CHP’den Orantısız Güçten Zarar Görenler için Yasa Teklifi
Gezi parkı olaylarında polisin orantısız güç kullanımının sıklıkla gündeme gelmesinin ardından, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile birlikte İzmir Milletvekilleri Hülya Güven, Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'un kapsanmını genişleten bir teklifi TBMM Başkanlığına sundu.
Teklifle, Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un amacına, güvenlik güçlerinin sadece maruz kaldıkları değil, orantısız güç kullanmak veya kanuna aykırı emirleri yerine getirmek suretiyle neden oldukları ölme, yaralanma ve engelli hale gelme vakaları da ekleniyor.
Yasa kapsamına Anayasa Mahkemesi veya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararıyla güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanması veya kanuna aykırı emirleri yerine getirmesi nedeniyle yaralandığı, hastalandığı, engelli hâle geldiği veya öldüğü tespit edilen kişiler ve yakınları da eklenmesi hedefleniyor. Böylece bu kişilerin de kanunun getirdiği nakdi tazminat ve aylık bağlanması gibi haklardan faydalanabilmesi amaçlanıyor.
Bu kişilerin ve yakınlarının Terörle Mücadele Kanunu’nun “konut kredisi “yurtiçinde ücretsiz seyahat “yurtdışında tedavi”, “ücretsiz yurt, huzurevi, özel rehabilitasyon ve bakım merkezi hizmetleri” gibi hak ve olanaklardan faydalanabilmesi amaçlanıyor.
Ayrıca bu durumda olan kişilerden ölenlerin iki yakınına, engelli hale gelip de çalışabilir durumda olanların kendilerine, çalışamayacak durumda olanların ise eş veya çocuklarından birisine, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisine kamuda istihdam hakkı sağlanıyor.
Ayrıca bu kanunun yürürlük tarihinden önce yaşanan orantısız güç kullanma veya kanuna aykırı emirlerin yerine getirme olaylarında yaralandıkları, hastalandıkları, engelli hale geldikleri veya öldükleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarıyla tespit edilenler de kanun kapsamına alınıyor.
Temel Gerekçe “yaşam hakkı kutsaldır”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur… Hiç kimsenin yaşamına kasten son verilemez.” Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesinin “Her insan doğuştan yaşama hakkına sahiptir. Bu hak, hukuk tarafından korunur. Hiç kimse yaşama hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.” maddeleri kanuna gerekçe olarak gösterildi.
2009’dan bugüne polis şiddeti nedeniyle –Ethem Sarısülük’le birlikte 129 kişinin hayatını kaybettiği, iki kişinin hayati tehlikesinin ise hala sürdüğü, gezi olaylarında 60’ı ağır 7832 yaralının olduğu ve 11 göz kaybı yaşandığı kaydedildi.
2000-2011 yılları arasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkı başlıklı 2. maddesinin ve işkence yasağına ilişkin 3. maddesinin esas yönünden 64 kez ihlal edildiği yönündeki AİHM kararları nedeniyle hükümet 4.573.976 avro tazminat ödedi. En temel görevi vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak olan devletin yükümlülüklerini kabul etmesi ve yasal düzenleme yapması gerektiği belirtildi.