Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi-SEN), Eti Gümüş AŞ'ye ait tesisteki siyanür barajının setlerinin çökmesi üzerine oluşan çevre felaketi riski hakkında bir açıklama yaptı. Tehlikenin boyutunun büyüklüğünün çiftçiler ve köylülerce yakından bilindiği ve yaklaşık 20 yıldır bu yöntemin terk edilmesi için mücadele verdikleri belirtildi.
Eti Gümüş A.Ş'ye ait tesisin Türkiye'de siyanür liçi (kimyasal sıvıyla maden çözme) yöntemi kullanılan ilk tesis olduğunu hatırlatan Çiftçi-SEN Genel Başkanı Abdullah Aysu "Duyarlılıklarını demokratik yollarla ifade eden kitlelere karşı yıpratma, karalama, susturma, baskı kurma kampanyaları düzenledi. Hükümetler prensip kararı adı altında hukuken yok hükmünde kararlar alarak yasadışı biçimde bu işletmelerin faaliyetlerine izin verdiler. İzin vermekle de kalmadılar, Türkiye yüzölçümünün % 54'sını madencilik faaliyetlerine tahsis ettiler" dedi.
Aysu sözlerini şöyle sürdürdü: "Sırtını hükümete dayamış şirketler, sendikaların uyarılarını kulak ardı ediyorlar, üniversitelerce hazırlanan raporların gereğini yerine getirmiyorlar, halkın tepkilerine aldırmıyorlar. Kârı bir kişiye, zararı binlerce kişi ve canlıya olan maden şirketlerinin tahribatları engellenemiyor. Ne yazık ki AKP Hükümeti döneminde şirketler durdurulamıyor".
Bu tesislerin madencilik adı altında esasında hidrometalurjik kimya sanayi faaliyeti gerçekleştirdiklerini açıklayan Çiftçi-SEN adına taleplerini şöyle sıraladı:
* Başta Kütahya'daki Eti Gümüş A.Ş. tesisleri olmak üzere, Türkiye'de madencilik faaliyetlerinde siyanür liçi yöntemi derhal yasaklanmalıdır.
* Yerleşim bölgelerinin, tarım havzalarının ve hassas ekolojik bölgelerin yakınlarında verilmiş olan ve özellikle siyanür liçi yönteminin kullanılması planlanan tüm madencilik izinleri derhal iptal edilmelidir.
* Bu tür faaliyetler madencilik kapsamında değil zehirli atık içeren kimya sanayi tesisi kapsamında değerlendirilmeli ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği'ne tabi tutulmalıdır.
* Kârı bir kişiye zararı binlerce kişiye ve canlıya olan vahşi politikalar derhal terk edilmeli. Çiftçilerin toprakları, suları zehirlenmeden tarımsal üretim yapma ve topraklarında yaşama hakkı korunmalıdır.
* Bölgede yaşayan köylerin güvenliği sağlanmalı, gereken önlemler acilen alınmalı. Anadolu'nun pek çok yerinde siyanür liç yöntemi ile çalışan altın ve gümüş madenleri kapatılmalıdır, sorumlular hakkında savcılar gerekeni yapmalıdır. (HK)