aynı zamanda çeşitliliğin dışavurumu, etkileşim, iletişim ve kültürel etkinin sonucudur.”
Kitap, görsel sanatlardan edebiyat ve sinemaya farklı tür sanatsal ifadeleri araştırır ve “Mahallelerde, gruplar ile topluluklarda ve toplumun daha geniş kesiminde, sanat sosyal birliğin korunması ve teşvik edilmesini nasıl sağlar?” gibi sorulara cevap arar.5
Sürdürülebilirlik eğitiminde çizgi roman kullanmanın dört bileşeni
İnsanları sürdürülebilirlik konusunda eyleme dahil etmek için sadece bilgi transferi yeterli değil. Başkaları tarafından üretilen sanat bilgi ve ilham verici olabilir, ancak bireyi sanat yaratımına doğrudan dahil etmenin eğitim açısından potansiyeli çok daha yüksek. Çizgi roman alanında, sürdürülebilir kalkınma için eğitim potansiyelini tam olarak gerçekleştirmek dört ana bileşene odaklanmayı gerektirir:
• Bir kahraman yolculuğu nasıl anlatılır?
• Kişisel bağlamda “sürdürülebilir kalkınma” nasıl anlaşılmalıdır?
• Arzu edilen gelecek nasıl hayal edilir?
• Çizgi roman nasıl çizilir?
Kahramanın yolculuğunu anlatmak
Hikâye anlatımı, özellikle anlatılmak istenen konu normalde birbirinden ayrılmış başlıklar altındaysa, iyi bilinen bir eğitim tekniğidir. Küçük çocuklar için hikâyelerin tekrar anlatımı hem bilginin yerleşmesi hem de okuryazarlığın artması için etkili bir araçtır. Bu, özellikle sözlü hikâye anlatıcılığı için geçerlidir. Hikâye anlatan çocuklar, hikâye yazarken kullandıklarından çok daha güçlü bir konu oluşturma ve zengin detaylara yer verme eğilimindedir. Öğrencilere kendi hikâyelerini yaratmaları ve daha sonra da bunları çizgi roman formatında belgelemeleri öğretildiğindeyse, farklı faydalar ortaya çıkar. Çocuklar beraber çalışmayı, ahlaki sorunlara dahil olmayı ve insanlığın karşısındaki fırsat ve zorluklarla ikili bilgilerini görünür kılmayı öğrenirler. Başka bir deyişle hem öğretmen hem öğrenci olurlar, hem de yeni alanlar keşfederler.
Hikâye anlatımını öğretmenin geleneksel bir yolu da efsaneler aracılığıyladır. Geleneksel bir hikâye olarak efsaneler, yerel söylencelere ve kişisel hikâyelere alan tanır. Günümüzde gezegenimizin karşı karşıya olduğu gibi hızlı dönüşüm dönemlerine özellikle uygun olan bir efsane türü “kahramanın yolculuğu”dur. Esbjörn Jorsâter İsveç’teki göçmen çocukları için çizgi roman programını tasarladığında, kolayca görselleştirilebilen ve öğretilebilen bir yapı yaratma geleneğinden yola çıktı. (Bkz. Şekil 10-1-)
Kahramanın yolculuğu efsanesinin merkezinde bir canavar tehdidi bulunur. Bu tehdit, sürdürülebilirlik öğrencileri için kolayca uyarlanıp dönüştürülebilir. 1990’lı yıllarda etnik “temizlik” ve çevresel tahribat yaşamış bir bölge olan Kosova’daki bir çizgi roman öğrencisinin söylediği gibi: “Sürdürülemezliğin canavarlarını biliyoruz... savaş, yolsuzluk, sosyal değer kaybı ve ekolojik çöküş.”
Çizgi roman sayesinde hikâye anlatıcılığı, cesaretini kaybetmeden canavarların gözünün içine bakma sanatını öğrenmek -ve öğretmek- için fırsat sunuyor. Öğrencilerin, öğretmenler veya ders kitapları tarafından sunulan canavarları kabul etmeleri yerine, kendi canavarlarını tanımalarına ve tarif etmelerine olanak sağlıyor.
Kişisel bağlamda “sürdürülebilir kalkınma”yı anlamak
Uzun dönemli etki yaratmak için bir öğretmen veya kitaptan öğrenciye bilgi aktarmak yeterli olmasa da, yine de bir noktaya kadar bilgi aktarımı gereklidir. Kahramanlık yolculuğu doğasından otum bir bilinmeze atlamaktır, ancak bazı şeyler de bilinmek zorundadır, yoksa hangi yöne ilerleyeceğimizi bilemeyiz. Ancak hangi bilgi, ne kadar ve nasıl? Umutsuzluk yaratmadan ya da cevaplara işaret etmeden hayal gücünü uyandırmak için öğrencilere sürdürülebilirlik hakkında “yeterli” bilgi nasıl verilir?
