Çingene çocuklarının eğitimi, her türlü yayından Çingeneleri aşağılayan bölümlerin kalkması ve her türlü yasal düzenlemedeki ayrımcı maddelerin deşifresi ve ayıklanmasıyla Çingene müziği, dansı ve sanatının tanıtımı için elden gelen yapılmalı,
Bilimsel çalışmalar yapılmalı, Çingene kültürüyle ilgili belgeler toplanmalı, arşivler oluşturulmalı, insan hakları örgütleri Çingene sorunları ve çözümü için ortak çalışmalı.
Yerel yönetimler, Turizm Bakanlığı "Çingene" başlığını gündemlerine alsın.
Ve Çingenelerin örgütlenebilmesi için destek vermeli, belki de her şey buradan başlayacak. .
Haftasonu buluşması
Kim diyor bunları? Hafta sonunda, 1-2 Ekim, Cumartesi ve Pazar günleri Karadeniz Ereğlisi İnsan Hakları Derneği'nin düzenlediği "Roman (Çingene) Sempozyumu" sonuç bildirgesi özetle Çingene özel gündemi"ni bu taleplerle belirliyor.
Sempozyumda İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş, Uluslar arası Af Örgütü Türkiye Başkanı Levent Korkut, yazar Abdurrahman Dilipak, Baro Başkanı avukat Erol Mekik, İHD şube başkanı Salim Çalık, araştırmacı yazar Mustafa Aksu, İHD Ereğli'den Çetin Yılmaz, etnolog Rudiger Bennighaus, (Almanya), Doç. Dr. Gülsen Demir (Adnan Menderes Üniversitesi), Dr. Suat Kolukırık (Süleyman Demirel Üniversitesi), Dr. İsmail Altınöz (Gaziantep Üniversitesi), yüksek lisans öğrencisi Alper Yağlıdere (Dokuz Eylül Üniversitesi), İzmir Romanlar Derneği Başkanı Yakup Çardak, Edirne Çingene Kültürünü Araştırma Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Taşçeviren, Söke Romanlar Derneği Başkanı Özcan Purcu, Ulaşılabilir Yaşam Derneği'nden Hacer Yıldırım Foggo, gazeteci Nazım Alpman, İHD eski genel sekreteri Feray Salman bir araya geldiler.
Hasta olan sensin aslında
Ereğli'de yaşayan Çingenelerin evleri yıkılmış. Şimdi elektriği suyu olmayan bir binadalar.
O gün kendilerini dışarı atıp "Roman (Çingene) Sempozyumu"na geldiler, araştırmacıların, bilim çevrelerinin, yazarların, gazetecilerin ve dernek temsilcilerinin ağzından kendi sorunlarını dinlediler.
Elbette ki, sempozyumda kendi sözcüleriyle de birlikteydiler.
Cengiz Ilgın, konuşmasında "seçilmişlerle, atanmışlar sempozyuma katılmadı" derken aslında sorunun temelini gösterdi galiba.
Oturumların sonunda sahneye fırlayıp sekiz dokuz yaşlarındaki oğlan çocuğunun "Hasta ettin sen beni hasta, hasta olan sensin aslında" şarkısı da sanki onun "ötekisi"ne bir mesajdı.
Çingene acil eylem ağı
İHD Genel Başkanı Alataş, "Bizi hem ezenler hem mağdurlar ezmeye çalışıyor. Bunun için insan hakları mücadelesi bu kadar zor, riskli ama o kadar da onurlu bir mücadeledir" derken, Korkut "Ayrımcılık Üzerine Bazı Düşünceler", başlıklı konuşmasında sorunun özet bir fotoğrafını sundu.
"Uluslar arası Af Örgütü olarak Çingenelerle ilgili de acil eylem ağımız var. Anayasanın 10. maddesindeki eşitlik hakkının uygulanması için çalışıyoruz. Olan bir yasal hakkın uygulanmasını istiyoruz.
"Yeni İş Kanunu madde 5/11 'Geçici işçi ile normal işçi arasında farlılık olamayacağını' söyler. Biliyorsunuz Çingeneler genellikle geçici işçi olarak çalıştırılırlar. Ceza Yasası'nda da eşitlik konusunu belirten 122. madde vardır."
