"Taciz soruşturmalarında kadının beyanı esas alınmalı. İspat yükümlülüğü tacizle suçlanan kişide olmalı."
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Kadın Sekreteri Gülçin İsbert ile Cinsel Şiddete Karşı Kadın Platformu'ndan avukat Yasemin Öz, cinsel taciz çok yaygın olduğu halde mağdurların yaşadıklarını açıklamakta ve ispatlamakta güçlük çektikleri için sessiz kaldıklarına dikkat çekiyor.
Öz, Yargıtay'ın Ağustos 2004'te, yanında çalışan meslektaşını işyerinde taciz eden avukat hakkında verilen hapis cezası kararını "Görgü şahidine gerek yoktur" diyerek onayladığını.hatırlatıyor.
İsbert ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Milli Eğitim Mevzuatının Disiplin Yönetmeliğinde cinsel tacize dair yaptırımın olması için gerekli adımları bir an önce atması gerektiğini söylüyor.
Gaziantep'te kendisine cinsel tacizde bulunduğu için müdür vekili F.Ç.'den şikâyetçi olan müdür yardımcısı A.U., iddiasını ispatlayamadığı için "maaştan kesinti" ile cezalandırıldı. F.Ç. ise A.U.'ya "dişiliğini kullanıyor" diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle kınama cezası aldı. A.U. bir başka ilçeye atanırken F.Ç. görevini sürdürüyor. İl Milli Eğitim Müdürü Serin, "İki öğretmenimizin aynı okulda görev yapması doğru olmayacağından böyle bir karar aldık" dedi.
İsbert ve Öz, olayı bianet'e değerlendirdi:
İsbert: Tacizciyi koruyan, tacizi teşvik eden bir karar
Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiğimiz "İşyerinde Cinsel Taciz Araştırması", tacizin çok yaygın olduğunu ancak mağdurların karşılaştıkları güçlükler nedeniyle sessiz kalmayı tercih ettiğini ortaya koydu. Tacize uğrayan kadın daima zan altında kalır, toplumsal baskıyla karşılaşır.
Bu nedenle işyerinde cinsel taciz olaylarında kadının beyanı esas alınmalı, ispat yükümlülüğü tacizle suçlanan kişide olmalı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Milli Eğitim Mevzuatının Disiplin Yönetmeliğinde Cinsel tacize dair yaptırımın olması için gerekli adımları bir an önce atması gerekir.
Öz: Mağdurun beyanı mahkumiyet için yeterlidir
Cinsel tacizin ispatı olmaz. Cinsel istismar olaylarında tanık bulunmaz, fail eylemini yapmak için uygun ortamı bekler. Bu nedenle taciz davalarında kadının beyanı esas alınmalıdır. Hayatın olağan akışına aykırı olmayan ve birbirleriyle tutarlı mağdurun beyanı cinsel istismar suçlarında mahkûmiyet için yeterlidir. Uygulama da bu yöndedir.
Yargıtay, "Görgü şahidine gerek yoktur" demişti
Yargıtay 5. Dairesi, Ağustos 2004'te verdiği bir kararda, yanında çalışan meslektaşını işyerinde taciz eden avukat hakkında verilen hapis cezasını "Görgü şahidine gerek yoktur" diyerek onaylamıştı.
Sanık avukatın "İftiradır" savunmasını, "Yakınıcının başkasını zarara uğratmak isterken, kendisini zarara uğratması insanın doğasına aykırıdır" diyerek reddeden Yargıtay, suçun yanında çalıştırdığı kişiye yönelik işlenmesini yd cezada alt sınırı aşma nedeni saymıştı. (BB)