Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı “demokratikleşme paketi” hakkında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Yönetimi üyesi Zeynep Altıok ve CHP Parti Meclisi Üyesi Gülseren Onanç'la konuştuk.
Tanrıkulu, paketin CHP’nin zamanında Meclis’e verdiği ve AKP’li vekillerce reddedilen yasa değişikliği önerilerinin kötü bir kopyası olduğunu ifade ederken, Altıok seçim yasasını değiştirebilmek için hazırlanmış bir paketle karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Onanç ise pakette bazı olumlu maddeler olmasına karşın uygulamadaki şüphelerini dile getirdi.
Altıok: Adı “demokratikleşme paketi” ama basına engel var
“İktidarın barış sürecinin başından itibaren içinde bulunduğu tutumu gözlemleyerek vardığım sonuca göre bu paketten de bir şey beklemiyordum. Aslında seçim yasasını değiştirebilmek için girişilmiş bir paket hazırlığı görüyorum. Paketteki tüm maddelerin de iktidarın kendi arzu ettiği şekilde şekillendiğini düşünüyorum.
“Sürekli ayrımcı yaklaşım, aidiyetler üzerinden olumsuz vurgularla nefret söylemiyle yaklaşan bir iktidarın samimiyetini zaten görüyoruz. Dolayısıyla bu paketten yüksek bir beklentim yoktu.
“Bir demokratikleşme paketinin açıklandığı toplantıya sadece kendi beğendikleri basın organlarını davet ettiler. Birçok medya davet edilmedi. Adı demokratikleşme paketi olan bir şeyin basın duyurusunun bu kadar yanlı olması o demokratikleşme paketinin de ne kadar yanlı olduğunun göstergesidir.
“Kürt halkının, Alevilerin, azınlıkların, herkesin eşitlik haklarının korunduğu geliştirmeler olmasını arzu ederdim. Seçim barajının kaldırılmasını, herkesin kendini anadilinde ifade edebilme özgürlüğünün sağlanmasını, anadilinde eğitim koşullarının sağlanmasını isterdim. Saymakla bitmez. Ancak benim açımdan en önemlisi insanlık suçları, zamanaşımı, devlet sırrı gibi konulara eğilinmiş olmasını isterdim.
“Keşke AKP'nin ilerde demokratikleşme yönünde adım atacağına inancım olsa. Ama bu söylemlere ben 20 yıldır tanık oluyorum.
“Benim takip etmek zorunda olduğum Sivas katliamı davasında bile bu 20 yıllık döneminin 10 yılında AKP iktidardaydı. O dönemde de bir arpa boyu yol gidilemedi.
“Umutlu olmak için ne yazık ki bir sebep göremiyorum. Buna uygun bir söylem de göremiyorum. Bazen söylem vardır arkası gelmez. Ancak söylem de vaat de yok. Ben böyle bir iktidarın eylemle karşıma çıkabileceğini zannetmiyorum.”
Tanrıkulu: Paket dedikleri, zaten aşılmış meseleler
“Paket bizim daha önce Meclis'e sunduğumuz, kamuoyuna açıkladığımız önerilerimizin kötü bir kopyası. Bunlar için Mart ayından bu yana beklemeye gerek yoktu.
“Ayrıca bu paket hangi ihtiyaçtan ortaya çıktı ve nasıl dillendirilmeye başlandı? Örgüt üyelerinin geri çekilmesi ile bağlı olarak da demokratikleşme gündeme geldi. Ancak o çerçeveyi de karşılayacak bir içerik yok.
“İfade özgürlüğü, örgütlenme, TMK, TCK konusunda ihtiyaçları karşılayacak bir içerik yok. Toplumun daha çok mücadelesiyle aştığı bazı konular mevzuata dönüştürülüyor. Önemli olanlar da var ama bana göre yetersiz.
“Biz siyasette dil yasağının kalkmasını, siyasi partilere hazine yardımı gibi teklifleri Meclis'e götürmüştük. Biz bunları gündeme aldırdığımızda da AKP ret oyu vermişti.
“Şu aşamada önlerinde herhangi bir engel yokken böyle bir paket hazırlamışlarsa ben AKP’den ciddi demokratikleşme adımları beklemiyorum.
“Cemevi konusunda bu pakette herhangi bir şey yok. Ayrıca Ruhban Okulu konusunda ortaya bir şey koymadılar. Türkiye'nin Kürt sorununu barışçı çözüme götürecek bir çerçeve de yok bu paketin içerisinde.
“Yenilikler iyidir ama paket dedikleri zaten aşılmış meselelerdi. İçeride bulunan siyasetçiler, milletvekillerin moral olarak kucaklayacak herhangi bir içerik de yok.”
Onanç: Uygulamayla ilgili şüphelerim var
“Ben demokratikleşme paketinde seçim barajı, yerel yönetim reformu, anadilinde eğitim, cemevlerinin statüsü gibi sorunların çözümüne yönelik maddeler bekliyordum.
“Harflerin kullanımı, köy adlarının değişimi çok sembolik gerekli ama yeterli olmayan maddeler var.
“Kürtçe siyasi propagandanın önünün açılması, kılık kıyafet yönetmeliğinde değişiklik olumlu. Artık başörtüsü de kısa etek, dar pantolon da sorun olmayacak. Umarım kadının işgücüne katılımı için faydalı olur.
“Süryanilerin Manastır arazisinin onlara verilmesi gibi bazı maddeler zaten atılması gereken adımlardı.
“Nefret suçlarına getirilen ceza gibi bazı maddeleri olumlu buluyorum ama uygulanması aşamasıyla ilgili kuşkularım var.
“Siyasi partiler kanununa ilişkin yapılan değişiklikleri de AKP’nin tek başına yapmasını oldukça antidemokratik buluyorum.” (EKN)
* Fotoğraf: Kayhan Özer / AA