Bu amaçla var olan birçok sürdürülebilir kalkınma yol haritası şüphelidir. Yoksulluğun giderilmesi, sürdürülebilir kentler temiz su ve sağlık gibi alanlarda küresel hedefler koyan Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de buna dahildir. Bu on yedi hedef kendi içinde güçlü olsa da, bu hedefleri kişisel bağlama oturtmak yine de kolay değildir. Bireylere daha çekici gelmesi için, yakın zamanda okullar için Yaşam İçin Çizmek adlı bir çizgi roman programı geliştirilmiştir. Program ekolojik ayakizi gibi basit bir kavramla başlar. Bunun nedeni, bu başlangıcın daha doğru veya iyi olması değil, kişisel deneyim, risk ve fırsatlara daha kolay uyarlanabilmesidir. Ders materyali, öğrencilerin kendi ayakizlerini kabaca hesaplayabilmeleri için kısa bir anket içerir. Bunun canlı tartışmalara ve derin sorgulamalara kapı açan iyi bir araç olduğu deneyimle kanıtlanmıştır.
Arzu edilen geleceği hayal etmek
Eğer ekolojik ayakizi, bugünün etkilerinin ölçeğini değerlendirmeye yardım ederek mevcut durum hakkında bir şey söylüyorsa, bir sonraki adım öğrencilerin arzu ettikleri geleceği canlandırmalarına yardımcı olmak olmalı. Başlangıç için olası bir nokta insanların çoğunun, insanların birbirini desteklediği, kaynakların sürdürülebilir olarak yönetilip, eşit olarak dağıtıldığı sürdürülebilir bir toplumda yaşamayı tercih edecekleri (kesin olmamakla birlikte, çeşitli çalışmalar tarafından desteklenen) varsayımı olabilir.
Bu tür bir bakış açısından, “ne istediğimize” ve oraya giden (hem kişisel hem de toplumsal) yolu çıkarmaya odaklanmak mantıklı olacaktır. Öngörücü modelleme veya senaryo çalışmaları gibi geleceği tarif etmek için kullanılan yöntem ve teknikler olsa da, çok azı sınıf ortamına kolayca uyarlanabilir. Çizgi romanı sürdürülebilirlik için bir araç olarak kullanırken, arzu edilen geleceği hayal etme konusunda makul hızda ve kolaylıkta bir yaklaşım “ütopya” olacaktır, var olmayan ama genel olarak cennet gibi bir yer.
Yaşam İçin Çizmek projesini geliştiren ekip, projelerini aslında uzay hakkında bir sergi için İsveç Doğal Tarih Ulusal Müzesi adına tasarlanan ütopik bir kavramın üzerine inşa ediyorlar. Müzenin amacı “uzay yolculuğu yapanların anlatılarına dayanarak gezegenimizin güzellik ve kırılganlığına dair ziyaretçileri hayran bırakmak”. Ortaya çıkan etkileşimli materyal mizahi bir biçimde (“Gezegen Söyle Bize adı verilen) Gezegen Dünya’ya “seyahat rehberi” olarak sunuldu. Bu materyal daha sonra çizgi roman programı için uyarlandığında, öğrencilerin ekolojik ayakizi ile çalışırken elde ettikleri bilgiyi temel alan bir oyuna dönüştü.
dönüştü. Canlandırılan ütopyaya dünyadan çok uzaktaki insanların kendileriyle, birbirleriyle ve diğer canlı türleriyle uyum içinde yaşadıkları bir gezegen olan Pondera dendi. Öğrencilere aşağıdaki çalışma verildi:
Tamamıyla sürdürülebilir olan Pondera gezegeninin yerlisi olduğunuzu hayal edin. Bazı sorunların yaşandığı Gezegen Söyle Bana’ya atanan bir gençlik elçisi olacaksınız. Onlara kahramanlık yolculuğu formatında Pondera'nın nasıl bu kadar sürdürülebilir olduğuna dair hikâyenizi anlatın. Sözlü iletişim zor olabileceğinden bunu resimlerle yapın.
Pondera’daki sürdürülebilirliğe seyahat hakkında yazmak ve çizmek için çizgi romanı kullanma çalışması aslında İsveç’teki gençlik eğitim programlarında tek başına kullanılıyordu. Daha sonra diğer ülkelere yayıldı. Örneğin Ukrayna’da sürdürülebilirlik yaz kamplarında öğrenciler için bir çalışma olarak kullanılıyor. Ayrıca Arnavutluk, Beyaz Rusya, Kosova, Makedonya ve Ukrayna’da yüzlerce öğretmen ve gençlik lideri tarafından Yaşam İçin Çizmek programının bir parçası olarak kullanılmaya devam ediyor.
Çizgi roman çizmek
Sürdürülebilir kalkınma için çizgi roman programının son odağı öğrencilere nasıl çizgi roman çizileceğini göstermek. Örneğin, duyguları göstermek için yüz mimikleri, hareket halinde vücut çizimi, perspektif ve kompozisyon, okuyucuları hikâye boyunca sürüklemek için çerçeve ve paneller yaratmak. Bu yaratıcı becerileri öğretmenin yapılacaklar listesindeki ilk zorunluluk olacağı düşünülse de, çizgi roman sanatının güzelliği onun affedici doğası. Çizgi roman çizmek yüksek derecede sanatsal veya teknik beceri gerektirmiyor. Ayrıca öğrencilere olduğu kadar öğretmen ve gençlik liderlerine de makul bir hızda öğretilebilir. Jorsâter tarafından geliştirilen adım adım eğitim yaklaşımı Yaşam İçin Çizmek el kitabına girerek gerçek çizim tekniklerini öğretmeyi oldukça kolaylaştırıyor.