"Tüm Müslümanlar Çingenedir"
1980 sonrası "ben bir çingeneyim" dediğini hatırlatan yazar Dilipak, Çingenelere İslam dininin değil Müslümanların ayrımcılık uyguladığını belirterek peygamberin bir eşinin de Çingene olduğunu söyledi.
Yazar Dilipak da "Tüm Müslümanlar Çingenedir" dedi ve devam etti:
"İslam'da, insan hakları ile Hıristiyanlar 'ın insan hakları anlayışı farklıdır. İslam'da Allah kitapta bile insan hakkını savunun der.
"Roman sözü yerine Çingeneyi kullanırım. Roman, yabancıyı çağrıştırır. Çingenelerin doğu kültüründeki yeri Hint, Türk ve Mısır'dır. Çingeneler yeniden varolmak için mücadele veriyor."
Denge kurmadan varlık koruyabilme
Dr. Suat Kolukırık, "Madun ve Hakim: Çingene Kimliğin Toplumsal Eleştirisi" başlıklı konuşmasında Çingene kültürü ve kimliğinin ekonomik, politik ve askeri bir güç dengesi kurmadan, farklı toplumlar içerisinde kendi varlıklarını koruyabilmiş olan kültürün ifade formları olduğunu belirtti.
"Çingeneler içinde bulundukları toplumların kendilerini anlatma biçimlerini gösteriyor. Diğer taraftan karşılıklılık ilişkisinin bir tarafı olarak biz ve ötekinin farklı yorumlarıdır."
Köln Çingeneleri
Almanya'dan Etnolog Rudiger Bennighaus Türkçe yaptığı konuşmada Köln'de yaşayan Çingenelerin köken, hukuki statüsü (vatandaş-mülteci-turist), dil (diyalekt), din ve adetler bakımından birbirlerinden farklı, yani homojen olmadığını anlattı.
"Özellikle hukuki statü sosyal durumu etkiliyor. Kısacası mülteci olarak Almanya'ya gelen ve hemen hemen hepsi Roma grubundan olan Çingenelerin konumları, Almanya vatandaşı olan Çingenelere göre daha kötü durumdadır. "
Bennighaus,çoğu Bulgaristan ve Romanya'dan gelen "kaçak" yaşayan hiçbir sosyal güvencesi olmayan Çingenelerin daha "özgür" olduklarına, ancak yakalanma durumunda memleketlerine geri yollanma riskiyle yaşadıklarını aktardı.
"Almanya'da bir gazete 'hırsızlar' listesini çingene çocukların vesikalık fotoğrafları ile birlikte tam sayfa yayımladı, ki bu yasal olarak da suçtur."
Geçim kaynağı "düğüncülük"
Doç. Dr. Gülsen Demir araştırma yaptığı Milas'ın Dibekdere köyündeki Çingenelerin geçim kaynağını "düğüncülük"ün oluşturduğunu, temel ekonomik faaliyet olarak nitelendirilen düğüncülüğün, en önemli unsur olan davul-zurna kültürünü içinde barındırdığını söyledi.
"Yaklaşık 200 yıldır devam eden bu geleneğin yaşaması için Dibekdereliler yoğun bir çaba içindedirler ve çabalarını da örgütlü bir yapı içinde sürdürmeye çalışıyorlar."
Gaziantep Üniversitesi'nden Dr. İsmail Altınöz, XVI. Yüzyıl Osmanlı Devlet yönetimi içerisinde Çingeneleri, araştırmacı Sinan Şanlıer Çingene Sancağı ve köle dönemini, Dokuz Eylül Üniversitesi Yüksek Linans öğrencisi Alper Yağlıdere İzmir Ege Mahallesi örneği ile kent yoksulluğu ve çingeneler konusunu anlattı.
Evliliğin 43. yılında gelen sıkıntı
Evliliğinin 43. yılında bile Çingene olmasından ötürü sıkıntılar yaşamaya devam ettiğini söyleyerek başladığı konuşmasında bir çok sanatçının da Çingene olduğunu, çingenelerin sadece bürokrasideki pek yer alamadıklarını anlattı.
