Vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına uğradığı iddia edilen 14 yaşındaki kız çocuğu, haberlere göre Bursa'da kız yetiştirme yurduna yerleştirildi ve psikolojik destek verilmeye başlandı.
Ancak bianet'in görüştüğü Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHU) İstanbul Şubesi'nden Abdullah Karatay, cinsel istismara uğrayan çocukların doğrudan yetiştirme yurduna yerleştirilmek yerine, bir ara kurumda yaşadıklarıyla baş etmesini sağlayacak şekilde destek aldıktan sonra koruma kurumuna alınması gerektiğini söyledi.
Damgalanmaya açık
Karatay, bu durumdaki çocukların doğrudan yetiştirme yurduna gönderilmesinin iki yönlü riski olduğunu ifade etti. "Birincisi, çocuğun kendisi, belli bir hazırlığı olmadan, doğrudan doğruya bir havuza atılmış gibi olur. Çünkü ihtiyaç duyduğu koruma ve destek daha yüksektir. Oysa yemek, eğitim gibi günlük ihtiyaçlar için hazırlanmış bir yerde bunun karşılanması zor. Ayrıca yurtta damgalanma riski de var."
Özel rehabilitasyon kurumları var
Karatay, özellikle ticari cinsel sömürüye uğramış çocukların koruma altına alındığı, bu tür sosyal rehabilitasyon merkezlerinin bulunduğunu, Türkiye'de bu konuda bir birikim oluştuğunu da söyledi; İstanbul ve Adana'yı örnek verdi. Bursa'dan cinsel istismara uğrayan çocukların İstanbul'daki merkeze getirildiğini anımsattı.
"Çünkü sorun sadece çocuğun bakımı değil. Bunlar cinsel istismara uğramış çocuğun özel psikolojik ihtiyaçlarını karşılayan, özel tedavi uygulanan, çocuğu daha yoğun destekleyen özel kurumlardır."
Karatay bu merkezlerin çocuğu yalıtan, uzaklaştıran kurumlar değil, travmayı atlatmasını, yaşadığını kabul etmesini, yaşadıklarıyla baş etme becerisini kazanmasını sağlayan yerler olduğunun da altını çizdi.
"Cinsel istismara uğrayan çocuğun yaşadığını anlamaya, öğrenmeye, birisi tarafından dinlenilmeye ihtiyacı var. Bu tür ilişkilere hazır olgunlukta olmayan çocuk, yaşadığının tam olarak ne olduğunu da anlayamaz."
Cinsel istismara uğrayan çocukların yaşadıkları
Hacettepe Üniversitesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan klinik psikolog Prof. Dr. Ferhunde Öktem'e göre, dünyada her bir dakikada yaklaşık 500 çocuk tacize ya da cinsel şiddete uğruyor. Yüzde 64'ü suçluluk duygusu yaşıyor. Yüzde 83'ü bunalıma giriyor. Yüzde 58'i benlik örselenmesi, aşağılanma, yüzde 55'i aşırı saldırganlık yaşıyor. Neredeyse tümünde örselenmiş cinsellik görülüyor. Cinsel istismar, örselenmiş cinselliğe, ihanet duygusuna, öğrenilmiş umarsızlık/çaresizlik duygusuna ve damgalanmaya yol açabiliyor. (TK/GG)