1970'lerde yükselişe geçen Genç Alman Sinemasındaki feminist bakışın en önemli temsilcilerinden biri olan Almanyalı fotoğraf ve sinema sanatçısı Ulrike Ottinger'in fotoğrafları ve filmleriyle İstanbul'da.
Sanatçının Goethe Institud, Bahçeşehir Üniversitesi, Deutche Kinemathek ve İstanbul Modern'in işbirliğiyle Türkiye'ye getirilen sergisi ve filmleri 18 Haziran'a kadar görülebilir.
"Kadına bakış" değil, "kadının bakışı"
Çok yönlü bir sanatçı olan Ottinger feminist film teorisinin akademik dünyanın ötesinde, üretim sürecinde de gündeme geldiği sıra dışı ve yenilikçi filmleriyle dikkat çekti.
"Madame X: Eine absolute Herrscherin" ve "Bir Alkoliğin Portresi" gibi ilk dönem filmleriyle sinemadaki kadın temsili ve "bakış" kavramının üzerine gitmiş, seyircinin alışkanlıklarını zorlayan avantgarde yapımlara imza attı.
Sinema dışında fotoğraf, resim, tiyatro ve opera alanlarında da çalışan Ottinger'in farklı sanat dallarına olan ilgilisi nedeniyle adını "disiplinlerarası" sanatçılar arasına yazdırdı. Bu nedenle Ottinger'in filmleri sadece ve asla bir film değildir. Absürd teatral mizansenleri ve/veya fotoğraf karelerini anımsatan "resim gibi" görsellikleri kadar, belgesel ve kurmaca arasında gidip gelişleriyle de "farklı" bir izleme deneyimi yaşatır.
Kimi kurmaca filmlerinde belgesel türünden ödünç alınan tekniklere başvurduğu gibi, pek çok uzun metrajlı film de yöneten Ottinger'in öne çıkan yapıtları arasında "Sürgün Şangay" ve "Moğolistanlı Jean D'Arc" da var.
Sanatçının filmlerini İstanbul Modern'de, 11 Haziran'a dek izlenebilir.
2 Haziran'da Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş yerleşkesinde açılan ve 18 Haziran'a kadar sürecek olan fotoğraf sergisiyse Ottinger'in çok yönlü üretim sürecinin de bir belgesi gibi. Sergi her gün 09.00-17.00 saatleri arasında görülebilir.
Sanatçı geçtiğimiz ay 12. kez düzenlenen Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali'ne de konuk olmuştu.(BÇ)