*Kıbrıs’ın kuzeyinde cinsiyetin hukuken tanınmasında prosedürler neler?
*İkili cinsiyet dışındaki kimlikler tanınıyor mu?
*Cinsiyet uyum süreci hukuken nasıl düzenleniyor?
Bütün bu soruların yanıtları Kuir Kıbrıs Derneği’nin yeni kitapçığında. Derneğin Kıbrıs’ın kuzey kesiminde Cinsiyetin Hukuken Tanınması ve Cinsiyet Uyum Sürecine Erişim Hakkı Kitapçığı, Kıbrıs’ın kuzey kesiminde mevcut kural ve prosedürlere ve yarattıkları hak ihlallerine ışık tutmayı, kural ve uygulamada yapılması gereken değişiklikleri anlatmayı ve bu bağlamda toplumdaki korku ve kalıp yargılardan beslenen mitlere karşı hep birlikte durabilme yollarını geliştirmeyi hedefliyor.
Hızlı, erişilebilir, şeffaf prosedürler olmalı
Kaos GL’den Yıldız Tar’ın haberine göre, kitapçık, birçok transın kimlik belgeleri üzerinde belirtilen cinsiyetin cinsiyet kimliklerine uyum göstermemesi üzerinden günlük hayatlarında sorunlar yaşadığını hatırlatarak bu sorunları ve çözüm için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:
“İş başvurusu, seyahat, banka hesabı açma ya da yerel kurumlarda uğradığı hak ihlali ile ilgili şikâyette bulunmak dahil birçok deneyim taciz, temelsiz şüphecilik ve hatta şiddet ile sonuçlanma ihtimali taşır. Kuir Kıbrıs Derneği, Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki herkesin resmi belgelerde isim ve cinsiyetini hiçbir müdahale olmaksızın değiştirilebilmesi için mücadele eder.
"Kuir Kıbrıs olarak özbelirlenim ilkesine saygı temelinde hızlı, erişilebilir ve şeffaf prosedürlerin olması; cinsiyet uyum tedavi ve ameliyatlarıyla ilgili sağlık hizmetlerine erişimin güvence altına alınması; ikili cinsiyet dışındaki kimliklerin tanınması; bunlara sadece yetişkinlerin değil, küçüklerin de erişebilmesi; ve bu çerçevede de gizlilik güvence altına alınması gerektiğini savunuruz.”
Kıbrıs’ın kuzey kesiminde ismin ve cinsiyetin hukuken tanınması öz-belirlenim ilkesine saygı temelinde düzenlenmediğini belirten Kuir Kıbrıs, kitapçıkta yasa ve mevzuatı ayrıntılı bir şekilde inceliyor. Keyfi ve farklı uygulamaları engelleyecek açıklıkta cinsiyet uyum sürecine erişim hakkını düzenleyen bir yasal çerçeve bulunmadığını vurguluyor.
Kitapçığa ulaşmak için tıklayın.
(EMK)