Türkiye Barış Meclisi Cezayir Restoran'da yaptığı basın açıklamasında PKK'nin sınırdışına çekilmesinin güvenlikli gerçekleşmesinin, çözüm sürecinin hızını ve gelişmesini belirleyeceğini,bu konunun derhal taraflarca netleştirilmesi gerektiğini söyledi.
Toplantıya hak savunucusu Hakan Tahmaz, yazar Ümit Aktaş, avukat Eşber Yağmurdereli, akademisyen Maya Arakon, eski Demokrasi Partisi (DEP) milletvekili Sedat Yurttaş, eski Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) Genel Başkanı Ziya Halis, Prof. Dr. Gençay Gürsoy ve yönetmen Özcan Alper de söz aldı.
Tahmaz’ın okuduğu basın açıklamasında çekilmenin güvenlikli gerçekleşmesinin yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) de sürece dahil olması gerektiği ifade edildi.
“Barış somut adımlarla hayat bulur ve geri dönülmez bir yola dönüşür. Otuz yıllık savaşın/çatışmanın acılarını dindirmek, tahribatlarını onarmak ve güvensizliğini aşmak ancak çözüme odaklı somut demokratik, eşitlikçi adımlarla mümkündür.
"PKK, Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla, eylemsizlik kararını açıkladı ve silahlı güçlerini sınırdışına çekmeye hazırlanıyor. Bunun gerçekleşmesi, Kürt sorunun çözümü için çok önemli bir başlangıç ve fırsat olacaktır.
"Ancak çekilmenin güvenlikli gerçekleşmesi, çözüm sürecinin hızını ve gelişmesini belirleyecektir. Bu konu bir an önce taraflarca netleştirilmeli, çözümün önü açılmalı, gerilime dönüştürülmemelidir.
"Barış kapalı devre inşa edilemez"
"Bu konuda sorumluluk siyasi iktidardadır. Hükümet, TBMM’de bulunan partileri sürece ortak ederek sorunu çözüme kavuşturmalıdır. Bu noktada CHP’ de ciddi bir sınavla ve sorumlulukla karşı karşıya. CHP, ikircikli ve süreci zora sokan tutumları terk etmelidir.
"Şeffaflık, toplumsal barışın güvencelerinden biridir. Barış, kapalı devre görüşmelerle inşa edilemez. Sürece dair daha açık bir yöntem izlenmesi gerekiyor. Barış bütün yurttaşların, ülkede yaşayan herkesin meselesidir. Yurttaşların barışın inşasına katılımı doğru ve doğrudan bilgilenmeleriyle sağlıklı olabilir.
"PKK silahlı güçlerinin sınır dışına çekilmesi, savaş/çatışma dönemin kurumlarının lağvedilmesinin programlamayı gerektiriyor. Bunların başında, koruculuk sistemi ve özel harekât gelmektedir.
"Aynı biçimde barış ve çözüm süreci, geçmişle yüzleşmek, hakikatlerin araştırılması ve sosyal sorunların giderilmesi için bir dizi komisyonun kurulmasını zaruri kılmaktadır. Bu komisyonlarda toplumun yarısını oluşturan kadınların eşit özne olarak yer almaları sağlanmalıdır.”
Toplantıda konuşan Yurttaş iki tarafından bugüne dek silahlı yolları denediğini ancak bu sürecin barışa fırsat verdiğini söyledi.
Halis iktidarın bu sürece olumlu başladığını ancak barışın gelmesi için gerekli altyapıyı hazırlaması, ihtiyaç duyulan yasal değişiklikleri yapması gerektiğini ifade etti.
Yağmurdereli ve Arakon konuşmalarında Newroz’un ardından herkesin çok umutlandığını ancak uzun sürecek olan barış sürecinde ilk engelde bu umutların hayal kırıklığına dönüşmemesi gerektiğini ifade etti.
Arakon “Barış uzun, zorlu, provokasyona açık ve aşamalı bir sürecin ardından gelecektir” dedi. Arakon ayrıca “Akil İnsanlar” tartışmasına değinerek, oluşturulacak bu heyetin içerisinde geçmişte benzer süreçlerde yer almış deneyimli kişilerden de yardım alınması gerektiğini söyledi.
Gürsoy ise siyasetçilerin kullandığı dilin değişmesi gerektiğini, sürecin iki tarafın da katkısıyla ilerleyeceğini ifade etti. (EA)