Türk Tıp Öğrencileri Birliği Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Çalışma Kolu’nun bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Cinsel Sağlık Üreme Sağlığı Kongresi’nin ilk üç oturumu 16 Nisan günü gerçekleşti.
Çevrimiçi düzenlenen kongrenin teması, “Eşitlikçi Bilim, Kapsayıcı Aktivizm”.
Kaos GL'den Defne Güzel'in aktardığı haberde, Kongrenin ilk gününde Uzm. Dr. Ender Cesur “Seks Pozitif Hekimlik”, Efsun Sertoğlu “Çocuklarla Cinselliği Konuşmak”, Dr. Lale Tırtıl ise “Medikolegal Düzlemde Tıbbi Uygulamalar” başlıklarıyla sunumlarını katılımcılarla paylaştı.
Seks pozitif hekimliğin önemi
Cesur, seks pozitif hekimliğin anlamına ve hekim-hasta iletişiminde hekimin iletişim esnasında dikkat etmesi gereken unsurların neler olduğuna dikkat çekerken cinsel taciz, onay gibi başlıklar üzerine de konuştu. Sekste rızanın öneminin altını çizen Cesur tüm ilişki tarzlarına yargısız yaklaşılması gerektiğini de belirtti. Cesur’un sunumunun ardından soru cevap bölümü gerçekleştirildi ve oturum sonlandı.
Kongrenin ilk gününün ikinci oturumunda cinsellik eğitmeni ve danışmanı Efsun Sertoğlu söz aldı. Cinsellik eğitiminin bizlere sanki bir “lüksmüş” gibi sunulduğunu vurgulayarak söze başlayan Sertoğlu, cinsellik eğitiminin bir hak olduğunu söyledi.
Sunumunda interaktif bir şekilde ergen cinselliği hakkında katılımcıların ne düşündüğüne dair sorular yönelten Sertoğlu, katılımcıların eklemelerinin ardından ergen cinselliği ile ilgili; “ergenlikle beraber hormon salınımının artışıyla birlikte normatifleştiriyoruz gibi. Ergenlerin cinsel arzusu ve hissettiği cinsel çekim çok çeşitli olabilir. Ergen cinselliğini bir norm olarak tanımlamayalım isterim. Çeşit çeşit arzular, yorumlar var. Çok normatif yaklaşıyoruz, mutlaka cinselliği yoğun merak edecekler, partnerleri olacak gibi ama buradaki spektrum da aklımızın bir köşesinde dursun” dedi.
Yaşam dönemlerine göre hislerin, düşüncelerin, ihtiyaçların değişebildiğini vurgulayan Sertoğlu cinselliğin içinde toplum, yasa, değer, davranış, duygu gibi birçok kavramın etkisinin de yattığını vurguladı. Kendi cinselliğini halledememiş yetişkinlerin bir ergenin veya çocuğun cinselliğine rehberlik etmesinin gerçek dışı olacağını da ekti. Önce yetişkinlerin kendi homofobisi, transfobisi ve mitleri üzerine çalışması gerektiğinin altını çizen Sertoğlu çocuklarda ve ergenlerde cinselliğin ileride öğrenilmesinin bir geç kalmışlık olacağının da altını çizdi.
Sunumunun ilerleyen dakikalarında yetişkin yaklaşımına değinen Sertoğlu, yetişkin yaklaşımında çocukların bedenleri üzerindeki söz haklarını tanımak, cinselliği ayıp-günah gibi kelimeler kullanarak utanç ve suçluluk duyguları ile ilişkilendirmemek gerektiğini söylerken; cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve ifadeleri hakkında çeşitliliği ve saygıyı temel ilke olarak benimsemek gerektiğini de belirtti.
Kapsamlı cinsellik eğitiminden de bahseden Sertoğlu seks pozitif yaklaşımın önemine değinerek sözlerini sonlandırdı ve soru-cevap bölümüne geçildi.
Rıza kavramının önemi
Kongrenin son oturumunda sunumunu paylaşan Dr. Lale Tırtıl cinsiyet temelli şiddet üzerine konuştu. Kadın ve yoksulluk kavramının iç içe geçtiğine vurgu yapan Tırtıl sayısal verileri katılımcılarla paylaştı. 30’lu yaşlardan itibaren kadınların işgücüne katılımının hamilelik sebebiyle düşmesinin kadınlar çalışsa da çalışmasa da evdeki işlerden sorumlu olmak zorunda bırakılması ile ilgisine değindi. Pandemi döneminde kadın+’lara yönelik cinsiyetçi şiddetin arttığını da vurgulayan Tırtıl, her 3 kadından birinin fiziksel veya cinsel şiddete maruz bırakıldığının da altını çizdi.
Travma olgularında kişilerin yaşadığı zorlukların yaratacağı ve yarattığı zorluklarla ilgili olarak bilgilendirilmesi gerektiği, kişinin kendisine güveninin ve başa çıkma kapasitesinin yeniden geliştirilmesinin yollarının açılması gerektiği gibi ipuçlarına sunumunun devamında değinen Tırtıl, tıbbi değerlendirmede aydınlatılmış onam almanın gerekliliğinin de altını çizdi.
Soru cevap bölümünün ardından kongrenin ilk günü sonlandı.
(EMK)