Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'den adım atmasını beklediği 301, Kürt Sorunu ve Kıbrıs gibi konularda katı tutumlarıyla dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Deniz Baykal ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'yla dünkü (10 Nisan) temaslarında nispeten ılımlı bir tavır sergilediler.
Baykal, Barroso'nun "CHP, AB'ye taraftar mı?" sorusunu "Bizim AB'ye üye olma niyetimiz var ama sizin bizi alma iradeniz var mı?" diye yanıtlarken, Bahçeli de Barroso'ya AB'nin bir devlet politikası olduğunu söyleyerek 57. hükümet döneminde bu doğrultudaki katkılarından dem vurdu.
Ege Üniversitesi'nden Doç. Dr. Tanju Tosun, CHP ve MHP'nin bu ikili tutumunu bianet'e değerlendirdi.
Mantık ve Maske
Tosun, Türkiye'de siyasi partilerin iki yüzü olduğunu savundu:
"Siyasi partilerde ikili bir yapıdan söz etmek mümkün. Bir realitenin biraz daha egemen olduğu mantıkları var bir de yüzlerine takmış oldukları maskeler var. Takmış oldukları maskeler kendi sosyolojileri, sosyal tabanları ile kurmuş oldukları ilişkiyle ilgili. CHP ve MHP'nin tabanında Batı'ya mesafeli kesimler var. Bu kesimler Batı'yla ilişki kurmayı sembolik manada dahi varoluşlarına tehdit olarak algılıyorlar. Partiler de tabanlarını küstürmemek için zaman zaman Batı'ya karşı hiddetleniyorlar. Faydacı bir bakış açısı söz konusu."
"AB konusunda CHP ile MHP bir değil"
Öte yandan Tosun'a göre AB konusunda CHP ile MHP'yi aynı kefeye koymak doğru değil:
"AB ve Batı'yla ilişkiler konusunda MHP, CHP'ye göre daha homojen bir parti. 'Ya sev ya terket' üzerinden kitlelerle irtibatlanan MHP'de önderlik ve taban arasında görece bir uyum söz konusu. CHP'nin sosyal tabanının bir bölümünü oluşturan ulusalcı çevrelerde de Batı'ya karşı yabancılaşma var ama CHP'de Batı'yla bütünleşmekten ve demokratikleşmekten yana olan kesimler de var."
"CHP önderliği tabandan daha katı"
Tosun, CHP'de Batı karşıtı kesimin sesinin daha gür çıkmasının nedeni olarak parti elitlerinin tabana göre daha katı olmasını gösterdi:
"CHP kamuoyunda 3-5 tane parti elitiyle tanımlanıyor. Önder Sav, Kemal Anadol, Deniz Baykal gibi. Bunların duruşları tabana göre daha katı. Bu, yaşın da getirdiği bir şey. Sözünü ettiğim kimseler bugünü okumakta sorunları olan aktörler. CHP'nin politikalarını bunlar belirlediği için CHP 301'de çok katı bir görünüm arz ediyor."
Kendisini CHP'li olarak tanımlayan tabanın 301'e bakışı partinin tavanı kadar katı, olumsuz değil. Özellikle de geçmişte Sosyaldemokrat Halkçı Parti'yi (SHP) destekleyen bir kitle için söyleyebilir bu." (KM/GG)