Her sınıfta çizgi roman
Okullar edebiyat, dil ve sanat öğretmenlerinden, sanatsal ve yaratıcı öğrencilerden ve diğer rehberlerden ilham alarak, müfredatlarına kolayca çizgi roman programları katabilirler. Sürdürülebilir kalkınma için bir eğitim aracı olarak çizgi roman kullanan birçok öğretmen ve gençlik liderinin deneyimlerine göre katılımcılar sıkça iki ortak deneyimden bahsediyorlar: “Aydınlanma” anla¬rı -gerçekler, olaylar, sorunlar ve çözümlere dair ani kavrayış- ve gülme. Dersten zevk almak tabii ki önemli, ancak bunun ötesinde gülme, ortaya çıkan yaratıcılık ve kavrayışın işareti olabilir. Bu sürdürülebilirlik için eğitimin talep ettiği dönüştürücü sürecin bir parçası.15
Farklı ülkelerden öğretmen ve gençlik liderleriyle süreç ve çıktıları değerlendiren Yaşam İçin Çizmek çizgi roman yaklaşımının dönüştürücü gücünü gözler önüne serdi. Aynı zamanda her sürdürülebilirlik eğitmeninin karşılaşabileceği profesyonel sorunların bazılarını da görünür kıldı. Bunlardan bazıları:
• Cesaretini kaybetmeden “canavarın gözünün içine bakmayı” öğrenmek ve öğretmek;
• Öğrenciler anlatılar, hikâye tahtası ve bitmiş çizgi roman projelerini yaratmak için birlikte çalışırken, takım çalışması ve işbirliği için gerekli becerileri anlatmak;
• Öğrencilerin kendi canavarlarını tanımak ve onları yenmek üzere yollar bulmak için katılımını sağlamak;
• Öğrencilerin içinde etkin bir rol oynamak isteyecekleri, arzu edilen geleceği canlandırmalarını sağlamak;
• Her bir öğrencinin ilham ve deneyimine yer bırakırken sürdürülebilir kalkınma üzerindeki odağı korumak.
Bu herkese açık bir yol mu? Her öğrenci -ve öğretmen- kültürel yaratıcılığa yatkın mı? Çizgi roman yaratırken öğrenciler sıklıkla takım halinde çalışmak durumunda kalıyor. Ve kısa zamanda bu takımın bir üyesinin hikâye anlatımında, bir diğerinin tasarımda, bir diğerinin son çizim ve boyamada yetenekli olduğu ortaya çıkıyor. Bu da eğitim uzmanı Charles Hopkins’in bütün sürdürülebilir kalkınmanın zorunlu olarak takım çalışması Ve işbirliğine dayalı olduğu görüşünü destekliyor: “Her bir yurttaşın kendi toplumunda, ülkesinde ve küresel olarak karşılaştığı ortak zorluklara çare aramak için ortaklaşa öğrenme çok önemli.”
Çizgi roman -özellikle de yaratım süreci- okuma ve keyif almanın çok ötesine geçen bir eğitim potansiyeli sunuyor. Aynı durum tiyatro gibi başka sanat türleri için de geçerli olabilir. Yaratım sürecinde öğrenme sadece güçlenmiyor, aynı zamanda vücut da buluyor. Sürdürülebilirlik seyahatimizin bir sonraki adımında, insanlığın toplu olarak önündeki zorluk sezgiyi yararlı bir şekilde kullanmak: “Sadece” sürdürülebilir kalkınma için öğretmen olmamız değil, aynı zamanda etkin yaşam becerilerini iletmede her türlü katılım gösteren öğretmenler olmamız gerekiyor. (HK)
* Marilyn Mehlmann, psikolog, sürdürülebilir kalkınma ve kalkınma yöntemlerine odaklanan bir yönetim danışmanı, Küresel Eylem Planı Uluslararası (GAP) gelişim ve eğitim bölüm başkanı.
Esbjörn Jorsâter, dünya çapında öğretmen ve gençlik liderlerine bir eğitim aracı olarak çizgi roman kullanımı ve uygulamasını öğretiyor, aynı zamanda Yaşam İçin Çizmek Programı ve kitabı tasarımcılarından.
Alexander Mehlmann, GAP ağ koordinatörü ve Yaşam İçin Çizmek de dahil birçok proje yönetimi deneyimine sahip.
Olena Pometun, Ukrayna’nın Kiev kentinde bulunan Ulusal Pedagoji Bilimleri Akademisinde profesörü ve Ukrayna devlet okullarında sürdürülebilir kalkınma derslerinde çizgi roman kullanılmasına önayak oldu.