Fotoğraf: İHD Batman Şubesi Twitter hesabı
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, Batman'da bulunan hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine ilişkin inceleme raporunu açıkladı.
İHD Batman Şubesi, kentteki cezaevlerinde haberleşme, iletişim ve sağlık gibi temel haklar konusunda ciddi sorunlar yaşandığının gözlendiğini belirterek, tutuklu ve hükümlüler tarafından çıplak arama, işkence ve kötü muamele iddialarının dile getirildiğini duyurdu.
Cezaevlerindeki koşulların iyileştirilmesini talep eden İHD Batman Şubesi, kötü muamele ve işkence iddialarının etkin bir şekilde soruşturulmasını ve sorumluların cezalandırılmasını istedi.
Raporda, Batman ili Beşiri ilçesi sınırları içerisinde bulunan Batman Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu ve Batman T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda yaşanan hak ihlalleri ile ilgili yapılan başvurular üzere İHD Batman Şubesi Cezavi Komisyonu'nun harekete geçtiği ve söz konusu cezaevlerindeki hak ihlali iddialarıyla ilgili tutuklu ve hükümlüler, aileleri ve avukatlarıyla görüşmeler gerçekleştirildiği bildirildi.
İHD Batman Şubesi'nin bu görüşmeler ışığında hazırladığı raporda, tespit edilen hak ihlalleri başlıklar halinde şöyle sıralanıyor:
Haberleşme
*Cezaevi içi mektuplaşma konusunda yapılan görüşmeler neticesinde sıkıntıların yaşandığı anlaşılmıştır. Gönderilen mektuplar yerine ulaşılmadığı gibi mahpuslara mektupların akıbeti hakkında da herhangi bir bilgi verilmemektedir.
*Koğuşlarda bulunan televizyon ve radyo kanalları idare tarafından kısıtlanmaktadır. Mahpuslar sadece idarenin belirlemiş olduğu kanalları izlenebilmekte ve dinleyebilmektedir. Sadece 20 tane televizyon, 5 tane de radyo kanalına erişilebildiği ve bazı koğuşlarda sadece radyonun bulunduğu anlaşılmıştır.
*Mahpuslara istedikleri gazete, dergi ve kitapların verilmediği, muhalif yayın ve yayımlar için idarenin kısıtlamaya başvurduğu gözlemlenmiştir. Evrensel, Birgün ve Yeni Yaşam gazetelerinin verilmediği ve cezaevine gönderilen kitapların çoğunun uygun görülmeyerek geri gönderildiği anlaşılmıştır.
Kapalı ve açık görüşler
*Mahpusların aileleri ile haftalık ve aylık görüş hakkını kullanırken ciddi dayatmalarla karşı karşıya kaldıkları tespit edilmiştir.
*COVID-19 salgını gerekçe gösterilerek son 14 aylık süreçte açık görüşlerin yapılmadığı, sadece kapalı görüşlerin yapıldığı, bu görüşlerin de ailelerden 2 kişiyle sınırlı kaldığı, görüşmelerin toplamda 30 dakika olduğu ve bazı koğuşlardaki mahpusların sadece 20 dakika kapalı görüş yapabildiği anlaşılmıştır.
*Kapalı görüşler esnasında gardiyanların psikolojik baskı uyguladıkları, görüşme kabinlerini terk etmedikleri iddiasında bulunmuş ve bu iddia mahpuslar, mahpus aileleri ve avukatlar tarafından dile getirilmiştir. Yine kapalı görüşlere başlarken mahpuslara tekmil dayatıldığı öne sürülmüş ve bu iddia birçok aile ve mahpus tarafından doğrulanmıştır.
Haftalık telefon hakkı
*Mahpuslar haftalık telefonla konuşma hakkını kullanırken yine tekmil dayatmasına maruz kalmaktadır. Tekmil verilmemesi halinde telefon görüşmeleri idare tarafından kesilmektedir. Bu konuda yapılan başvurular değerlendirildiğinde bazı mahpusların tekmil dayatmasını kabul etmediği için 5 aya yakın süredir aileleriyle haftalık telefonla konuşma hakkından yararlanmadığı tespit edilmiştir.
