Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Sekreteri Mahmut Şevketoğlu, Kürt sorununun çözüm sürecine girdiğini, bundan umutlu olduğunu söylüyor; "Çözüm olmak zorunda. Yoksa hem kaynaklarımız bu buna akıyor hem kan akıyor. Artık bu ülkede kan akmamalı, anneler ağlamamalı ve bu sorun çözülmeli" diyor. Ama hükümetinkinden başka bir yöntem öneriyor:
"Bu sorun çözülecekse, Başbakan'a düşen görev, öncelikle Meclis'in içindeki ve dışındaki siyasi partilerle, sivil toplum örgütleriyle Meclis'te komisyonlar oluşturmak. Görüşmeler, brifinglerden ziyade, Cumhurbaşkanı'nın hakemliğinde, bu komisyonlarla sürebilir ve ütopik tartışmalardan kaçınarak proje oluşturulabilir."
bianet'in sorularını yanıtlayan hukukçu Şevketoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Demokratik Toplum Partisi'yle görüşmesini olumlu bir gelişme olarak buluyor, ama Erdoğan'ın toplantıya "Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı" sıfatıyla girmesini eleştiriyor; "Bu yanlış bir tavır" diyor.
Baykal: Terörle müzakere ediyorsunuz
CHP Başkanı Deniz Baykal, bugün partinin genel merkezinde yaptığı konuşmada "Sen AKP Genel Başkanı olarak konuşuyorsun, ama onlar seninle Başbakan olarak konuşuyorlar. Bunlar boş laf, siz terör yapanlarla, terörü yapanları sahiplenenlerle ve dolayısıyla terörle müzakere ediyorsunuz diye konuştu.
Hükümetin görüşmenin ve projesinin içeriğini bir an önce açıklamasını isteyen Baykal, "etnik kimliğe saygı gösterdiklerini", ama "etnik kimliğe anayasal statü kazandırılmasına ve etnik kimliğini milli eğitim sistemine sokulmasına", "ayrıştırıcı" olduğu için karşı çıktıklarını da ifade etti.
Şevketoğlu: DTP birincil muhatap
Şevketoğlu'nun Kürt sorununda son döneme dair bazı saptama ve değerlendirmeleri şöyle.
DTP birincil muhatap: Sonuçta halkın bir temsilcisi olarak DTP Meclis'te yer aldığına, bu iş de Meclis'te görüşüleceğine göre, elbette DTP'yle görüşülecek. Meclis dışında çözüm aramak yanlış. Bu konuda elbette herkesin fikir yürütme hakkı var, ama Kürt halkı DTP'yi seçmiştir. DTP birincil muhataptır. DTP'yle PKK'yi özdeşleştirmemek gerek. Kürt sorunu farklı, silahlı örgüt farklıdır.
MHP'yle restleşme yanlış: Başbakan'la Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) restleşiyor. Bu yanlış. MHP'nin de içinde yer almadığı çözüm uygun olmaz. Bu süreçte bütün siyasi oluşumlarla görüşülebilir.
CHP katkısını koyuyor: CHP bu sürece katkısını en net koyan parti. Genel Başkan Deniz Baykal, silahların susması halinde, genel affın mümkün olduğunu kendisi söyledi.
Anayasa'da vatandaşlık tanımına gerek yok: 66. maddedeki, şimdiki vatandaşlık tanımı kalkmalı. Zaten bir vatandaşlık tanımına ihtiyaç yok. Ülkenin vatandaşıysanız, kimliğini taşıyorsanız zaten vatandaşsınız. Etnik kimliğinizin ne olduğuyla, ülke aidiyeti arasında bir bağ kurmanın anlamı yok.
Anadilinde eğitim için erken: Ben Kürt'üm. İsterim ki Kürt çocukları kendi dillerinde eğitim alabilsin. Gönül ister ki insanlar ayrışma duygusunu aşsın, çok dilli eğitim alınabilsin. Ama şu an Kürtçe bir bilim dili değil. Olasına yıllar var. Kürtçe eğitimle Kürt gençlerine yazık olur. Ama, resmi dil Türkçe olur, isteyen kedi dilini öğrenebilir. Bu hizmeti devlet de verebilir, özel de olabilir; sınır koymamak gerek. Bu bizim parti programımızda da var.
Kürtçe kamu hizmeti hak: Belediyelerde, devlet dairelerinde, mutlaka Kürtçe'yi iyi bilen birileri olmalı, vatandaşın talebi varsa, hizmeti böyle alabilmeli. Bu bir haktır, bahşedilecek bir olgu değildir.
Kürtçe yayının güvencesi olmalı: TRT Şeş'in hâlâ yasal güvencesi yok. Bu sağlanmalı. Özel radyo ve televizyonların Kürtçe yayınının da güvencesi olmalı. Ayrıca, 40 yıllık filmleri güncel olmayan Kürtçe'yle verirseniz, halk tepki gösteriyor. (TK)