"Sibel Can, Sibel Turnagöl, Seda Sayan, Güllü, Kibariye, Teoman, Hikmet Şimşek, Sadi Somuncuoğlu gibi ünlü kişiler de Çingenedir. "
Gazeteci Alpman da yaygın medyada Çingeneler ile ilgili haberlerinden örnekleri saydam gösterisiyle sundu ve Çingenelerle ilgili genellikle olumlu olduğunu belirtti.
Okul yok, sigorta yok
İHD'den Yılmaz "Biz Çingeneyiz: Çingene Gerçeğinin Öteki Yüzü" başlığı ile Ereğli'deki Çingenelerin sorunlarına değindi.
Yılmaz Zonguldak ve ilçelerinde 5 bin kadar Çingene'nin yaşadığını belirterek şunları söyledi:
"Yoksulluktan dolayı ilköğrenimini bile tamamlamayan gençler, hastalıklarla boğuşup sigortasızlıktan tedavi göremeyen yaşlılar sırtına bağladığı bebeğiyle dilenmek zorunda kalan kadınlarıyla Çingeneler acı çekiyorlar."
Örgütlenme şart
Edirne Çingene Kültürünü Araştırma Derneği'nden Taşçeviren, Edirne'deki çingene çocukların okul kayıtlarında ve istediği okulları seçmekte ayırımcılığa uğradıklarını anlattı.
İzmir Romanlar Derneği'nden Çardak, İzmir'deki yerleşik Çingenelerin evlerinden çıkartılma gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını ifade etti.
"Bireysel çabalarla sorunlar çözümlenmiyor. Sorunların çözümünde mutlaka örgütlenme ihtiyacı ortaya çıkıyor. Ancak örgütlenme demek "çatışma" demek değildir.
"Örgütlenme demek, uzlaşma,yardımlaşma ve dayanışma demek. Ötekiye ilişkin olumsuz düşüncelerin ortadan kaldırılması demektir."
Söke Romanlar Derneği'nden iktisatçı Purcu ise Çingenelerin Söke'de 30 yıldır hasır plaj şemsiyesi ürettiklerini geçimlerini böyle sağladıklarını bu konuda yeni projeler yapmak istediklerini ifade etti.
Purçu, Çingenelerin sermaye yetersizliği sebebiyle toptancı tüccarlara muhtaç olmak zorunda kaldığına da dikkat çekti.
Kaynaşma ve ayrımcılık
Ulaşılabilir Yaşam Derneği'nden Foggo "Ayrımcılıkla mücadele ve Çingeneler" başlıklı konuşmasında Çingenelerle ilgili her türlü çalışmada "Kültürlerarası kaynaşma, önyargıların giderilmesi, hoşgörü yani farklılığa saygı, çok kültürlü yaşamı teşvik etmek" çerçevesinden hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.
"Ulaşılabilir Yaşam Derneği'nin Çingene toplumu için önümüzdeki dönem hedeflerinden biri de 2006'da Uluslararası Çingene festivali düzenleyerek kültürel zenginliğin gelişimine katkıda bulunmaktır. "
Sempozyum Yazar Kadir Tuncer'in Zonguldak'taki Çingenelerin sorunlarını aktaran konuşmasıyla sona erdi.
Bütün dünya mı?
Ereğlili Çingeneler elektriksiz binaya dönerlerken biraz da şakın mıydı? O kadar insan buralara gelmiş Çingeneleri konuşmuşlardı.
Dahası, bu bir başlangıçtı, onlar artık daha çok konuşulacaktı.
Bir türlü emekli olamayan, aslında hiçbir zaman emekli olamayacak Menekşe hanım toplantı salonundan çıkarken, konuşulanları anlama çabasıyla sorularını peş peşe sıralıyordu:
"Sahiden gelecek sene bütün dünya bizi mi konuşacak? Yani, artık evimde ısınacak mıyım? Oğlum iş bulacak mı? Ben artık çalışmadan yaşayabilecek miyim?"
Ne demeli? (HYF/BA)