Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Soruşturma Komisyonu üyeleri aralarında tapelerin de bulunduğu delillerin imhasına ilişkin Meclis Başkanlığı’na ve Komisyon Başkanlığı’na dilekçe sundu.
İzmir Milletvekili Rıza Türmen, Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, İzmir Milletvekili Erdal Aksünger ve İstanbul Milletvekili Osman Korutürk imhanın suç olduğunu belirterek karardan vazgeçilmesi çağrısında bulundu.
Tape imhası kararı nasıl alındı?
Ekonomi Eski Bakanı Mehmet Zafer Çağlayan, İçişleri Eski Bakanı Muammer Güler, Avrupa Birliği Eski Bakanı Egemen Bağış ile Çevre ve Şehircilik Eski Bakanı Erdoğan Bayraktar Hakkında Kurulan Meclis Soruşturması Komisyonu, bakanların Yüce Divan’a sevkini 5 Ocak’ta dokuza karşı beş oyla reddetmişti.
Komisyon'un AKP’li üyeleri tapelerin de içinde bulunduğu delillerin hukuksuz elde edildiği’ gerekçesiyle imha edilmesi yönünde oy verdi. Dört eski bakanın çocuklarıyla yaptığı konuşmaların da olduğu tapeleri imha kararı beşe karşı dokuz oyla alındı.
Dilekçede Komisyon Başkanı Hakkı Köylü’nün bu kararı 5 Ocak’ta gerçekleşen toplantı sonrası açıkladığı belirtildi. Soruşturma evrakları içerisindeki “tapelerin imha edileceğini” açıklayan Köylü’nün bu kararını “tanıklıktan çekinebilecek kişiler arasındaki iletişimin kayda alınamayacağına” dair Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135(3). maddesine dayandırdığı belirtildi.
“7,5 yıl hapis gerektirir”
CHP’li üyeler tapelerin imhası kararının infazından vazgeçilmesini önerdikleri dilekçede gerekçelerini sıraladı.
İlk olarak Soruşturma Komisyonu’nun raporunun soruşturmayı sonlandıran işlem olmadığını, nihai kararı Meclis Genel Kurulu’nun vereceğini vurguladılar. Genel Kurul’un delillerin hukukiliğini de görüşeceğini, Komisyonun ancak tapelerin CMK'ya aykırı olduğunu rapora yazabileceğini söylediler.
Rapor Genel Kurul’da görüşülmeden tapelerin imhasının suç oluşturduğunu belirttiler.
“Bu nedenle rapor Genel Kurulda görüşülmeden ‘tapelerin imhası’, Türk Ceza Kanununda üst sınırı 7,5 yıl hapis cezası olarak yaptırıma bağlanan, ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (TCK 281. Madde)’ suçunu oluşturacaktır.”
Yargıtay kararları
Dilekçede Yargıtay Ceza Kurulu’nun kararlarına da yer verildi.
“ Yargıtay Ceza Genel Kurulunun artık istikrar kazanan görüşüne göre, tanıklıktan çekinme hakkı olanlar arasındaki konuşmalar, her ikisi de suç şüphesi altında ise delil olarak kullanılabilecektir.
“ Olayımızda da hem bakanlar hem de çocukları suç şüphesi altında olup sıfatları şüphelidir.”
“Beraat etseler de suç varlığını korur”
CHP’li üyeler “haklarında soruşturma komisyonu kurulan bakanlar hakkında Genel Kurul, Yüce Divan’a sevk kararı vermese ya da Yüce Divan’da yapılacak yargılama sonucu beraat etseler bile bu imha işlemine karar verenler için TCK 281.madde deki ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçu varlığını koruyacağını” söyledi.
“Tapelerin hukuk dışı bir dinleme sonucu yapıldığı kabul edilse bile, bu işlemi gerçekleştirenler hakkında yapılacak bir soruşturmada kullanılacak delillerin de ortadan kaldırılması söz konusudur. Kaldı ki, bu tip derhal imha işlemleri kolluğa yüklenmiş bir görevdir. Yani kolluğun anlık bir imhası söz konusu olmalıdır. Oysa olayımızda uzunca bir süre geçmiştir, tüm geçirilen aşamalarda imha işlemi yapılmamıştır. Zira her iki tarafta şüpheli konumundadır. Ki bu şüphelilik konusu, genel kurulun soruşturmaya izin kararıyla da teşvik edilmiştir.
“Öte yandan henüz hazırlık soruşturması aşaması tamamlanmamıştır. Bu aşamada delillerin yok edilmesi hali ortaya çıkacaktır. Komisyon bu iletişim tespit tutanaklarını imha ile görevli bir mercii de değildir.” (BK)