Cezaevindeki sağlık koşulları
*60 yaş ve üzeri mahpuslar ile bazı ağır hasta mahpusların tedavilerinin tam teşekküllü hastanelerde yapılması gerektiği ve bu imkânların tanınmadığı tespit edilmiştir.
*Cezaevinde yaralı bir mahpus olduğu halde hastaneye götürülmediği, cezaevi revirinin bu ve buna benzer bazı durumlarda yetersiz kaldığı gözlemlenmiştir.
*Haftalık, aylık ve olağanüstü durumlarda yapılan koğuş aramalarında gardiyanların tedbirsiz davrandığı ve bu sebeple de bazı mahpusların COVID-19 virüsüne yakalandığı değerlendirilmiştir.
*Cezaevine sevklerde, yeni tutuklananların ve hastaneye sevk durumlarında 20 gün ile 1 ay arası karantina uygulanmaktadır. Karantinada kalmak istemeyen mahpuslar hastalık durumunda hastaneye gitmeyi talep edememe gibi ciddi yaptırımlarla karşılaşmaktadır.
*Mahpusların temiz suya erişiminin olmadığı, içme suyunun sağlıklı olmadığı, günlük su kullanım kotasının az olduğu ve bazı mahpusların sevkleri döneminde 18 gün boyunca yıkanamadıklarını dile getirmiştir.
İşkence ve kötü muamele
*Mahpuslarla yapılan görüşmeler neticesinde, bazı mahpuslar işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını dile getirmiştir. Özellikle Siirt cezaevinden yapılan sevkler sırasında cezaevi girişinde çıplak aramaya için zorlandıklarını, çıplak aramayı reddettikleri için bir grup gardiyan tarafından kameraların görüş açısından çıkarıldıktan sonra, hakaret, kötü muamele ve işkenceye maruz kaldıklarını, darp edildiklerini ve zorla üstlerinin çıkarıldığını beyan etmişlerdir. Bu beyanlar üzerine yapılan görüşmelerde, görüşülen mahpuslar söz konusu durumu doğrulamıştır.
*Bazı koğuşlarda ayda bir kere, bazı koğuşlarda ayda 2 kere, bazı koğuşlarda ise haftada 3-4 kere arama yapıldığı, aramalar esnasında pandemiye rağmen çıplak elle arama yapıldığı, ağız içi aramaya varacak kadar onur kırıcı aramaların yapıldığı, aramalar esnasında mahpusların tekmil vermeye zorlandıkları gözlemlenmiştir. Mahpusların sayım esnasında ayakta tekmil vermeye zorlandığı, ayakta sayım vermeyen mahpusların görüş yasağı ve disiplin cezası aldıkları, mahpusların ayakta sayım esnasında havalandırmaya götürülüp, sesli tek sıra halinde sayımın dayatıldığı, avukat görüşü için çağrılan mahpusun ayakkabısının zorla çıkarıldığı, çıplak elle kaba üst aramasının yapıldığı, bu durumu reddeden mahpusların görüş yasağı aldığı anlaşılmıştır.
Çıplak arama
*Tutuklular duruşmaya götürülürken, tutuklu ve hükümlüler hastaneye götürülürken, başka şehirlerden yapılan nakiller ve Sulh Ceza Hâkimlikleri tarafından tutuklama kararı verilen yeni tutukluların cezaevi giriş-çıkışlarında çıplak aramaya maruz kaldıkları tespit edilmiştir.
*Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan Batman T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na nakledilen tutuklu ve hükümlülerin cezaevi girişinde çıplak arama dayatmasına maruz kaldıkları, çıplak arama dayatmasını kabul etmeyen mahpusların darp edildiği, gardiyanlar tarafından hakaretlere maruz kaldığı ve gardiyanlar tarafından zorla kıyafetlerinin çıkarıldığı yapılan görüşmeler sonucunda anlaşılmıştır.
Sosyal ve kültürel faaliyetler
*Mahpuslar spor, kültür ve sanat alanıyla ilgili hiçbir faaliyete izin verilmediğini dile getirmiştir. (KÖ)