Daha 14 yaşında. Yaşıtları yaz tatilinde denize girip oyun peşinde koşarken o, omuzlarında geçim derdini taşıyor. Berberde çırak olarak günde 13 saat çalışıyor Ferdi. 16 yaşındaki Ahmet de ailenin tek oğlan çocuğu olarak evi geçindirme sorumluluğuyla 5 yıldır berberde çalışıyor.
Çıraklık, Osmanlı’dan bu zamana kadar çocukların "zanaat" öğrenmesi için süren bir gelenek. Ancak zaman içinde "usta - çırak" ilişkisi küçük çocukların ucuz işgücü olarak görülmesi nedeniyle ağır bir "emek sömürüsüne" dönüştü. Çocuk işçiliğin azaltılması yönündeki resmi çalışmalar da yetersiz kaldı.
Halihazırda yaz tatili, binlerce çocuk için "çıraklık" adı altında saatlerce çalışmak, emeğinin karşılığını alamamak demek. Onlardan ikisiyle yaşadıklarını konuştuk.
Çocuk hakları konusunda çalışan Avukat Seda Akço Bilen’e hukuki; çocuk gelişimi uzmanı, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Çocuk Gündem Derneği çalışanı Ezgi Koman’a psikolojik sonuçlarını sorduk.
Ferdi: Dayanamadım kaçtım
14 yaşındaki Ferdi, lise birinci sınıfa geçmenin heyecanını, yaz tatilinde kutlamak isterdi. Ancak o, yazlarını çırak olarak günde 13 saat çalışarak geçiriyor. Meslek öğrenmek için okul çıkışlarında ve yaz aylarında sabah 08.00’den akşam 09.00’a kadar çalışıyor.
Yetişkin bir insanın çalışabileceği saat aralığı 8 iken, çocuk olmasına karşın 13 saat çalıştırılıyor Ferdi. İş hayatına dedesinin tanıdığı bir berberde çırak olarak başlıyor. Azarlanıp dövüldüğü bir çalışma hayatıyla daha o yaşlarda karşılaşıyor.
Ferdi, o günlerini “Eğitim hariç bütün ayak işlerini bana yaptırıyorlardı, en ufak bir şeyde bağırıp vuruyorlardı. Duyma zorluğu çekiyorum, bir sözlerini bile kaçırsam kızıyorlardı. En sonunda dayanamadım kaçtım, iki gün sonra kendime başka berber buldum” diyerek anlatıyor.
Üstelik 13 saatlik çalışmanın karşılığında ödenen bir maaşı bile yok. Tek geliri müşterinin bıraktığı bahşiş. Bu da müşteriler iyi günündeyse 15-20 TL demek. Bazen sadece yemeğini yiyip evine eli boş döndüğü de oluyor.
Ahmet: 10 dakika geç kalsam paramın yarısını kesiyor
Yedinci sınıfta okurken Suriye’de patlak veren savaş yüzünden Halep’teki evini bırakmak zorunda kalan Ahmet de çırak olarak çalıştırılan çocuk işçilerden biri. Ailenin tek oğlan çocuğu olarak, evin geçimini daha 11 yaşında omuzluyor Ahmet. 5 yıldır berberlerde çıraklık yapıyor. Bu işi mesleği haline getirmekte kararlı. Ancak çalıştığı yerlerde hep şiddete maruz kalmış.
Peki, Ahmet’in bir günü nasıl mı geçiyor? Sabah güneş yüzünü gösterdiğinde güne uyanıyor. 07.30’da dükkânı açıp temizlemek zorunda çünkü. Oldu ki, on dakika geç kalırsa bile bu alacağı bahşişten 15 TL kesilmesi demek.
Gün içinde bir dakika bile oturma izni yok. Bütün gün işverenin kişisel işlerini yapıyor. Öğle yemeklerini 20 dakikalık yürüme mesafesindeki evinde yiyor. Ancak tüm bunları yapmak için sadece 30 dakikalık süre tanıyor patronu.
“Sadece patronun kişisel işlerini yaptırıyorlar. Çıraklığa dair herhangi bir eğitim de yok. Bana kesim yapma izni verilmiyor. Ben de öğrenmek için arkadaşlarımı getirmek istedim. Ancak bu sefer de patron ‘Parası yoksa getirme’ dedi. Ben bu işi nasıl öğreneceğim” diyor çıkmaza düştüğünü belli eden bir ses tonuyla.
Avukat Akço - Bilen: Bu bir çocuk istismarı
"Çırak" adı altında emek sömürüsü yapan işletmelerin işlediği suçları, çocuk hakları alanında çalışan avukat Seda Akço Bilen, şöyle açıklıyor:
“Öncelikle işletmenin yaptığı bir çocuk istismarı. İş Yasası, çalışma yaşına ilişkin düzenlemeyi ihlal edenlerle ilgili olarak para cezası verilmesini öngörüyor. Ayrıca Türk Ceza Kanunu şöyle bir düzenleme yapıyor:
Çaresizliğini, kimsesizliğini sömürerek kişi veya kişileri ücretsiz olarakveya sağladığı hizmetle açık şekilde orantısız bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adli para cezası verilir.”
Ezgi Koman: Çalıştırılan çocuklarda depresyon daha fazla
Çocuk gelişimi uzmanı Ezgi Koman ise çırak olarak çalışan çocukların erkenden yıprandığını belirterek, şunları söylüyor:
“Çocuk işçiliğinin tüm türlerinde olduğu gibi çıraklık çocuklarda, erken yıpranma, aşırı stres, sosyaliletişimin kısıtlanması gibi psikolojik etkilere yol açabiliyor. Ayrıca yapılan çalışmalar gösteriyor ki çalıştırılan çocuklarda kaygı, depresyon, anti sosyal davranışlar çok daha fazla görülüyor.
Çırak adı altında çalıştırılan çocuklar da bunlardan muaf değil. Ayrıca çocukların nasıl bir ustayla, nasıl bir ortamda olduğu bu etkilerin derinliğini belirliyor. Çırak olarak çalıştırılan çocuklar işyerlerinde, mesleki eğitim altında kötü muamele, şiddet ve ayrımcılık gibi hak ihlallerine maruz kalabiliyor. Artık "Çocuğum gitsin de bir meslek öğrensin" diyerek çocuklarını çalıştıran aile sayısı az. Ailelerin çoğu çocuklarını yoksulluktan kaynaklı bir mecburiyetten dolayı çalıştırıyor.”
*Çocukların isimleri, güvenlik açısından değiştirilmiştir.