Çocuk istismarının, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren sosyal bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Polat, 0-18 yaş grubundaki çocuğun, kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, kaza-dışı ve önlenebilir bir davranışa maruz kalmasının çocuk istismarı olduğunu belirtti.
Çocuk istismarının fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar ve ihmal olmak üzere dört temel grupta incelenebileceğini ifade eden Prof. Dr. Oğuz Polat, "Cinsel istismar çocuk istismarı tipleri içerisinde saptanması en zor olandır. Çoğunlukla gizli kalan ve gün yüzüne çıkmayan cinsel istismar, özellikle kısa ve uzun dönemli etkileri açısından önemli bir olgudur. Cinsel istismar yetişkin bir kişinin, çocuğu cinsel doyumu için kötüye kullanması şeklinde tanımlanabilir.
Yapılan araştırmalara göre, şiddet suçları içinde en hızlı artış gösteren suç türü cinsel suçlardır. Araştırmacılar eldeki istatistiki bilgilerin yetersiz olduğunu ve istismarın büyük bölümünün gizli kaldığını, ensest olgularının ise yalnızca yüzde 10'unun bildirildiğini düşünmektedir" dedi.
Çocukların, ebeveynlerince istismara uğrayabileceğini belirten Prof. Dr. Oğuz Polat, "Çoğunlukla istismar edici kişilerin erkek olduğu görülmektedir. Aynı yaştaki iki çocuk arasında da istismar gelişebiliyor, istismarın fark edilmesi çoğu zaman tesadüfidir. Bu sır, dış dünyanın etkisiyle açığa çıkar. Birisinin anormal bir davranışı fark etmesi veya çocuğun bir fiziksel yaralanma ile doktora getirilmesi sonucu sır ortaya çıkar" dedi.
Erkeklik imajının bozulması korkusu nedeniyle erkek çocuklara yapılan istismarların gizli kaldığını ifade eden Polat, istatistiklerin, kız çocukların erkek çocuklara oranla daha çok cinsel istismara uğradığını gösterdiğini belirtti.
Prof. Dr. Oğuz Polat, şunları söyledi: "Yaş, cinsiyet, sosyoekonomik sınıf ve coğrafi bölge farkı gözetmeksizin herkesi etkileyebilir. Her yaş grubundan çocuk istismarı kurbanı olabilirse de, ortalama olarak bildirilen yaş 8-11 yaştır. Diğer araştırmacılar, 4-9 yaş arası çocukların cinsel istismar için daha büyük bir risk grubu oluşturduğunu söylemektedir. Rapor edilen olguların; bilinen tüm olguların sadece bir bölümünü oluşturduğu bilinmektedir."
Nasıl yaklaşılmalı?
Cinsel istismara uğrayan çocukları kamuoyuna çıkartmamak, afişe etmemek gerektim vurgulayan Polat, suçlar ve mahkum eder gibi sorular sorulmaması gerektiğini belirtiyor.
Polat, cinsel istismara uğrayan çocuklarda depresyon, endişe, korku, saldırganlık ve zayıf özsaygı gibi artan psikolojik sorunların görülebileceğini ifade ediyor. (YT/EÜ)