Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı, sınırlı olacağını öngörse de hükümetin "Kürt açılımı"nı destekliyor; "Umutlu olmak istiyorum" diyor.
Hafta sonu, barış isteyen kadınların Hakkari'deki "barış nöbeti"ne katılan ve basın açıklamasını okuyan Ersanlı, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) çözüm sürecine katılabilmesi için formüllerini öneriyor.
"MHP Uygurları anımsasın"
"CHP'yle MHP'ye çok derin düşünmelerini öneriririm" diyen Ersanlı, MHP'ye Çin'deki Şincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygurların haklarını savunuşunu anımsatıyor. "MHP Uygurların haklarını savunuşuna, gördükleri zulme karşı çıkışına dışarıdan bakabilirse, Türkiye'de Kürtlerin gördüğü zulmü ve hak taleplerini de anlar, anlayışı değişebilir" diyor.
MHP Başkanı Bahçeli, dün yaptığı açıklamada, hükümetin Kürt açılımının, anadilinde eğitim taleplerinin bölücü olduğunu, Anayasa'da bütün yurttaşların "Türk" olarak anılması gerektiğini savunmuş, "ihanet" sözcüğünü bol bol kullanmıştı. Bahçeli daha önce, Uygurlara yönelik saldırılara yeterince karşı çıkmadığı ve uluslararası mekanizmaları harekete geçirmediği için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da eleştirmişti. Partinin Grup Başkanvekili Oktay Vural da "Çinli ağzıyla konuştuğunu" söylediği Erdoğan'ı eleştirirken "Eğer genel başkanımız bu konularla ilgili kamuoyuna uyarılarda bulunmasaydı, bugün Başbakan'ın gündeminde Doğu Türkistan yoktu, Uygur Türkleri yoktu" demişti.
MHP'nin Uygur-Kürt karşılaştırması
Uygurlar Çin'de, anayasadaki adı "Şincan Uygur Özerk Bölgesi" olan özerk bir bölgede yaşıyor. Bahçeli konuşmasında, Türkiye'de özerkliğe kuvvetle karşı çıkmıştı.
MHP yetkilileri, bu bölge için resmi adı yerine "Doğu Türkistan" demeyi yeğliyor, ancak Türkiye'de coğrafi bir adlandırma olarak da "Kürdistan" sözcüğünün kullanılmasına karşılar. Uygurların kendilerini "Türk" olarak adlandırmasını savunuyorlar. 2002'de Başbakan Yardımcısı olarak Çin ziyaretinde özerk bölgeye giden Bahçeli, Türkiyeli Kürtler için "Kürtçe konuşan" demeyi yeğliyor.
Bölgede, ilköğretimden üniversiteye kadar Uygurca eğitim var, ayrıca egemen etnisite olan Hanlar da Uygurca öğreniyor.
"CHP kendi raporlarını anımsasın, bugünden fersah fersah ilerdeydi"
Ersanlı, CHP'nin de Kürt sorunu üzerine hazırladığı rapor ve belgeleri göden geçirmesini öneren Ersanlı, "O belgelerdeki analizleri, bugünün fersah fersah ilerisindeydi. CHP'nin bu noktayı anımsaması, sorunu AKP'yle mücadele olarak algılamaması, AKP'yi uzlaşmaya zorlaması, attığı her adımın takipçisi olması, daha ileri adımlar atmaya zorlaması gerek" diyor.
"AKP'nin sınırları olacak, talepleri yükseltmeliyiz"
Ersanlı, hükümetin Kürt sorununun çözümünde sınırları olacağını, attığı her adımın takipçisi olmak, kalıcı çözüm için insan haklarına dayanan, barış taleplerini yükseltmek gerektiğini söylüyor.
"Mutlaka bir şey yapmak zorundalar, bunu hissediyorlar ve hesabını yapıyorlar. Uluslararası konjonktür, ABD'nin Irak'tan çekilmesi, enerji politikaları, Irak Kürdistan'ı ve Bağdat'ın rolü bunu zorluyor. AKP değil başka bir hükümet de de olsa, bunlar olacaktı.
"Bir yandan AKP içinde insancıl düşünen milletvekilleri de var; Irak işgaliyle ilgili tezkereye hayır diyenler gibi."
"AKP seçime hazırlık yapıyor"
Ersanlı, 2001 seçimlerinin, hatta olası bir erken seçimin de AKP'yi yönlendirdiği kanısında: "Marttaki yerel seçimlerde Diyarbakır'ı ve Van'ı alacaklarını düşünüyorlardı, ama kaybettiler. Erdoğan'ın konuşmalarındaki yoğun İslami referanslar da pragmatik bir oy hesabı. 'DTP'nin bir kesim oylarını da alabilirim belki' diye düşünüyor. Kürtlerde dinsel bağları güçlü topluluklar da var. Ayrıca bu referanslar, Bağdat-Kürdistan Bölgesel Yönetimi hattının da hoşuna gidiyor." (TK)