Uzman psikolog Can Gezgör, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in çizgi filmlerde Osmanlı padişahlarının anlatılacağı, hayali ürünü varlıkların tehlikeli olduğu açıklamasını “Aksine bu tür karakter içeren filmler öğretici ve keyif verici olabilirler” diyerek karşı çıkıyor.
İbrahim Şahin, Yeni Akit’te dün yayınlanan röportajında çizgi filmlerdeki hayal ürünü varlıkların çocuklar için “tehlikeli” olduğunu öne sürmüş ve bu tür karakterler yerine Osmanlı padişahlarını anlatacaklarını ve çocuklara tarihi öğreteceklerini söylemişti.
“Biz Osmanlı padişahlarını anlatacağız. Osman Bey’den başlayacağız, 2. Abdülmecid’e kadar gelebiliriz. Bu çizgi filmle çocuklar tarihimizi öğrenecek. Ancak diğer çizgi filmlerde hayal ürünü varlıklar, uçanlar, kaçanlar, doğaüstü yaratıklar var. Bu çocuklar için tehlikeli diye düşünüp büyük paralarla kendi filmlerimizi çekip çocuklara sunuyoruz.”
Uzman psikolog Can Gezgör konuyu bianet için değerlendirdi. Gezgör’e göre hayal ürünü varlıkların çizgi filmlerde yer alması çocukların gelişimi için zararlı değil. Burada dikkat çekilmesi gereken husus, çizgi filmlerin hangi yaş aralığına hitap ettiğini belirlemek.
“Çizgi filmlerdeki konular, karakterler de çocuğun ruhsal gelişimine uygun olmalıdır. Örneğin, 2-5 yaş aralığındaki çocuklar model alarak, gözlem yaparak öğrenirler. Bu yaş gruplarına hazırlanan çizgi filmlerdeki konuların eğitici, öğretici konular olması gerekir. Ancak bu konuların da çocuklara dikte yoluyla değil, çocukların seveceği karakterler üzerinden aktarılması gerekir. Bu tür aktarımlar, ebeveynlere çocukları ile çizgi filmde izledikleri konularla ilgili konuşma, tartışma fırsatı da verir. Okula başlamaya hazırlanan çocuklara okula uyum problemi yaşayan ve bu problemin üstesinden gelen bir kahramanın hikayesini anlatan bir çizgi film yardımcı olabilir. Okul çağındaki çocuklar için de hayal güçlerini destekleyen, günlük hayatlarında kullanabilecekleri bilgileri eğlenceli yollarla aktaran çizgi filmler önerilebilir.”
Ne anlattığı değil nasıl anlatıldığı önemli
Gezgör, hayal ürünü varlıklar zararlıdır demenin kolaya kaçmak olduğunu belirtiyor. Şahin’in onun yerine padişahlar gibi karakterleri koymasına mesafeli yaklaşıyor.
“Çocuklara, algılamakta güçlük çekecekleri ölüm gibi konuları, korku dolu animasyonlarla sunmak bu yaş grubunun ruhsal gelişimini olumsuz etkileyebilir.”
Buna karşın Gezgör’e göre çocuklara tarihi anlatmanın ve çizgi filmlerde tarih içerikli karakterlere yer vermenin bir sakıncası yok. Bunların nasıl anlatılacağı önem kazanıyor.
Tarafsız olunmalı
Ancak bu tür hikaye ve karakterler, olayların tarafsız aktarılması açısından sorunlu olabiliyor: Kahramanlaştırma, farklı millet ve gruplara yöneliklik ötekileştirici temsiller ve cinsiyet ayrımcılığına yönelik tanımlamalar gibi…
“Dünyada tarihi içerikli birçok çizgi film var. Galyalı Asteriks'in Maceraları, Tenten, Sinbad hatta Vikingler çocuklara belirli dönemler ve o dönemdeki olaylar hakkında az ya da çok bilgi verir. Galyalı Asteriks'in Romalıları genellediği, Tenten'in ırkçılığı ve köleliği normalleştirdiği yönünde birçok eleştiri ve tartışma mevcut. Tarihi çizgi filmlere yapılan eleştirilere, bir de sadece Kanuni döneminin anlatıldığı TV dizisinin kopardığı kıyameti eklersek önümüzdeki günlerde ne büyük tartışmalar çıkacağını tahmin edebiliriz. Çocuklara Osmanlı tarihini, coğrafi keşifleri, Rönesans'ı öğretmenin olumsuz bir yanı yok. Ancak TRT, olayları tarafsız olarak aktarmayı, farklı gruplar için kutsal sayılanı küçümsemeden göstermeyi, padişahları insanüstü varlıklar gibi çizmemeyi, milliyetçilik aşılamadan tarih anlatmayı başarabilir mi? Bunu tartışmamız gerekiyor. Kılıçlarla, savaşlarla bezenmiş, savaşı, savaşmayı özendiren çizgi filmler çocukların ruhsal gelişimine olumlu etki yapmayacaktır.”
Çizgi filmlerdeki siyasi mesajlar sorun
Gezgör, çizgi filmlerle hükümetlerin ideolojik perspektiflerinin yer alabileceğini, bu nedenle de devletin çizgi filmleri yaratmasının yanlış olacağını söylüyor.
“Çizgi film karakterleri çocukların hayatlarından bir parça gibi oluyor. Özellikle de televizyon başında çok zaman geçiren çocuklar hayal-gerçek algısını kazanmakta, muhakeme etmeyi öğrenmekte zorluk çekebiliyor. Türkiye gibi kitap okuma alışkanlığının az, televizyon başında vakit geçirme süresinin fazla olduğu ülkelerde çizgi filmler ve çocuklara hitap eden yayınların içeriği çok daha fazla önem kazanıyor. Bu yüzden yalnızca çizgi filmlerin değil çocuk kitaplarının, dergilerinin ve buradaki karakterlerin devlet tarafından belirlenmesi, siyasi mesajlar düşünüldüğünde olumlu olmayacaktır.”
Buna ek olarak, bir çizgi filmin çocuklar üzerinde olumsuz etki yapacağı düşünüldüğü ve yayınlanmasının durdurulmasını uygun bulunmadığı durumlarda başvurulabilecek ve yaptırım yetkisine sahip RTÜK gibi bir kurumu da uygun görmediğini belirtiyor. (ET/HK)