Sabancı Üniversitesi öğretim görevlisi Ayşe Gül Altinay'ın kolaylaştırıcılığını yaptığı panele İstanbul Teknik Üniversitesinden (İTÜ) Kadriye Bakırcı, La Paix hastanesinde çalışan psikolog Ebru Sorgun, Sabancı Üniversitesi öğrencilerinden, aynı zamanda Cins Kulüp'ten Aslı Erdem ve Hayal Akarsu konuşmacı olarak katıldı.
Panelde cinsel tacizin en temelinde güçlü ile güçsüz arasında bir iktidar ilişkisi olduğunun ve sadece sapıklıkla tanımlayamayacağının altı çizildi.
Bakırcı: Eğitim hakkı ihlali
Cinsel tacizin hukuki boyuttaki tanımını yapan Kadriye Bakırcı, üniversitelerdeki cinsel tacizin bir sürü hak ihlaline ek olarak, elverişli koşullardaki eğitim hakkının ihlalini de gündemleştirdiği üzerinde durdu.
Cinsel tacizin temelinde yatan hiyerarşik ilişkinin "ödül vermek" veya "tehdit etmek" üzerinden de rahatlıkla kurulabileceğini belirten Bakırcı, üniversitelerde de bu duruma dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Sorgun: Tacizin psikolojik etkileri
Ebru Sorgun ise cinsel tacizin psikolojik etkilerinden bahsederken, aslında cinsel taciz mağdurunun kendi deneyimini anlamlandırma yolunun bile ataerkil düzenden sıyrılamadığını ve bazı mağdurların bu süreçte kendinde suç arayabildiklerinden söz etti.
Sorgun, tacize uğrayan kişinin şikayette bulunabilmesinde veya en basitinden bu kötü deneyimi paylaşabilmesindeki en büyük engelin, toplumsal damgalanma olduğunu söylüyor.
Tacizin sürekli olması durumunda insanın sosyal hayatının kısıtlanmasına da değinen Sorgun, ataerkil toplumda taciz mağdurundan pasifliğine devam etmesi beklendiğini söyledi.
Cinsel taciz yönergesi
Sabancı Üniversitesinde yürürlüğe konacak bir cinsel taciz yönergesi hazırlamakla uğraşan Cins Kulüp üyeleri Aslı Erdem ve Hayal Akarsu da hazırlama süreçlerinden ve okul çapında yaptıkları etnografik çalışmaları anlattılar.
Aslı Erdem, taciz mağduru öğrencilerle yaptığı görüşmelerden çıkan sonuçlardan birinin ise, başka bir öğrenci tarafından yapılan tacizin daha kolay normalleştirilebildiğinden ve ilişkinin bir dinamiği olarak görülebildiğini açıkladı.
Erdem, tacize uğrayan öğrencilerin başına gelenlere verilen önemin az olduğunu hissettiklerini söyleyerek, "Bu konuda danışmanlığın ve psikolojik desteğin geliştirilmesi isteniyor" diye konuştu.
Hayal Akarsu da yönergeyi hazırlamak için yapılan çalışmaları anlattı. Akarsu, Amerika'daki üniversitelerde, üniversitenin akademik amacının yanı sıra, cinsel taciz yönergelerinin de yazılı olduğunu söyledi.
Akarsu, cins kulübün kuruluşunun ilk günlerinde, üyelerinin cinsel tacizle ilgili deneyimlerini fısıltıyla konuştuklarını söyleyerek, "Zamanla, konuştukça rahatladıklar. Cinsel taciz yönergesinin oluşumu için en önemli unsur katılımdır" dedi.(NY/AD)