“Daha önceki düzenlemede kadınlar evlendiklerinde kendi soyadlarını kullanmaya devam edemiyorlardı. Anayasa Mahkemesi bu kanunu ayrımcılık yasağına aykırı görerek iptal edip meclise 9 aylık bir süre vermişti. Bu sürede bir kanun yapılmadığı için aslında şu anda bir kanun yok.”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, 9. Yargı Paketi’nin en tartışmalı maddelerinden biri olan ve kadınların evlenmeden önceki soyadlarını kullanmalarına engel olan düzenlemeye böyle tepki gösteriyor.
9. Yargı Paketi’ndeki kadının soyadı düzenlemesinin detayları
“Evliliğe ve kimliğe dair işlem yapan tüm belediyeler, nüfus müdürlükleri ve MERNİS kayıtları kelimenin gerçek anlamıyla “kanunsuz” bir şekilde aynı uygulamayı devam ettiriyorlar” diye devam eden Gökçen’e göre, söz AYM kararı yokmuş gibi hareket ediliyor.
“Aile bütünlüğü bahane”
Gökçen şunları söylüyor:
“Getirilen teklif de sanki AYM kararı hiç yokmuş gibi tamamen eski düzenlemenin aynısı. Yani kadınların evlendikten sonra kendi soyadlarını kullanmalarına çocukları ve aile bütünlüğünü bahane ederek engel olmak istiyorlar.”
Gökçen, gündemdeki düzenlemeye neden karşı olduklarını da şu cümleler anlatıyor:
“Sadece Anayasa’ya aykırı olduğu için değil, kadınları aile dışında düşünemeyen, kadının kimliğini, kariyerini, doğumundan bir yaşına kadar tanınırlığını, hiçbir şey olmasa tercihini umursamayan anlayışın bir yansıması olduğu için de karşıyız.”
“Eşitlikçi bir düzenleme yapılsın”
Ve soruyor Gökçen, Siz “kadının soyadı” diye bir düzenleme yapacaksınız, “erkeğin soyadı” diye bir şey kanunda olmayacak, sonra eşitliği savunanlara ‘niye kadınla erkek arasında ayrım yapıyorsunuz’ diyeceksiniz. Böyle şey olur mu?”
“Eşler ister kendi soyadıyla devam etsin, ister eşinin soyadını alsın, isterlerse ikisini birden kullansın. Aile sevgiyle, güvenle, huzurla ve karşılıklı saygıyla ölçülmeyecek de kadının MERNİS kaydıyla mı ölçülecek?” diye devam eden Gökçen’in önerisi net: Eşitlikçi bir düzenleme yapılsın, aileyle uğraşmak isteyenler de aile içi şiddete çözüm arasınlar.”
“Sağlıklı bir Yasama faaliyeti yürümüyor”
Ayrıca, 9.Yargı Paketi’ne dair Meclis’teki görüşmeleri bianet’le paylaşan Gökçen şunları söylüyor:
“Görüşmeler bir tuhaf geçiyor. Sadece yargı paketinde değil, öğretmenlik mesleği kanununda, hayvan katliamı yasasında, tasarruf tedbirlerinde, vergi paketinde… Meclis kapanmadan hemen önce arka arkaya torba kanunlar yağdırılıyor, bunlar Meclis çatısı altında hazırlanan kanunlar da değil.”
“Kanunların ilgilendirdiği paydaşlar içeri alınmıyor. Ondan sonra tüm komisyonlar ve Genel Kurul aynı anda çalıştırıldığı için milletvekilleri meclis içerisinde mecburen 4-5 farklı çalışma salonuna dağılıyorlar, sonra buradan sağlıklı bir yasama faaliyeti bekleniyor. Mümkün değil. Vatandaşa yapılan bir ayıp, buradan bir çözüm bekleyene yapılan bir ayıp bu. Biz yine de halkın sesini duyurabilmek için mücadeleyi parlamento içinde ve dışında sürdürüyoruz.”
“Toplumun onca sorunu varken, soyadı inadı neden?
Gökçen, tüm “hukuksuz” ve “oldubittiye getirme” çabalarına dair umudunu koruyanlardan, şöyle diyor: Ben her şeye rağmen bu anlamsız ve nereden geldiği belli olmayan tartışmalar içinde vicdanı olan insanların her partide olduğuna inanıyorum."
"Bakın: eleştirebiliriz, hepimiz eleştirebiliriz. Fakat mevcut anayasaya uymazsak ki anayasalar birer toplum sözleşmesidir, ne konuşabileceğimiz bir zemin kalır ne de farklılıklarımızın bir değeri. Toplumun onca sorunu var. Asgari ücretliler, emekliler, çocuklar, gençler, eğitim sistemindeki sorunlar, adil yargılanmayan insanlar, siyasi davalar… Bu kadar sorun çözüm beklerken kadını baskılayacak yeni düzenlemelerin hiçbir anlamı yok. Ben hem kadın hakları konusunda, hem de hayvan hakları konusunda vicdanın galip geleceğine inanmak istiyorum. Hala geç değil.”
Tartışmalı 9. Yargı Paketi, Komisyon’dan geçti
(EMK)