Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim- Sen) Siirt'te çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüz olayının bir rehber öğretmen tarafından ortaya çıkarılması üzerine eğitimciler için bir broşür hazırladı. Broşürde uyarı ve tavsiyeler şunlar:
Çocuğu cinsel istismardan korumak için neler yapılabilir?
*Çocuklara bedenlerinin kendilerine ait ve özel olduğu, kimsenin zorla ve istemediği şekilde dokunamayacağı öğretilmedir.
*Yakınlık istemediğinde çocukların "hayır" deme hakkına sahip olduğu öğretilmelidir.
* Çocuğa iyi ve kötü davranışların neler olduğu öğretilmelidir.
*Çocuklar ana babalar ve öğretmenler arasındaki iletişim kanallarının sürekli açık olması sağlanmalıdır. Bu iletişim kanallarını açık tutmada sınıf öğretmenlerini ve rehber öğretmenler önemli rol oynayabilir.
*çocuk herhangi bir istismar durumuyla karşılaştığında onu dinlemek ve duygularını anladığımızı hissettirmek önemlidir. Çocuğun özgürce konuşmasına izin vererek bir ilişki kurmak ve ortam sağlamak gerekir.
*Çocuğa ona inandığınız duygusunu vermek önemlidir.
*Çocuğun anlattıklarını abartılı tepkiler vermeden dinlemek gerekir.
*Çocuğun varsa suçluluk duygularını anlatmasına izin vermek gerekir. Bunun onun hatası olamadığını vurgulamak önemlidir.
*Çocuğa bu konuyu paylaştığı için duyulan memnuniyet dile getirilmeli ve konuşmasının doğru bir davranış olduğu vurgulanmalıdır.
*Çocuk Koruma Kanunu gereğince öğretmenlerin çocukların istismar edildiğine tanıklığı durumunda yargı yolunun açılması gerekmektedir. Öğretmenlerin bu konudaki yasal sorumluluklarına ilişkin farkındalığın arttırılması önemlidir.
*Üniversite hastanelerinde bulunan Çocuk Koruma Birimleri/Merkezleri ve Çocuk İstismarını Önleme Derneği vb. gibi kurumlarla eğitim kurumları arasında birlikte çalışma anlayışı geliştirmek, hem cinsel istismarı önleme hem de cinsel istismara maruz kalmış çocuğa uygun yardımı sunma açısından yararlı olacaktır.
*Çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda duyarlılık sergilenirken esas amacın çocuğun yararı ve koruması olduğu unutulamamalıdır. Bu nedenle çocuğun ve aynı zamanda ailenin ikincil örseleme yaşamamasına özen gösterilmelidir.
İstismar kuşkusu duyulduğunda neler yapılmalı?
*Öğretmenlerin istismar durumundan kuşkulanmaları durumunda, kesin tanı ve değerlendirmelerin yapılması için, çocuğu bulunduğu ilde çocuk koruma birimi/merkezi varsa bu birime/merkeze, yoksa en yakın hastanenin acil servisine götürülmelidir.
*Bu durumda yönlendirilen merkez ya da hastanede istismarın tanısı konulur ve hastane ya da merkez tarafından savcılığa bildirimde bulunulur.
* İstismar olayı akut (yeni olmuş) çocukta gözle görülür bulgu ya da çocuğun anlattığı öykü varsa, yani kesin istismar durumu gerçekleşmişse, öğretmen okul yönetimine durumu bildirmeli, ancak yönetim hemen harekete geçmezse, kendisi savcılığa başvurmalıdır. (SP)