* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) - Arşiv
COVID-19 pandemisine karşı Çin hükümetinin izlediği "Sıfır Covid" politikasına karşı protestolar devam ederken, Çin Başbakan Yardımcısı Sun Chunlan, ülkenin "yeni bir aşama ve misyona" geçtiğini açıkladı.
The Guardian gazetesinin Çin'in resmi haber ajansı Xinhua'ya dayandırdığı haberine göre, Sun Chunlan, dün (30 Kasım) ulusal sağlık yetkilileri ile yaptığı görüşme sırasında, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
"Omicron varyantının patojenliğinin (hastalık yapma yetisi) azalması, aşılama oranlarının artması ve salgın kontrolü ve önleme konusunda deneyim kazanılması ile birlikte, Çin'in salgının yayılmasını önlemeye yönelik çalışmaları yeni bir aşama ve misyona geçiyor."
Ulusal sağlık yetkililerinin de görüşlerini dinleyen Sun, mevcut önlemleri "geliştirmek" için önerilerini sunmadan önce Çin'in salgın karşısında "daha insancıl bir yaklaşım" benimsediğini kaydetti.
Protestolar ve gevşetilen kısıtlamalar
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de COVID-19 sebebiyle karantina altında olduğu söylenen bir binada çıkan yangında resmi rakamlara göre 10 kişinin hayatını kaybetmesi, hükümetin izlediği katı "sıfır Covid" politikasına karşı protestoları da beraberinde getirmişti.
"Karantina istemiyoruz", "Test istemiyoruz", "Özgürlük istiyoruz" ve "Xi Jinping istifa" sloganlarının atıldığı protestolar, başkent Pekin, Şanghay, virüsün ilk kez görüldüğü Vuhan, Nancing, Guangzhou, Zhengzhou, Chengdu, Chongqing gibi şehirlere yayılmıştı.
* Büyütmek için görsele tıklayın (Kaynak: AA)
Protestolar devam ederken, bugün Şanghay'da COVID-19 açısından "yüksek riskli" olarak sınıflandırılan 24 ilçedeki kapanmaya son verildi.
Her iki şehirde de vaka sayıları artıyor olsa da Guangzhou şehrindeki 11 ilçede de kapanma kısıtlamalarında gevşemeye gidildi.
Çin devlet medyasına göre, işçilerin COVID-19 kısıtlamalarına karşı protesto düzenlediği Apple tedarikçisi şirket Foxconn'un fabrikasının bulunduğu Zhengzhou da kısıtlamaları gevşetmeye karar verdi. Chongqing de şehirdeki kapanma önlemlerini kaldırmaya başladı.
Vaka sayıları ne söylüyor?
Çin, dün (30 Kasım) ülkede toplam 36 bin 61 resmi COVID-19 vakasının kayıtlara geçtiğini açıklamıştı. Bu, toplam 37 bin 828 yeni vakanın görüldüğü bir önceki güne nazaran vakaların azaldığı anlamına gelse de ülkedeki vaka sayıları yüksek seviyede izlemeye devam ediyor.
Çin Ulusal Sağlık Komisyonundan 24 Kasım'da yapılan açıklamaya göre, Çin ana karasında son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 4 bin 10, göstermeyen 27 bin 646 vaka tespit edilmiş, bir kişi hayatını kaybetmişti.
Böylelike, günlük vaka sayısı, ilk vakaların 2019 sonunda Vuhan'da görülmesinden bu yana en yüksek seviyeye çıkmıştı.
Çin'de 'Sıfır Covid' politikası
Çin'de vakaların nüfusa oranla az olmasına ve büyük bölümünün hastalık belirtisi göstermemesine rağmen Çin, "sıfır vaka" olarak adlandırılan katı salgın kontrol tedbirlerini uygulamaya devam ediyor.
COVID-19 vakalarını ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması veya kapalı devre sürdürülmesi gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.
"Sıfır Covid, siyasi istikrarı koruma politikası oldu"
Öte yandan, Çin'i yöneten Çin Komünist Partisi (ÇKP) 20. Ulusal Kongresi'ni bianet'e değerlendiren Xi'an Jiaotong-Liverpool Üniversitesi Çin Çalışmaları Bölümü'nden öğretim üyesi Doç. Dr. Ceren Ergenç, Çin yönetiminin "Sıfır COVID-19" politikasının siyasi saiklerine dikkat çekmişti:
"Sıfır Covid politikası, sadece kamu sağlığını korumak için değil, aynı zamanda siyasi istikrarı korumak için de bir politika haline geldi... Ama bu politikanın ekonomik faturası çok ağır oluyor... Bu nedenle de Çin'in ekonomi politikaları, daha önceki kongre ve dönemlerde olduğu gibi bir kalkınma önceliği değil, daha aciliyeti olan bir güvenlik meselesi haline gelmiş durumda." (SD)