Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların birinci yılında hazırlanan “Sandığa Karşı Yargı: Bir Darbenin Anatomisi” başlıklı raporu kamuoyuna açıkladı.
Rapor, 30 Ekim 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla başlayan sürecin, “yargı eliyle gerçekleştirilen bir darbe niteliği” taşıdığı tespitini içeriyor.
“Yerel yöneticilere yönelik yargı baskısı, halk iradesine müdahaledir”
CHP’nin raporunda, yerel yönetimlere dönük soruşturmalar “yargı bağımsızlığındaki erozyonun en somut göstergesi” olarak nitelendirildi. Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Seçilmiş belediye başkanları hakkında sabaha karşı ev baskınlarıyla gözaltılar, uzun tutukluluklar, görevden almalar ve kayyım atamaları doğrudan halk iradesine müdahale anlamına gelmektedir. Merkezi iktidar, sandıkta elde edemediği yetkiyi yargı ve idari mekanizmalarla sağlamaya çalışmaktadır.”
İstanbul’daki operasyonlar raporda: “Siyasi intikam aracı”
Raporun öne çıkan bölümlerinden biri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in 8 Ekim 2024’te göreve başlamasının ardından yürütülen soruşturmalara ayrıldı.
Esenyurt ve Beşiktaş belediyeleriyle başlayan, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)’ne kadar genişleyen soruşturmalarda, yalnızca siyaset değil; medya, kültür, sanat ve iş dünyasından isimlerin de hedef alındığı belirtildi.
Rapor, İBB soruşturmasının “hukuki dayanaktan yoksun, spekülatif ve çelişkili tanık beyanlarına dayalı” olduğunu vurguladı. Gizli tanık ifadelerinin “duydum”, “söyleniyor” gibi öznel anlatımlarla sınırlı olduğu, iddiaların somut delillerle desteklenmediği kaydedildi.
CHP, bu soruşturmaların “siyasi intikam” amacı taşıdığını savundu.
Hak ihlalleri
Raporda, 19 Mart 2025 operasyonları sonrasında tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İBB yöneticileri ve çalışanlarına yönelik kötü muamele iddialarına da yer verildi.
Buna göre;
*Mehmet Murat Çalık’ın cezaevi koşullarında lösemi hastalığı riskine rağmen tutukluluğunun sürdüğü,
*İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu’nun, adli kontrol altında olmasına rağmen oğlunun doğum gününde tutuklandığı,
*Medya A.Ş. eski Genel Müdürü İpek Elif Atayman’ın 72 gün boyunca tek kişilik hücrede tutulduğu ve kelepçeli sevk edildiği,
*İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökçe’nin nikâhını cezaevinde kıydığı ancak fotoğraflarına hâlâ ulaşamadığı,
*İBB İmar Müdürü Ramazan Gülten’in eşinin doğumuna katılamadığı belirtiliyor.
Rapor, bu örneklerin “hukukun cezalandırma aracı olarak kullanıldığını” gösterdiğini savunuyor.
Gül Çiftci: Sandığa ve halkın iradesine sahip çıkacağız
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftci, raporun tanıtımında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“30 Ekim 2024’ten bu yana partimiz bir yargı kıskacına alınmak isteniyor. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla başlayan süreç, halk iradesine yönelik açık bir müdahaledir. AKP, sandıkta yenemediği CHP’yi yargı eliyle saf dışı bırakmaya çalışıyor. Biz, tüm belediye başkanlarımızın ve yol arkadaşlarımızın yanındayız. Halkın emanetine sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Gerçek bir hukuk devleti tesis edilene kadar mücadelemiz sürecek.”
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.
(EMK)











